• Anasayfa
• Hakkımızda
• Danışmanlıklarımız
  • Bireysel Danışmanlıklarımız
  • Kurumsal Danışmanlıklarımız
• Eğitimlerimiz
  • Bireysel Eğitimlerimiz
  • Kurumsal Eğitimlerimiz
• İletişim

Merhaba İzmirizmir Dostları... Geçen yazımızda ?'moda önüne geçilemez bir değişim tutkusudur'', hatta ?'DEğİŞİMİN KENDİSİDİR'' dedik. Bu yazımızda da ?'ŞIKLIK GÖRECELİDİR'', diyoruz. Son zamanların yeni tip giyim alışkanlıklarıyla kim kime rüküş diyebilir? Kim kimden daha şık? Hani bir fıkra var... Yanlış hatırlamıyorsam:
Musa'ya göre her şey kanun... İsa'ya göre her şey aşk... Shakespeare'e göre her şey para... Freud'a göre seks... Einstein'a göre GÖRECELİ...
Ben, göreceliden yanayım... ya siz?

Nerede olduğumuz, ne iş yaptığımız, ne kadar kazandığımıza göre seçimlerimizi yaparız, ama işin en önemli kısmı, içinde kendimizi mutlu hissettiğimiz giysilerle, günü yaşamamızdır. Bir hatırlayın, bence, en keyifli yaşadığınız anlarda; genelde üzerinizde kendinizi mutlu hissettiğiniz giysiler vardır; ya da içinde rahatsız olduğunuz ama kafaya takmadığınız!

Hepimiz farklı kulvarlarda çalışıyor, gün geçiriyoruz. Zaman kıymetli. Baştan seçimleri doğru yapmak gerek. Hayatımızdaki gereksiz zaman alan detaylardan kurtulmalıyız. Yapacak onlarca keyifli iş varken, gereğinden fazla ayna önünde zaman geçirmek, sizin hayatınızdan çalınan dakikalardır. Her insanın ruhuna uygun bir tarz var. O tarz kişilerin kimlikleriyle örtüşür. Bazılarımız iri küpe sever, bazıları yüksek topuk, kimi hep lastik ayakkabı giyer, kimi hep markadır, peki kim daha şık?

Aslında, giydiğini ve taktığını kendine yakıştıran.

Kimse gibi olmaya çalışmadan seçimlerimizi yapmak, özgüveni yüksek bir tarz benimsemek, bize zaman ve mutluluk kazandıracaktır.

Gri ekose kumaş pantolon, beyaz sıfır yaka bir tişört ve beyaz lastik ayakkabıyla da şıktır; ipek gömlek ve topuklu ayakkabıyla da.

Kimi renk sever, kimi gösteriş, kimi sadelik, kimi kalite, kimi rahatlık, kimi etnik, kimi marka, kimi işlevsellik, kimi hepsini karıştırmayı iyi becerir... Siz siz olun, kendinizi nasıl mutlu ve güvenli hissediyorsanız onu giyin... Yaratıcı yanınızı kullanın, o zaman size özgü ve çok daha şık olacaksınız...

Ben diyorum ki ÖZGÜVENLİ MODA! En iyisidir.

Günümüzde yaklaşımları artık çeşitlilik, yaratıcılık ve hatta hayal gücü belirliyor.

Tüm markalar, mutfaklarında çılgınca çalışan ekipler barındırıyor; ve bunca çeşit yaklaşıma uyan modelleri size ulaştırmak için, nefes almadan çalışıyorlar. Üstelik bu iş sadece tasarımcılarla bitmiyor. Bunca materyal; deriden düğmeye, tişörtten ipek kumaşa, yünlü ekoseden keçeye, trikodan pul payete, baskı ? nakıştan aksesuara binlerce detaydan oluşuyor. Tarladan başlayıp vitrinleri süsleyen ürünler olana kadar ki zahmetli süreçte, daha iyi, daha yeni, daha ucuz ve güzel ürünleri size sunmak amacıyla binlerce mühendis, işçi, tasarımcı, yönetici büyük bir özveriyle çalışıyor.

Bizlere düşen ise; hür bir irade ile kimliğimize uygun olanı seçmek.

Moda işi bir derya, ben sizinle işin daha az bahsi geçen kısımlarını paylaşmak istiyorum... Ve bu kısım çok daha heyecan verici. Fuarlar, yeni kumaşlar, yeni karışımlar, yeni tuşeler, ürün temaları, aksesuarlar, yeni terimler vs... Aslında bunları bilince çok daha doğru seçimler yapabilirsiniz. İnternetten neredeyse tüm ünlü markaların defilelerini de izleyebilirsiniz. Ama izlemek yetmiyor; çünkü işin sırrı ayrıntıda. Ayrıca artık moda tek sesli değil, bu durum beni ayrıca daha da keyiflendiriyor. Hele özenti olmayıp şahsına münhasır olanlara diyecek sözüm yok. Siz giymeyebilirisiniz, ancak başkalarının üzerinde beğenir hatta takdir edersiniz; yaşam zaten çeşitliliği barındırmıyor mu?

Sevgili İzmirizmir dostları bu moda işinde kendimize karşı samimi olursak her yaşta ve ortamda koşulsuz ?'trend setter'' oluruz. Evet, özetle, içinde kendinizi özgür ve mutlu hissettiğiniz giysileri seçin derim.
Şimdi biraz görsel gezinti yapalım.
Bu hafta fotoğraflar bread & butter Barselona'dan (BBB)...
Panayır gibi tadına doyulmaz bir fuardı ve kente de çok yakışmıştı.
Bu kent, tarihin ve yaşamın bir parçası. Her sokağın, her binanın bir öyküsü var.
Gelin birlikte gezelim...

Gaudi'nin kentinde birbirinden ünlü denim ve ?casual wear' markaları hem tasarım hem stand olarak Gaudi'ye yakışır şekilde döktürmüşlerdi. Modeller, kumaşlar, aksesuarlar, ayakkabılar... Her zevke uygun spor giyim... bak bak doyulmuyor... 2007 kışında ne giyilecekmiş onu gördük. Şimdi ondan bahsetmeyelim. Önümüz bahar...

Resimlere bakıyoruz... Etrafa bakıyoruz...
Daha kışa çok var ben size sonra anlatırım.
Unutmadan en güzel gösteri G-Star'ın defilesiydi...

Sebia Karaesmen