Anasayfa
Hakkımızda
Danışmanlıklarımız
Bireysel Danışmanlıklarımız
Kurumsal Danışmanlıklarımız
Eğitimlerimiz
Bireysel Eğitimlerimiz
Kurumsal Eğitimlerimiz
İletişim
Mail
:
Şifre
:
Giriş Yap
|
Şifremi Unuttum
|
Üye Ol
Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Seçiniz
Merak Ettiklerinizde
Psiko Keyf | Psiko Bilgite
Köşe Yazılarında
Haberlerde
Psiko Faydande
Psikolojik Sorunlarda
Ara
Pelteklik / Psikolojik Sorunlar
Küçük bir çocuğun peltek peltek konuşması sevimli olabilir ama uzun süren pelteklik bir konuşma sorunu sayılır. Çoğu çocuk yeni konuşmaya başladığında peltektir. Bunun nedeni çok basittir. Bazı sesleri, özellikle de "b", "z" ve "r" seslerini çıkarmak, ötekilerden daha zordur. Çocuklar, konuşmayı öğrenmeye başladıklarında, hemen bütün sesleri yetişkinlerin çıkardığı biçimde çıkaramazlar. Konuşma yavaş yavaş öğrenilir. Çocuk günden güne sesleri tanıyıp öğrenir ve böylece sözcük dağarcığını genişletir. Küçük çocuklar, pek az ses çıkarabilirler. Yine de konuştuklarında, anne babaları gibi alışkın olanlar ne söylediklerini anlarlar. Konuşmayı öğrenme büyük ölçüde teknik bir sorundur. Seslerin çıkarılması yalnızca harflerin söylenmesindeki zorluktan değil, dildeki sözcükleri oluşturan seslerin karşıtlarından da etkilenir. Genellikle çocukların ilk öğrendiği karşıt sesler, "ma - ma", "ba - ba" gibi seslerdir. Ardından "m", "p", "t" ve "r" gibi sessiz harflerin söylenmesi öğrenilir.
Nedenleri
Sözcüklerdeki sesli ve sessiz bileşimlerinin oluşturdukları ses karşıtlığı farklı dillerde farklı bir öneme sahiptir. Bu nedenle peltek söylenen sesler, konuşulan dile bağlı olarak değişir. Başka bir deyişle, bir dilde çocuklar daha çok "f" harfinde güçlük çekerken, bir başkasında en çok pelteklik sorunu yaratan ses, "s" sesi olabilir. Sözgelimi "s" harfi ele alınacak olursa, sesin doğru bir biçimde çıkarılabilmesi için dil, kenarları üst dişlere yaklaşacak biçimde yükselir, ucu üst ya da alttaki dişlerin arka yüzüne iyice yakınken hava dil ile dişler arasında kalan ortadaki ince kanaldan geçirilir. Bazı çocuklar, dillerini bir türlü doğru konuma getirmeyi beceremediklerinden, tedavi görmezlerse, peltek konuşmaktan kurtulamazlar. Peltek konuşmada asıl neden, belli seslerin çıkarılmasındaki zorluktur. Bu nedenle konuşmanın yeni öğrenildiği dönemde peltek konuşma bir ölçüde normaldir; çocuk konuşmayı ilerlettikçe düzelir, yani geçici bir durumdur.
Genellikle altı yaşından sonra çocuklar, bütün sözcükleri düzgün biçimde söylemeyi öğrenirler. Eğer bu yaştan sonra da pelteklik ya da başka türden bir konuşma bozukluğu varsa, çocuğun doktora götürülmesi gerekir. Sorun konuşma tedavisiyle düzeltilebilir. Konuşma bozukluğunun ya da peltekliğin fiziksel bozukluktan kaynaklandığı durumların sayısı azdır. Ağız ve diş biçimi, dilin büyük ya da küçük oluşu gibi fiziksel özelliklerin peltekliğe yol açabilmesine karşılık, çocuklar, bu türden fiziksel özelliklere karşın doğru konuşmayı becerebilmektedirler. Ancak alt ya da üstteki ön dişlerin bulunmaması genellikle peltek konuşmaya başlamasına ise, takma diş takmak gibi durumlar dışında pek ender rastlanır. Yetişkinlikten başlayan konuşma bozuklukları genellikle inmeden ya da Parkinson hastalığından kaynaklanır.
