Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

Obsesif-Kompülsif Bozukluğun Verdiği Zarar / Psikolojik Sorunlar

Obsesif-Kompülsif Bozukluğun Verdiği Zarar

Mary, dokunduğu her şeyin mikroplarla dolu olduğundan korkuyor. Bu nedenle kapıları açarken eldiven giyiyor ve bulaşmış olabilecek mikroplardan kurtulmak için birkaç dakikada bir ellerini yıkıyor. Bob, aşırı düzenli olduğundan, çalışma masasının üzerindeki eşyaları tekrar tekrar yerleştiımek için saatlerini harcıyor. Herşey mükemmel bir düzen içinde olmadan evinden dışarı çıkamıyor.

Bu vakalar, insanların günlük yaşamlarındaki işlevselliğini engelleyen ve kaygıyla ilgili bir hastalık olan obsesif-kompülsif bozukluğun sadece iki örneğidir. Obsesif-kompülsif bozukluk, genellikle ergenlik ya da genç erişkinlik çağında ortaya çıkar. Bu hastalık, ABD nüfusunun yaklaşık %2'sinde ve her 200 çocuk ya da ergenin birinde bulunmaktadır.

Obsesif-kompülsif bozukluğu olan bir kişide, genellikle mantık dışı korkular ya da takıntılı düşünceler (obsesyonlar) görülür. Bu kişiler çok zaman, takıntılı düşüncelerini hafifletmek amacıyla, belirli bir davranışı (kompülsiyon) sürekli olarak tekrarlamak ihtiyacını duyarlar. Bu davranışta bulunmazlarsa, başlarına kötü bir şey geleceğine inanırlar. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişilerin yaşamı büyük bir kaygı ve utançla doludur ve çok zaman tanı konup tedavi uygulanana kadar, yıllarca bu sıkıntıyı çekerler. Tanı konduktan sonra, obsesif-kompülsif hastaliğı olan kişilerin, tek başına ilaç ya da psikoterapi ile ya da her iki yöntem birlikle uygulanarak başarıyla tedavi edilmesi mümkündür.

Birkaç ilacın, erişkinlerde görülen ohsesif-kompülsif bozukluk belirtilerini kontrol altına alabildiği gösterilmiştir. 25 Şubat 1999 tarihli JAMA'da yayımlanan bir çalışma, sertralin hidroklorürün, obsesif-kompülsif bozukluğu olan çocuklar ve ergenler için güvenli ve etkili bir tedavi olduğunu ortaya koymaktadır.

Okunma Sayısı: 5669  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...