Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Stres Nedir?-2 / Psikolojik Sorunlar

Stres Nedir?-2

Bazı insanlar stresi, çıkarttığı migren, yüksek tansiyon, sinir, ülser vb. hastalıklardan yola çıkarak tanımlarlar. Bazıları ise stresi artıran değiskenler üzerinde dururlar (insanlararasındaki iletişimsizlik, fazla iş, görev değişiklikleri, hızlı değişim gibi).
Her birey stresi sezgileriyle az çok algılayabilir. Fakat insanlarin çoğunun stresi tanımlaması sanıldığı kadar kolay değildir. stres, her bireyin adaptasyon yeteneğine göre verdiği tepkidir. Bazılarında pozitif etkiler (enerji, uyarılmış davranış, migren) ortaya çıkarır.

Stres kaçınılmazdır:
Stres, hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır. Çünkü, insana çevredeki uyaranlar karşısında daha iyi davranma firsatini verir. sıfır stres, ölümdür. Çünkü, bu durumda birey çevreden gelen etkilere tepki vermeye yetecek enerjiden yoksun demektir. Aşırı stres de ölümcül olabilir. Çünkü bu durumda birey aşırı enerji sarfetmekte ve tükenmektedir. Çözüm, her bireyin kaldırabileceği ölçüde (optimum) stres ile doyumlu ve olumlu bir hayat sürdürebilmesidir.

İki tür stres vardır. Bunlardan "Olumlu Stres" (iyi stres) olumlu sonuçlar çıkartır. Kaygı yerine, zor bir amaca ulaşırken bireyi meydana getiriciliği kullanmaya yönelten, kişiye doyum ve yaşama sevinci veren strestir. "Olumsuz Stres" (kötü stres) ise; bireyin kendine güvenini kaybetmesine neden olan, yetersizlik duygularına sevkeden, çaresizlik, umutsuzluk ve hayal kırıklığı çıkartan sterstir. olumsuz stresin örgütsel çıkarcılığı öldürücü etkisi vardir.

İş ortamından kaynaklanan öğeler:
Insan, is ortamında uyum arar. Uyumun olmaması bir stres kaynağıdır. Insanı işgörmekten alıkoyacak bir engelleme çıkartır. Birçok örgüt durumun farkında olduğundan, uyum çıkartmaya yönelik çeşitli çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalardan birçoğu maalesef basarılı olamıyor.
Uyumlaştırma aşağidaki üç durumun varlığına bağlıdır:

Bireylerarası ilişkiler:
Örgütteki bireyin diğerleri tarafından tanınması ve kabul edilmesi halinde olumlu ilişkiler, olumlu örgütsel ortamlar çıkartarak işgörenlerin topyekün sağlıklı olmalarında önemli bir rol oynar.

Stres çıkartıcı bu ortamları genelde, işsizliğin yaygın olduğu ekonomik kriz dönemlerinde daha sık rastlanır.
Bireylerarasi iliskilerde belirleyici olan en önemli öge liderlik stilidir.

Bireylerarası rekabet:
Bütün örgütlerin, para, terfi ve başka konularda sınırları vardır. Örgütte bu sınırlı olanaklara ulaşabilmek için bireyler birbirleriyle rekabet ederler. Bu rekabet önemli bir stres kaynağıdır.
Bu ulumsuzluğuna rağmen, bazı işletmeler işgörenin kapasitesini maksimum düzeyde harekete geçirmek için rekabeti teşvik ederler.
Bir yarışmada her zaman bir kazananın bir de kaybedenin olması normaldir. Zaferin bedeli çoğu zaman bireye oldukça pahalıya malolmaktadir.

Rekabet, bireyi gelişmeye yöneltir. Fakat aşırı rekabet örgütü yaşanmaz hale getirebilir.

Is yerinin fiziksel özellikleri: Işyeri doktorları ve diğer araştırmacıların çalışmaları ortaya koymustur ki, ısı, gürültü, ışık, titresim, kirlilik vb. fiziksel kosullar, birey açısından kabul edilemez düzeydeyse, stres kaynağıdır.

Gürültünün insanda sadece fiziksel değil psikolojik rahatsızlıklara neden olduğu bilinmektedir. Isgörenin sinirsel ve fiziksel sistemini alt üst etmesinin yaninda gürültü, isletmede enerji savurganlığı ve gereksiz harcamalara da neden olabilir.

Bireysel Ögeler
Birey ve bireyin içinde bulunduğu durumdan kaynaklanan beş temel öğe, stres kaynağıdır Bunlar aşağıda sırasıyla incelenmektedir:

Bireyin kişiliği: Insanlar kişilikleriyle (bagımsızlık, esneklik, kaygı, katılık, heyecan vb. durumlarla) bağlantılı davranışlar gösterirler. Friedman ve Rosenman isimli iki kardıyologun gerçekleştirdikleri araştırmalara göre, iki kişilik tipi saptamışlardiı. Bunlar A tipi kişilik ve B tipi kişiliktir. A tipi kişiliğe sahip olanlar, B tipine göre strese daha yatkındırlar ve bunların kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskleri daha yüksektir.
Sterste kişilik önemli bir ögedir. Bununla birlikte stresin çıkartıcağı etkinin derecesi, kisilikle görevin gerekleri arasındaki iliskiden daha çok etkilenmektedir.

