Anasayfa
Hakkımızda
Danışmanlıklarımız
Bireysel Danışmanlıklarımız
Kurumsal Danışmanlıklarımız
Eğitimlerimiz
Bireysel Eğitimlerimiz
Kurumsal Eğitimlerimiz
İletişim
Mail
:
Şifre
:
Giriş Yap
|
Şifremi Unuttum
|
Üye Ol
Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Seçiniz
Merak Ettiklerinizde
Psiko Keyf | Psiko Bilgite
Köşe Yazılarında
Haberlerde
Psiko Faydande
Psikolojik Sorunlarda
Ara
Obsesif Kompulsif Bozukluktaki Karekteristik Özellikler / Psikolojik Sorunlar
1. Genellikle davranış yada hareketlere bir korku duygusu eşlik etmemekte, bunun yerine tiksinti ve nefret duygusu yer almaktadır. Sıklıkla hastalarda sinirlilik veya hafif bir felaket ifadesi ortaya çıkmaktadır. ?Eğer kompulsif davranışları yerine getirmezlerse ne olabilir? sorusuna hastalar, belirgin ve somut bir cevap verememektedir. Bir hastalığın kendilerine bulaşma korkusu gibi bir obsesyonu olan hasta, aslında bu korkusu ile davranışlarını rasyonel ( ikincil Rasyonelizasyon) hale getirmeye, kendisi ve gösterdiği davranış şekli için makul bir neden oluşturmaya çalışmaktadır.
2. Problem, sorumluluğu alabilecek bir başka kişinin varlığı durumunda ortadan kalkar.
3. Hastalar obsesif kompulsif oluşan durumlarda bütünlük duygusunda azalma ve parçalanmışlık hissi duyduklarını ifade etmektedirler. Bunun dışında herşeyin gözünün önünde yokolduğu veya kaybolduğu bir tür dalgınlık ifade etmektedirler. Örneğin; ellerin otomatik olarak hareket ettiği hissi gibi.
4. Hastalar uygulayabilecekleri tüm kriterlerin, örneğin; bir davranışın tamamlandığına ilişkin değerlendirmede, kendilerine çok mesafeli ve abartılı geldiği hissine kapılmaktadır.
5. Hastalarda davranış belleği bozulmuştur. Yapılan ve ön görülen davranışları birbirinden ayırmada zorluk yaşayabilirler. Bu daha derin kognitif bir bozukluğa işaret ediyor da olabilir.
6. Hastalar konuşma, ritim veya duvarlarda ok gibi yardımcı işaretler geliştirerek, kompulsyonlarını mümkün olduğunca tam ve mükemmel yerine getirmeye çalışırlar.
7. Kritik davranışların yapılmasının ardından, bir takım gerginlikler ortaya çıkarak, hastanın dikkati bunlara yönelir: ?Belki tam olarak doğru yapamadım?. Bunun üzerine davranışı tam olarak doğru yaptığına dair içsel bir açıklık ve rahatlama oluşuncaya kadar davranışı tekrarlamaya devam eder. Böylece kişi davranışı gerçekten ve doğru olarak yaptığına dair güven duygusuna ulaşmaya çalışır.
Genellikle etrafında bulunan birileri, güven duygusunun oluşması için, hastanın sterotipik sorularına cevap vermek zorundadır. Bazı durumlarda hastalar kendilerini uyaracak ve kompulsyonlardan çıkmalarına yardımcı olabilecek uyarıcı niteliğinde kendilerini basit düzeyde yaralayıcı araç-gereç ve madde kullanabilirler.
8. Hastaların kontrol davranışları niceliksel değil, niteliksel olarak farklıdır. Bir okb hastası etrafını kontrol davranışını, kendinden veya başkalarından oluşabilecek belirgin bir zararı önlemek için değil, tehlikenin yayılma duygusunu aşmak için yaparlar.
9. Hastalar onlara; neden gerekli olmadığını yada günde yüzlerce kez ellerini yıkamalarının gereksiz olduğunu kanıtlama veya ispatlama çabalarını boşa çıkarır ve dikkate almazlar.
10. Kontrol kompulsyonları oldukça yavaş ve sinsice ilerleyen bir tarzda ortaya çıkarlar. Bulaşma ve pislenme korkuları ile bunlarla ilişkili temizlik kompulsyonları ise genelde ani bir başlangıç gösterir.
Obsesif Kompulsif bozukluk ne yazık ki nadir rastlanan bir rahatsızlık değildir. Toplumun %1 ?2 si bu hastalıktan etkilenmektedir. Üstelik bu hastalardan çoğu ya tedavi olmamakta yada yetersiz tedavi uygulandığından sürekli bu sorunla yaşamak zorunda kalmaktadır. Epidemolojik çalışmalar bu hastalıkta ömür boyu yakalanma riskinin tüm toplumda %2,5, 1 yıllık süreç içinde ise %1,5 ? 2,1 olduğunu göstermektedir. Erkeklerde ortalama başlangıç 6 ?15 yaşlarına dayanmakta iken, bayanlarda başlangıç yaşı 20 ?29 arasındadır. Tedavi edilmediğinde kronik bir hale dönen hastalık, gün geçtikçe de belirtilerini kötüleştirmektedir. Bu hastalıkla beraber bazen; fobiler, tik bozuklukları ve depresyon da ortaya çıkabilmektedir.
www.genbilim.com
Okunma Sayısı:
5845
/ Yorum Sayısı:
0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Üye olmak için tıklayınız...
Buluşun Öncüleri
Psiko - Sağlık
İlişki Problemleri
Merak Ettikleriniz
Psiko Kefy
Sosyal Fobi
Kadın - Erkek
Başarı Hikayeleri
Seçkin Öyküler
Kişisel Gelişim
Depresyon
Sağlık Psikolojisi
Psikolojik Sorunlar
Okul Problemleri
Business Psikoloji
Kaliteli Sözler
Bilişsel Terapi
Tebessüm
Psiko - Siyaset
Panik Atak
Diger Fobiler
Psiko - Eğitim
Paradokslar
Gestalt Terapi
Neuro Psikoloji
İlginç Bilgiler
Psiko - Spor
Psiko - Aile
Hiper Aktivite
Hazır Cevaplar
Psiko - Analiz
Davranışsal Terapi
Psiko - Kitaplık
Obsesif - Kompulsif
Psiko - Çocuk
Kilo Sorunlari
Psiko - Kitap
Psikoloji Nedir?
Çocuk Psikolojisi
Dikkat Eksikligi
Psikoloji Tarihi
Kognetif Terapi
Psiko - Dinamik
Psikoterapi Nedir?
Bagimlilik Problemleri
Konusma Bozuklugu
Psikiyatri İlaçları
Sinema Terapisi
Duygusal Zeka
Psiko Biyografi
Ergen Psikolojisi
Kompleksler
Psikoloji Ekolleri
Psikolojinin Alt Dalları
Psikoloji Etiği
IQ
Araştırma Yöntemleri
Savunma Mekanizması
Psiko - Drama
Ruhsal Zeka
Andropoz Psikolojisi
Asabiyet
Beden Dili
Bilinçaltı
Değişim
Diksiyon
Empati
İkna
İletişim
İnsan Tanıma
Karar Vermek
Korku
Menopoz Psikolojisi
Mutluluk
Özgüven
Sabır
Stres
Şiddet
© donusumkonagi.net Psikoloji Portalı
Tüm Hakları Saklıdır - Dönüşüm Konağı Psikoloji Enstitüsü - Kullanım Sözleşmesi