Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Çocuklar Şiddet Görüyor Şiddet Uyguluyor / Psikolojik Sorunlar

Çocuklar Şiddet Görüyor Şiddet Uyguluyor

TBMM Çocuklar ve Gençler Arasında Artan Şiddet Eğilimleri ile Okullarda Yaşanan Şiddet Olaylarını Araştırma Komisyonu'nun raporunda, gençlerin şiddetle okulda, evde ve sokakta karşılaştığı belirtilirken, erkeklerin sokakta şiddetle kızlara göre daha fazla, kızların ise evde şiddetle erkeklere göre daha fazla karşılaştığı kaydedildi.

Raporda, çocuk ve gençlerin şiddet olaylarını en fazla arkadaşları ile yaşadığına dikkat çekildi. Komisyon, nihai raporunu tamamlayarak dün TBMM Başkanlığı'na sundu. Türkiye'deki şiddet olaylarının hızının dünyaya benzer bir seyir izlediğinin belirtildiği raporda, terör ve suç örgütleri ile organ ve uyuşturucu tacirlerinin, sayıları 25.6 milyona ulaşan 0-18 yaş arasındaki gençlere çok kolay ulaştığına dikkat çekildi. Raporun sonuç bölümünde yer alan önemli tespitler şu şekilde sıralandı:

Şiddet şiddet doğuruyor

-Türkiye'de 2006?2007 öğretim yılı ortaöğretim kurumlarına devam eden öğrencilerin şiddetle karşılaşma durumu incelendiğinde, son üç ay içerisinde öğrencilerin yüzde 22'sinin fiziksel şiddet, yüzde 53'ünün sözel şiddet, yüzde 36.3'ünün duygusal şiddet, yüzde 15.8'inin cinsel şiddet ile karşılaştığı, Öğrencilerin şiddet uygulaması incelendiğinde ise, son üç ay içerisinde yüzde 35.5'inin fiziksel şiddet, yüzde 48.7'sinin sözel şiddet, yüzde 27.6'sının duygusal şiddet, yüzde 11.7'sinin cinsel şiddet uyguladığı saptanmıştır.

Sokaktaki kız çocuklarının şiddet eğilimi fazla

-İstanbul'da, sokak çocukları arasında yapılan bir çalışmada, çalışmaya katılanların yüzde 13.2'si ?iş yerinde fiziksel şiddete maruz kaldığını? belirtmişlerdir. Bu grubun erkeklerde yüzde 7.5'i ve kızlarda yüzde 19.9'u şiddet eğilimi ?yüksek? olarak rapor edilmiştir.

-Ceza ve infaz kurumlarında bulunan çocukların bu kurumlara girmeden önceki son üç ay içerisinde fiziksel şiddet ile karşılaşma sıklığı yüzde 69.2 ve fiziksel şiddet uygulama sıklığı yüzde 69.3 olarak bulunmuştur. Cinsiyete göre incelendiğinde, ceza infaz kurumlarına girmeden önceki son 3 ay içinde fiziksel şiddet ile karşılaşma (erkeklerde yüzde 68.9, kızlarda yüzde 71.4) ve şiddet uygulama durumu (erkeklerde yüzde 69.7, kızlarda yüzde 54.9) az çok benzerlik göstermektedir.

Okulda, evde, sokakta şiddet

-Gençler şiddet ile okulda, evde ve sokakta karşılaşmaktadırlar. Erkekler sokakta şiddetle kızlara göre daha fazla, kızlar ise evde şiddetle erkeklere göre daha fazla karşılaşmaktadırlar.

-Çocuk ve gençler şiddet olaylarını en fazla arkadaşları ile yaşamaktadırlar.

Okuldaki başarısızlık etkiliyor

-Okul başarısızlığı, çocuk ve gençlerin şiddete maruz kalmasına ve şiddet içeren davranışlara daha fazla sahip olmalarına, okula devamsızlığı, çocuk ve gençlerin şiddet içeren ortamlarda daha fazla bulunmasına ve şiddet içeren davranışlara daha fazla karışmasına neden olmaktadır.

