Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

OKB Hakkında Detaylı Bilgi / Psikolojik Sorunlar

OKB Hakkında Detaylı Bilgi

Birçok kişinin aşırı temizlik, titizlik, düzenlilik, eşya veya para biriktirme, simetriye önem verme, kapıyı-ocağı kontrol etme gibi çeşitli takıntıları, kuruntuları, saçma bulduğu halde yapmak zorunda kaldığı davranış ve düşünceleri olabilir. Çoğunlukla bunlar önemli bir zaman kaybına veya ciddi bir sıkıntıya neden olmazlar.Ancak, bazı kişiler aşırı ve saçma buldukları halde bu davranış ve düşüncelerini tekrar tekrar yapmaya ve sürdürmeye devam ederler. Bu durum önemli oranda zaman kaybına yol açar, belirgin bir sıkıntı verir ve kişiyi zorlamaya, yaşamla, kendisiyle ve çevresiyle ilişkisini bozmaya başlarsa, üzerinde durmak ve bunun ruhsal bir sorun olabileceğini düşünmek gerekir. Bu, psikiyatrideki adıyla Obsesif - Kompulsif Bozukluk ya da OKB (Saplantı-Zorlantı Hastalığı) olabilir.Obsesyonlar ( saplantılar ), irade dışı gelen, kişiyi tedirgin eden veya sıkıntı veren, bilinçli bir çaba ile kovulamayan yineleyici düşüncelerdir. Kompulsiyonlar (zorlantılar) ise çoğu kez obsesif düşünceleri kovma veya bu düşüncelerin verdiği sıkıntıyı azaltmak için yapılan ve istemeden yinelenen hareketlerdir.
Ocağı ya da evinin kapısını kapatıp kapatmadığından emin olamayan (obsesyon) bir kişinin, tekrar tekrar kapıyı, ocağı kontrol etmesi (kompulsiyon), para ya da herhangi bir eşyaya dokunduğunda elinin kirlendiğini obsesif bir şekilde düşünen bir kişinin el yıkama tutkusu (kompulsiyon) gibi davranışlar OKB'nin en sık rastlanan örnekleridir.

OBSESYON VE KOMPULSİYONLARIN ÖZELLİKLERİ:
Obsesyonlar (saplantılar, takıntılar):
Kaygı ve sıkıntıya yol açan, kişi tarafından saçma bulunan, inatçı ve zorlayıcı düşünce, fikir, dürtü ve hayallerdir. (Örneğin insanların ellerinin kirli ve mikroplarla bulaşık olduğunu düşünen kişi birlikte yaşadığı insanlar için de aynı şeyi düşünmektedir.)
Kişi bu düşüncelerin kendi iradesi altında olmadığını bilir.(Kişi bu insanların temiz olduklarını bilse bile saçma bulduğu bu düşünce sürekli kafasını kurcalamaya devam eder.) Kişiler bu düşünce ve dürtüleri bastırmaya veya yok saymaya çalışırlar veya bunları bir başka düşünce veya hareketle (yani kompulsiyonla) gidermeye çalışırla. (Kişi bu takıntısını zihninden uzaklaştırmaya çalışır veya sık sık ellerini yıkar )

Kompulsiyonlar (zorlantılar):
Tekrarlayıcı davranış veya zihinsel eylemlerdir. (tokalaşmakla ellerinin kirlendiğini düşünen bir kişi sürekli ellerini yıkar) Amaçları herhangi bir zevk veya mutluluk sağlamak değil, obsesyona eşlik eden sıkıntıyı azaltmak ya da korkulan bir durum veya olayı engellemektir. (ellerini bu derece sık yıkamak kişinin hoşuna gitmemektedir, amacı elinin kirlendiğine dair olan sıkıntısını azaltmaktır ) Kompulsiyonlar açıkça abartılıdır ve amaçladıkları şeyle aralarında mantıksal bağlantıları yoktur. (kişinin elleri yıkanmaktan tahriş olmuştur ve ortada bu derece el yıkamayı gerektirecek bir kirlenme yoktur.)

