..Konsantrasyon / Psikolojik Sorunlar
Öğrencilerin yaşadığı en temel sorunlardan birisi de çalışılacak konu üzerinde dikkati uzun süre koruyamama, bir başka ifadeyle konsantrasyonu sağlayamamadır. Acaba konsantrasyonun bozulma biçimleri nelerdir, konsantrasyon eşiği nedir, konsantrasyonu uzun süre nasıl koruyabiliriz?
İnsan zihni, genelde bir anda çok şey düşünmekten hoşlanır. O nedenle hayalden hayale geçmek beyin açısından lezzetli bir iştir. Beyin her an bir şeyi düşünmekten, onun üzerinde yoğunlaşmaktan daha çok, bir anda çok şeyi düşünmeyi ister. Dikkatimizin yoğun olduğu zamanlar, dikkatimizin dağınık olduğu zamanlara göre oldukça azdır.
İnsan beyninin iki türlü kayıt mekanizması vardır. Bunlardan birisi bilinç düzeyinde kayıt, diğeri ise bilinçaltı kaydıdır.
Bilinçaltı, insan hayatındaki her türlü ayrıntının kaydedildiği bir alandır. Her insanın biyografisi, bilinçaltında mevcuttur. Kişi bir konuyu öğrenirken konsantrasyon düşüklüğü varsa o anda bilinç düzeyinde kayıt yapmıyor demektir. O bilgi tamamen boşa mı gidiyor? Tabi ki hayır. O anda bu bilgilerin kaydedildiği bölüm bilinçaltı. Ancak bilinçaltındaki bu bilgileri, bilinç düzeyine çıkarmak kolay bir iş değildir. O halde yapılması gereken şey nedir? Yapılması gereken şey, bilgileri bilinç düzeyinde beyne kaydetmektir. Bir bilgiyi bilinç düzeyinde beyne kaydedebilmenin temel koşulu da konsantrasyonu sağlamak veya konsantrasyon süresini uzatabilmektir. Acaba konsantrasyonun bozulma nedenleri nelerdir? Bir başka ifadeyle ders çalışırken konudan zihnin uzaklaşmasının nedenleri nelerdir? Buna biz kopma nedenleri de diyoruz.
Kopma çeşitlerini 4 ana başlık halinde toplayabiliriz. Bunlar: Görsel kopma, sözel kopma, kinestetik kopma ve formüler kopmadır.
Görsel kopmada, kişi bir konuyu okurken bir anda o konunun kahramanı haline gelir. Kafasında bir senaryo oluşturur ve o senaryonun baş rol oyuncusu da kendi olur. Okuduğu konuyu unutup kendi hayallerine dalar. Nasıl mı? Diyelim ki tarih dersi çalışırken İstanbul'un feşini okuyorsunuz. Fatih'in gemileri karadan yürütüşünü, Ulubatlı'nın burçlara sancağı dikişini okurken hayali olarak kendinizi o şahısların yerlerine koymaya başlarsınız. Bu noktada artık dikkat dağılmıştır. Çünkü kontrol, bilinç düzeyinden çıkmış, hayal dünyasının eline geçmiştir. Konsantrasyonunuz bozulduğu, bir başka deyişle konudan koptuğunuz için gözünüz konu üzerinde ilerlese dahi konuyu algılama şansınız olmayacaktır. Aradan belli bir süre geçtikten sonra konudan kopmuş olduğunuzun farkına varacaksınız, ancak yeniden konuya döndüğünüzde sizin için bayağı bir zaman kaybı söz konusu olacak. Görsel kopma özellikle bilgileri görsel yolla elde eden kişilerde gözlenmektedir. Bu tür öğrenmeye yatkın olan insanların görsel malzemeyle desteklenmiş anlatımdan daha fazla verim elde ettikleri görülmüştür. Görsel öğrenme yeteneği daha fazla olanlar genelde seri konuşurlar, kelimeleri tam ve düzgün telaffuz edemezler. M. Ali Bırand gibi...
Okunma Sayısı: 3100 / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?