Mum dibine ışık vermez.
Ara

Obsesif Kompulsif Bozukluktaki Karekteristik Özellikler / Psikolojik Sorunlar

Obsesif Kompulsif Bozukluktaki Karekteristik Özellikler

1. Genellikle davranış yada hareketlere bir korku duygusu eşlik etmemekte, bunun yerine tiksinti ve nefret duygusu yer almaktadır. Sıklıkla hastalarda sinirlilik veya hafif bir felaket ifadesi ortaya çıkmaktadır. ?Eğer kompulsif davranışları yerine getirmezlerse ne olabilir? sorusuna hastalar, belirgin ve somut bir cevap verememektedir. Bir hastalığın kendilerine bulaşma korkusu gibi bir obsesyonu olan hasta, aslında bu korkusu ile davranışlarını rasyonel ( ikincil Rasyonelizasyon) hale getirmeye, kendisi ve gösterdiği davranış şekli için makul bir neden oluşturmaya çalışmaktadır.

2. Problem, sorumluluğu alabilecek bir başka kişinin varlığı durumunda ortadan kalkar.

3. Hastalar obsesif kompulsif oluşan durumlarda bütünlük duygusunda azalma ve parçalanmışlık hissi duyduklarını ifade etmektedirler. Bunun dışında herşeyin gözünün önünde yokolduğu veya kaybolduğu bir tür dalgınlık ifade etmektedirler. Örneğin; ellerin otomatik olarak hareket ettiği hissi gibi.

4. Hastalar uygulayabilecekleri tüm kriterlerin, örneğin; bir davranışın tamamlandığına ilişkin değerlendirmede, kendilerine çok mesafeli ve abartılı geldiği hissine kapılmaktadır.

5. Hastalarda davranış belleği bozulmuştur. Yapılan ve ön görülen davranışları birbirinden ayırmada zorluk yaşayabilirler. Bu daha derin kognitif bir bozukluğa işaret ediyor da olabilir.

6. Hastalar konuşma, ritim veya duvarlarda ok gibi yardımcı işaretler geliştirerek, kompulsyonlarını mümkün olduğunca tam ve mükemmel yerine getirmeye çalışırlar.

7. Kritik davranışların yapılmasının ardından, bir takım gerginlikler ortaya çıkarak, hastanın dikkati bunlara yönelir: ?Belki tam olarak doğru yapamadım?. Bunun üzerine davranışı tam olarak doğru yaptığına dair içsel bir açıklık ve rahatlama oluşuncaya kadar davranışı tekrarlamaya devam eder. Böylece kişi davranışı gerçekten ve doğru olarak yaptığına dair güven duygusuna ulaşmaya çalışır.

Genellikle etrafında bulunan birileri, güven duygusunun oluşması için, hastanın sterotipik sorularına cevap vermek zorundadır. Bazı durumlarda hastalar kendilerini uyaracak ve kompulsyonlardan çıkmalarına yardımcı olabilecek uyarıcı niteliğinde kendilerini basit düzeyde yaralayıcı araç-gereç ve madde kullanabilirler.

8. Hastaların kontrol davranışları niceliksel değil, niteliksel olarak farklıdır. Bir okb hastası etrafını kontrol davranışını, kendinden veya başkalarından oluşabilecek belirgin bir zararı önlemek için değil, tehlikenin yayılma duygusunu aşmak için yaparlar.

9. Hastalar onlara; neden gerekli olmadığını yada günde yüzlerce kez ellerini yıkamalarının gereksiz olduğunu kanıtlama veya ispatlama çabalarını boşa çıkarır ve dikkate almazlar.

10. Kontrol kompulsyonları oldukça yavaş ve sinsice ilerleyen bir tarzda ortaya çıkarlar. Bulaşma ve pislenme korkuları ile bunlarla ilişkili temizlik kompulsyonları ise genelde ani bir başlangıç gösterir.

Obsesif Kompulsif bozukluk ne yazık ki nadir rastlanan bir rahatsızlık değildir. Toplumun %1 ?2 si bu hastalıktan etkilenmektedir. Üstelik bu hastalardan çoğu ya tedavi olmamakta yada yetersiz tedavi uygulandığından sürekli bu sorunla yaşamak zorunda kalmaktadır. Epidemolojik çalışmalar bu hastalıkta ömür boyu yakalanma riskinin tüm toplumda %2,5, 1 yıllık süreç içinde ise %1,5 ? 2,1 olduğunu göstermektedir. Erkeklerde ortalama başlangıç 6 ?15 yaşlarına dayanmakta iken, bayanlarda başlangıç yaşı 20 ?29 arasındadır. Tedavi edilmediğinde kronik bir hale dönen hastalık, gün geçtikçe de belirtilerini kötüleştirmektedir. Bu hastalıkla beraber bazen; fobiler, tik bozuklukları ve depresyon da ortaya çıkabilmektedir.

www.genbilim.com

Okunma Sayısı: 5644  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...