Sosyal Fobikten İtiraf... / Psikolojik Sorunlar
Dokuzuncu sınıfa (lise-1'e) gidiyorum. Öğretmenimin sorduğu soruların cevaplarını biliyorum ama, bir türlü cesaretimi toplayıp, parmağımı kaldıramıyorum. Ya cevap doğru değilse? Ya bütün sınıf bana gülerse? Ya kekelersem? Titrersem? Rezil olurum. Bir daha sınıfa giremem.' Yukarıdaki sözler sosyal fobisi olan bir öğrenciye ait. Peki nedir sosyal fobi?
Sosyal anksiyete (kaygı) bozukluğu olarak da adlandırılan sosyal fobi, psikiyatride anksiyete bozuklukları grubu içinde tanımlanan bir hastalıktır. Temel özelliği, başka insanların bulunduğu ortamlarda, utanç verici bir duruma düşmekten, onaylanmayacak bir davranışta bulunmaktan, alay edilmekten, rezil olmaktan, eleştirilmekten, reddedilmekten, beğenilmemekten, olumsuz olarak değerlendirilmekten duyulan korkudur.
Sosyal fobisi olan kişilerin belirgin özellikleri:
Başkalarının beklentilerine fazla önem verme, kendi isteklerini açıkça ortaya koyamama, hayır diyememe, aşırı düzeyde kendinin farkında olma, kendini fazla eleştirme, hataları gözünde büyütme, incelendiği düşüncesiyle, kalabalık ortamlarda göz önünde bulunmaktan rahatsızlık duyma gibi eğilimlerdir.
?Başkaları ne der?'
Sosyal fobisi olan kişilerin en sık tekrarladıkları sorudur.
Sosyal fobinin toplumda görülme sıklığı %3-13 arasında değişir. Ortalama başlangıç yaşı 15 olarak belirlenmişse de, belirtiler çok daha küçük yaşlarda fark edilebilir. Sürekli olarak bir şeylerden kaçınmak, sorumluluk üstlenmemek, yeterli ilişki kuramamak ya da bir eylemi başkalarının varlığında gerçekleştirememek sosyal fobiden şüphelenilmesi gereken durumlardan bazılarıdır. Kadınlarda erkeklere göre 1,5-2 kat daha sık görülmekle birlikte, sosyal fobi nedeniyle tedaviye başvuranlar daha çok erkeklerdir.
Sosyal fobisi olan kişiler, sosyal fobik olarak adlandırılır. Sosyal fobiklerin yaşamlarını bekar olarak sürdürme olasılıkları, toplum ortalamasından daha yüksektir.
Sosyal nobinin nedenleri:
Yapılan araştırmalar sosyal fobiklerin beyinlerinde bir takım kimyasal ve elektriksel bozuklukların olduğunu göstermiştir.
Bir araştırmada sosyal fobisi olan kişilerin, anne-babalarını ihmalkar, az özenli, reddedici ya da fazla koruyucu, kollayıcı olarak algıladıkları gösterilmiştir.
Sosyal fobiklerin birinci derece yakınlarında, toplum ortalamasına göre, 3 kat fazla sosyal fobiye rastlanmaktadır.
Sosyal fobisi olan kişiler, genellikle utangaç ve içe dönüktürler, sosyal değildirler. Normal göz temasından kaçınırlar, az konuşurlar. Kendilerine bir şey sorulmadıkça, pek konuşmazlar. Dikkatin üzerlerinde toplanmasından hoşlanmazlar. Grup içinde çok az konuşurlar, iltifatları da sessizce geçiştirirler. Toplumdan kaçmak için hastalık mazeretini ileri sürerler. Patron ya da amirleriyle konuşurken belirgin olarak kaygılı görünürler. Kaygılarını yatıştırmak için alkole başvurdukları da olur.
Sosyal fobi nedeni olabilecek başlıca durumlar:
? Bir grup insan önünde konuşma,
? Bir grup insan içinde bulunma,
? Tanıdık olmayan birisi ile konuşmayı sürdürme,
? Başkalarının önünde yazı yazma,
? Başkalarının önünde düşüncelerini ifade etme,
? Toplum içinde yeme veya içme,
? Tanıdık olmayan birisi ile yalnız yemek yeme,
? Tanıdık olmayan birisi ile telefon görüşmesi yapma,
? Genel tuvaletleri kullanma,
? Bir partiye veya arkadaş toplantısına katılma,
? Tanıdık olamayan birilerinin oturduğu odaya girme,
? Tanıdık olmayan birisi ile konuşma başlatma,
? Öğretmen, patron gibi otorite olabilecek kişilerle ilişki kurma,
? Kahve arası veya öğlen aralarında arkadaşlarla ilişki kurma gibi nedenler sayılmaktadır.
Sosyal fobinin belirtileri:
1. Fizyolojik belirtiler: Bedende yüz kızarması, terleme, ağız kuruması, kalp çarpıntısı, nefes kesilmesi, nefes darlığı ve titreme şeklinde ortaya çıkan değişikliklerdir.
2. Zihinsel belirtiler: Güçsüzüm, yetersizim, çirkinim, beğenilmiyorum, sevilmeye layık değilim, mükemmel olmalıyım, asla hata yapmamalıyım, kaygılı olduğumu belli etmemeliyim, çok rahat davranmalıyım, kusursuz görünmeliyim, kimseyi gücendirmemeliyim, herkesin beğenisini kazanmalıyım şeklindeki düşünce değişiklikleridir.
3. Davranışsal belirtiler: Bunlar kaçınma yöntemleri olarak ta bilinir. Örneğin: korkulan ortama girmeme, korkulan ortamı terk etme, göz temasından kaçınma, ilgisiz şeyler düşünme, hayallere dalma, konuyu değiştirme, alkol kullanma, davranışa ilişkin belirtilerden birkaçıdır.
Tedavi:
İki tür tedavi söz konusudur:
1. İlaç Tedavisi: günümüzde oldukça etkili, bağımlılık yapmayan, uyku-sersemlik gibi yan etkilere yol açmayan ve kalıcı düzelme sağlayabilen birtakım ilaçlar mevcuttur.
2. Psikoterapi: Tedavide en etkin yoldur. Çeşitli psikoterapi teknikleri uygulanabilmekle birlikte en sık ?bilişsel-davranışçı terapi' tekniği uygulanmaktadır.
Bu tedavi yöntemleri sosyal fobinin şiddetine göre; ayrı ayrı uygulanabileceği gibi, birlikte kullanıldığında çok daha etkin olabilmektedir.
Sonuç olarak sosyal fobi, kişinin yaşamını olumsuz etkileyen, yeni ilişkiler kurmasına engel olan, okul, iş ve sosyal yaşamında başarısını düşüren, hatta ileri durumlarda kişiyi tamamen izole bir yaşama iten, kısacası yaşam kalitesini düşüren, fakat tedavisi oldukça yüz güldürücü olan bir hastalıktır.
Hayatınızı nasıl sürdüreceğinize siz karar vereceksiniz!
Okunma Sayısı: 6183 / Yorum Sayısı: 1
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?