Büyük çocuklar da bazen, düzgün konuşmayı öğrenmiş olmalarına karşılık, yeniden peltek konuşmaya ya da yarım yarım konuşmaya başlarlar. Bunun nedeni çoğu zaman, yeni bir kardeşin doğumu gibi bir nedenle (anne - babanın ilgisinin bebeğe yöneltilmesi sonucu) duygusal bakımdan güvensizlik duygusuna kapılan çocuğun ilgi çekme çabasıdır. Kendisinin gözden düştüğünü hisseden çocuk, böylece anne - babasının sevgisini kazanmaya çalışır. Düzgün konuşmanın gecikmesinin nedeni ise bazen, çevresindekilerin çocuğa bebekmiş gibi davranmasıdır. Ayrıca eğer çocukla yeterince konuşulmuyorsa, konuşmayı öğreneceği iyi bir ortamın olamayacağı da açıktır.
Tedavi
Çocuklardaki bazı sorunların okuldaki güçlüklerden kaynaklanabilmesine karşılık, peltek konuşmanın okulla pek ilgisi yoktur. Tedavisiz bırakılmış diş sorunları olmadıkça pelteklik, büyümenin bir parçası olarak kabul edilebilir. Ancak çocuk, bazı sesleri söylerken sürekli olarak diliyle dişlerini zorlarsa, ön dişlerin hafif öne doğru çıkık olmasına neden olabilir. Bazı sözcüklerin doğru telaffuz edilememesi kadar anlaşılamayacak kadar bozuk konuşma da, çocuğun okumayı öğrenmesinde güçlük yaratır.
Ayrıca, ciddi konuşma sorunu, çocuğun başka alanlarda da öğrenme zorluğu çektiği anlamına gelebilir. Altı yaşından küçük çocuklarda, peltek konuşmanın tedavi edilmesi gerekmez. Ancak daha sonra, konuşmayı öğrenmesinde bir aksaklık olduğu izlenimi uyandırdığında, doktora danışmak gerekir. Doktor, gerçekten tedavi gerektiren bir sorunu olup olmadığını söyler ve eğer tedavi gerekiyorsa, gerekeni yapar. Peltekliğin tek ve standart bir tedavisi yoktur. Tedavi programı, vakaya göre düzenlenir.
Okunma Sayısı:
12731
/ Yorum Sayısı:
0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Üye olmak için tıklayınız...
Buluşun Öncüleri
Psiko - Sağlık
İlişki Problemleri
Merak Ettikleriniz
Psiko Kefy
Sosyal Fobi
Kadın - Erkek
Başarı Hikayeleri
Seçkin Öyküler
Kişisel Gelişim
Depresyon
Sağlık Psikolojisi
Psikolojik Sorunlar
Okul Problemleri
Business Psikoloji
Kaliteli Sözler
Bilişsel Terapi
Tebessüm
Psiko - Siyaset
Panik Atak
Diger Fobiler
Psiko - Eğitim
Paradokslar
Gestalt Terapi
Neuro Psikoloji
İlginç Bilgiler
Psiko - Spor
Psiko - Aile
Hiper Aktivite
Hazır Cevaplar
Psiko - Analiz
Davranışsal Terapi
Psiko - Kitaplık
Obsesif - Kompulsif
Psiko - Çocuk
Kilo Sorunlari
Psiko - Kitap
Psikoloji Nedir?
Çocuk Psikolojisi
Dikkat Eksikligi
Psikoloji Tarihi
Kognetif Terapi
Psiko - Dinamik
Psikoterapi Nedir?
Bagimlilik Problemleri
Konusma Bozuklugu
Psikiyatri İlaçları
Sinema Terapisi
Duygusal Zeka
Psiko Biyografi
Ergen Psikolojisi
Kompleksler
Psikoloji Ekolleri
Psikolojinin Alt Dalları
Psikoloji Etiği
IQ
Araştırma Yöntemleri
Savunma Mekanizması
Psiko - Drama
Ruhsal Zeka
Andropoz Psikolojisi
Asabiyet
Beden Dili
Bilinçaltı
Değişim
Diksiyon
Empati
İkna
İletişim
İnsan Tanıma
Karar Vermek
Korku
Menopoz Psikolojisi
Mutluluk
Özgüven
Sabır
Stres
Şiddet
© donusumkonagi.net Psikoloji Portalı
Tüm Hakları Saklıdır - Dönüşüm Konağı Psikoloji Enstitüsü - Kullanım Sözleşmesi