BAZI OBSESYON VE KOMPULSİYON TÜRLERİ
Bulaşma ve temizlik obsesyonları:
Bulaşma obsesyonu olan kişiler genellikle mikropların, kirin, idrarın üzerlerine bulaşmasından korkarlar. Saatlerce kendilerini veya vücutlarının bir kısmını yıkayarak, kendilerini ?bulaşmadan? korumaya çalışırlar. Hatla kendilerine bir şey bulaştıracağını düşündükleri şeylerden kaçarlar. Çevrelerindeki herşeyin bulaşık veya kirli olduğunu düşünürler. Temizlenmediği kaygısıyla saatlerce ve tekrar tekrar ev temizliği yaparlar.

Şüphe obsesyonları:
Şüphe obsesyonu olan kişiler bir şeyi yapıp yapmadıklarından emin olamazlar ve bu nedenle yaptıkları şeyleri tekrar tekrar kontrol ederler. Böyle bir kişi sobayı söndürmüş dahi olsa söndürdüğünden emin olamaz ve defalarca sobayı kontrol etmek zorunda kalır .Kapıyı açık unuttuğuna dair şüphesi olan bir kişi sık sık kapıyı kontrol eder.

Düzen obsesyonları:
Bu tür obsesyonu olan kişiler her şeyi tamamen doğru bir şekilde düzenlemeye çalışırlar. Birilerinin eşyalarına dokunmasına veya karıştırmasına direnç gösterirler. Düzen uğruna saatlerini harcayabilirler.
Saldırganlık veya zarar verme obsesyonları
Çocuğuna zarar verme veya cinsel hayaller (tekrarlayan pornografik imgeler) bu tür obsesyonlardandır. Bu kişiler yapmayacaklarını bilseler bile çocuklarına zarar vermekten korkarlar ve bu korkularını engelleyemezler. Bu korkuyu hafifletebilmek için bazı şeyleri ?doğru sayıda? yapmak zorunda hissederler (örneğin mutfak lambasını 3 kez açıp kapamak gibi). Böylece, kendilerini veya aile üyelerini hayali bir tehlike veya zarardan koruduklarına inanırlar.

Dini obsesyonlar:
Aklına, istemediği halde, tanrıya küfür düşünceleri gelen kişi sayıları lO'ar lO'ar geriye doğru sayarak sıkıntısını hafifletmeye çalışabilir. Çoğunlukla bu tür obsesyonlar kişinin zihnine ibadet yaparken takılır. Kimileri bu yüzden sık sık duaları tekrarlar, tövbe ve ibadet ederler.

Sayma obsesyonları:
Bu kişiler düşündükleri ya da gördükleri sayıları saymaktan kendilerini alamazlar. Otomobil plakalarını, evlerin numaralarını, apartmanların kaç kat olduğunu sayarlar. Belli sayılar uğurlu, belli sayılar uğursuzdur. Uğursuz sayı akla gelince hemen uğurlusu ile uzaklaştırılmaya çalışılır.

Diger Özellikler:
Pek çok kişi obsesyon ve kompulsiyonlarını ortaya çıkaran durum veya nesnelerden uzak durmaya çalışır ( örneğin, insanlarla tokalaşmaktan kaçınır). Kişide sürekli tereddüt ve kararsızlık dikkati çeker. Bir şeyi kuralına göre yaptım mı yapmadım mı, yapsam mı yapmasam mı kararsızlıkları içinde ileri derecede bunalır ve kuşkularını yakınlarına tekrar tekrar sorarak onları yıldırırlar.

OKB'NİN SIKLIğI
Yaklaşık 50 kişiden birinde OKB bulunmaktadır. Ancak birçok kişi; belirtilerinin çok hafif olması, hastalıklarını gizlemeleri, kimseye belli etmek istememeleri veya yıllarca süren hastalıklarını artık benimsemeleri nedeniyle hekime başvurmaktan kaçınır.

NEDENİ
Biyolojik ve psikososyal birtakım etkenlerden söz edilmekle birlikte, tam olarak nedeni henüz anlaşılamamıştır.

TEDAVİ
OKB, uzun süreli ve zamanla iyileşme dönemleri gösterebilen bir hastalıktır. İlaçla ve psikoterapiyle tedavisi mümkündür. İlaç tedavisi ve davranışçı-bilişsel psikoterapinin birlikte kullanıldığı durumlarda çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Bu nedenle benzer yakınmaları olan kişiler tedavisi olan bu durumları için psikiyatriste başvurulmalı ve iyileşmeye giden yolu açmalıdırlar.

Okunma Sayısı: 3929  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...