Çok çocuklu ailelerde şiddet artıyor

-Çocuk sayısı fazla olan ailelerin çocuklarında şiddet içeren davranışların görülme olasılığının arttığı görülürken, aile ortamında alkol ve madde kullanımı ve stres gibi etkenlerin olması, çocukluğunda aile içinde şiddet gören erişkinlerin daha fazla şiddet uygulamalarına neden olmaktadır.

Televizyon ve internet kafe uyarısı

Raporda, çocuk ve gençleri şiddete iten nedenler, ?Çocuk ve gençlerin, internet kafede ve sanal ortamda yetişkinlerle olumsuz etkileşim içinde bulunması, eğlence aracı olarak şiddet içeren oyunları oynaması, medyada devamlı olarak yer alan şiddet görüntüleri, çocuk ve gençlerin televizyon karakterlerinden etkilenmeleri, televizyonda şiddeti tek güç olarak gösteren karakterleri rol modelleri olarak almaları, işsizlik ve yoksulluk, kentlere göçün olumsuz etkileri, çocuk ve gençler arasında sigara kullanımı, alkollü içki içme ve madde kullanımı, çocuk ve gençlerin delici-kesici alet ve ateşli silah taşımaları ve çete üyesi olmaları" şeklinde sıralandı.

Ulusal program uygulanmalı

Rapordaki bazı öneriler, şu şekilde sıralandı:

-Şiddete ?karışmış? çocuk ve gençlerin tedavi ve rehabilitasyonu için ulusal program uygulanmalı.
-Anne baba eğitimi önemli.
-Öğrencilerin okula devamsızlığı önlenmeli ve takip edilmeli.
-Sigara ve alkol satışı yapılan yerlerde ?18 yaş? sınırı sıkı şekilde denetlenmeli.
-Uyuşturucu madde ticaretine ilişkin alınacak önlemler ve cezaların caydırıcılığı arttırılmalı.
-Alkol kullanılan umumi yerlere çocukların girişleri önlenmeli.
-Çocukların izlediği saatlerdeki televizyon programlarında sigara, alkol ve madde kullanımına ilişkin görüntüler ekrana yansıtılmamalı.
-Sinema ve oyun salonları ile internet kafelerde alkol reklamları önlenmeli.
-Ateşli silahlara ve kurusıkılara ulaşılması ve taşıma ruhsatı alınması zorlaştırılmalı, evlerinde silah bulunduran ebeveynler, silahların evden çıkmasını sağlamalı.

Çeteleşme izlenmeli

-Okuldaki çeteleşme izlenmeli.
-Şans oyunu oynatan kurumların mutlaka ?18? yaş sınırına dikkat edilmeli.
-İnternet kafelerde gençlerin kullandığı bilgisayarlarda şans oyunları filtrelenmeli, aileler, çocuk ve gençlerin internet kafelerde sınırlı bir süre kalmalarını sağlamalı. Aileler, evlerinde bulunan internete bağlı bilgisayarlara şifre koymalı ve filtre programları yüklemeli.
-Kolluk kuvvetlerinin çocuk ve gençler konusunda eğitimleri arttırılmalı. ?Toplum destekli polis? anlayışı yaygınlaştırılmalı.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 1
 

sezgin 10.12.2007 06:41:17 Tarihinde yorumlamış

aile içinde özellikle çocuklara karşı gösterilen şiddette anne-baba eğitimden bahsetmişsiniz.tamam iyi güzel ama şiddeti uygulayan kişiler zaten normal olmadıkları için herşeye tepkiyle cevap verdikleri için sizce eğitilmeye ne kadar müsait olabilirler ya da bu eğitimi ne kadar kabul ederler??bunu da bir düşünmek lazım.insan üniversite mezunu da olsa,kariyer sahibi bir insan da olsa şiddete başvuruyorlar.ben anne ve babamdan yıllarca şiddet görmüş biriyim.babam da annem de üniversite mezunu insanlar ve belli bir kariyer geçmişleri var.onlar yüzünden halen psikiyatri tedavisi görüyorum.gitmediğim doktor kalmadı diyebilirim size.her ne kadar eğitimdi,tedaviydi dense de Türkiye de kimsenin kimseyi önemsediği yok.herkes ben merkezci.bu tür insanların varolduğu bir ülkede de kişilik bozuklukları olan çocuklar yetişiyor.bence bu konu üzerine eğilimek lazım.eğitim de hastaneler de yetersiz.
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...