Bireyin fiziksel durumu:
Bireyin fiziksel açıdan iyi durumda olması strese direnç göstermesini kolaylaştııacaktır. Montreal'de Concordia Üniversitesi'nden David Sinoyor yönetiminde yapılan bir araştırmaya göre; fiziken iyi durumda olan bireylerin günlük hayattan kaynaklanan sayısız strese daha kolay karsı koyduğu belirlenmiştir.

Stres çıkartan diğer durumlar: Insanların stres düzeyi, hızla değişen dünyada yaşayan insanlarin daha fazla yakınmalarına neden olacak kadar yükselmiştir. Stres çıkartan durumlar, bireyin kontrolünü kaybetmesine neden olur.

Örnegin; terfi etmeyi bekleyen bir kisiye, ekonomik kriz nedeniyle işine son verildiğinin bildirilmesi böyle bir duruma örnektir. Bu olay karşısında işgörenin tepkisini kestirmek kolay değildir. Kalp krizi geçirebilir, yöneticiye bağırıp çağırabilir, bir seyler kırıp dökebilir. Bu kişide kontrol tamamen kaybolmustur.

Bireysel kariyer:
Örgütte çalışan her birey için planlanmış olan kariyer politikası, bireyde stres çıkartan bir diğer etkendir. Terfi, emeklilik, transfer kararını verirken yönetimin elinde herkese rasyonel davranılacağını gösteren kriterler yoksa, isgören yönetiminin kariyer konusunda adil davranmadığını düşünüyorsa, bu durumda stres düzeyi yükselecektir.

Örgütsel Ögeler
Örgütsel ögelerden kaynaklanan stresörler üç nedene dayandırılabilir. Bunlari şöyle açıklamak mümkün:

Hiyerarsik yapı:
Her durumda başarılı olabilecek bir örgütsel yapının reçetesini vermek nasil mümkün değilse, aynı şekilde stersin yakici etkisini minimize edecek evrensel bir yapı da yoktur. Sadece bazı örgütsel yapıların diğerlerine nazaran strese daha yatkın olup olmadığından söz edilebilir.
Örneğin; merkezi yapılar karar almayı ve girişimciliği yavaşlaıir. Bu yapılar güç çatışmaları nedeniyle rasyonel kararlardan çok politik kararlarin alınmasına daha uygundur.

Örgütteki değişim ve yeniliklerin çıkarttığı belirsizlik:
Sürekli gelişen ve değişen dünyada insanlar daha fazla yenilikle karşılaşıyor. Belirsizlik; bireyin bilgi sahibi olmadığı ya da az bilginin bulundugu bir yeniliğin işletmede uygulamaya konulması, bir reorganizasyon çalışması vb. durumlarda ortaya çikan değişim karşısında, bireyin kendisini çaresiz hissetmesidir. Bu durumda işgörenler yeniliğe direnç göstererek kendilerini savunmak isterler. Kanada'da gerçekleştirilen araştırmalar belirsizlik kavramını şöyle somutlaştırmıştır:
Belirsizlik birçok duruma bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
- İsgören terfi etme ve ilerleme imkanlari hakkıda yeterli bilgiye sahip olmayabilir.
- İsgören görev tanımlarının bulunmadığı bir iş yerinde çalışıyor olabilir.
Başka araştırmalar ise işgörenin isini kaybetme korkusunun neden oldugu belirsizlikten söz eder.

Stresle başa çıkmak ve huzurlu yaşamak için öneriler:
? Kendinizi, sözde stres yaratan belirli ve kaynakları tanıyın.
? Kişiler arasi iyi iliskiler kurun.
? Bedeninizi kontrol edin.
? Dengeli beslenin.
? Bugünün işini yarına bırakmayın.
? "Her işi yaparım" ya da "Hiçbir şey yapamam" demeyin.
? Zihinsel özelliklerinizi doğru değerlendirin.
? Yitirdiklerinizin nedenini arayin.
? Zamanin tutsağı olmayın.
? "Hayır" demeyi bilin.
? Önce özeleştiri yapın ve herkes tarafından sevilmeyi beklemeyin.
? Yapabileceklerinizle yetinmeyi bilin.
? Kendinizi vazgeçilmez görmeyin.
? Alkolik gibi işkolik olmayın.
? İşinizi gerçek olanaklarınızla uyumlu kılın.
? Dinlenmeyi bilin.
? Spora zaman ayırın, fizik egzersiz yapın.
? Solunumunuzu denetleyin.
? Savunma mekanizmalarindan yararlanin.
? Davranışlarınızı düzenleyin.
? Öfkenizi yenin.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...