Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

Uçak Korkusu / Psikolojik Sorunlar

Uçak Korkusu

Türk toplumunun yüzde 20'sinin bir ya da birden fazla fobisi var. Sanatçılardan ise fobisi olmayan yok gibi. En çok yalnızlıktan, karanlıktan, yüksek ve kapalı mekanlardan korkuluyor.
İnsanların fobileri o kadar çok ki saymakla bitmiyor. Fobilerin bir kısmı rüyalardan bir kısmı ise insanın başından geçen kötü olaylardan kaynaklanıyor. Bir kısmı ise söylentiler ve içinde yaşanılan kültürden besleniyor. Claudia Schiffer papağanlardan, Winona Ryder uçağa binmekten, Raquel Welch her türlü sürüngenden korkuyor. İtalyan aktrist Anna Falchi kuşlardan korkuyor. Caşerine Zeta Jones'un fobisi ise, mürekkep. Jones, mürekkebin üzerine dökülmesi, leke yapması, hatta deriden içeri nüfus etmesinden çok korkuyor. Sharon Stone ve Nicole Kidman'ın ayna korkusu var. Aynaya bakarken, aynanın kırılıp tuzla buz olmasından korkuyorlar. Sharon'un bir başka korkusu da elektrikli ev aletleri. Aletlerin çalışırken aniden patlayacak olmasından dehşet derecede korkuyor. Rahatsızlığı yüzünden hâlâ ölüm korkusu yaşadığını belirten Stone, "Sürekli doktor kontrolüne gidiyorum. Ayak parmağım ağrısa gidip beynime baktırıyorum" diyormuş. Top model Naomi Campbell'de ise Lady Diana gibi paparazzi yüzünden kaza geçirip ölme korkusu yaşıyormuş. Hatta çekim için Türkiye'ye gelen Maomi, kalabalığın hışmına uğramaktan korktuğu için uçakta dört saat geçirmiş. Şarkıcı Teoman'da ölüm fobisi var.

Manken Emine Ün, "Ölümden çok korkuyorum. O kelimeyi duyunca tüylerim ürperiyor" diyor. Selin Toktay yalnız kalmaktan ve annesini kaybetmekten çok korkuyor. Muazzez Ersoy'un karanlıktan ödü kopuyormuş. Ersoy, "Gece şöyle bir evin önünden geçin düğün evi gibi her yer yanar" diyor. Dudaklarını uçuklatacak ölçülerde gökgürültüsünden korkan Ersoy, arı sokması ve deprem olmasından son derece korkuyormuş. Çocukluğunda okuduğu Alman hikayelerindeki cadılar ve diğer korku temalarının uzun süre etkisinde kalan Ayşe Şasa ise, "Bunlar hayatıma dehşet verdiler küçük yaşta" diyordu.


Maksat ayakları yere değsin

Kristie Alley, Bob Newheart, Winona Ryder, Luciano Pavarotti, Kristie Alley, Roseanne Baar, Sam Shepard, Joanne Woodward, Liv Ullman, Tony Curtis gibi ünlü aktör ve sanatçılar uçağa binmekten korkuyor. Whoopi Goldberg, ABD'de her yere karayoluyla gidiyor. Günümüzün en etkileyici soul yorumcularından şarkıcı Areşa Franklin uçak korkusu nedeniyle Avrupa'da konser bile veremiyor. Formula 3'ün tek kadın pilotu Selin Yardımcı uçaktan çok korkarken, futbolcu Sergen Yalçın'ın başta asansör olmak üzere kapalı yer ve yükseklik fobisi var. İngiliz Arsenal futbol takımının yıldızlarından Dennis Bergkamp uçaktan o kadar çok korkuyormuş ki ödül almak için çağırdıklarında deniz aşırı olduğu için gitmemiş. Bergkamp takım arkadaşları uçakla giderken kendisi karayoluyla yolculuk yaparmış. "Dalgaları Aşmak" ve "Karanlıkta Dans" filmleriyle tanınan Danimarkalı rejisör Lars von Trier uçağa ve penceresi açılmayan trenlere asla binemezmiş. 1996'da Cannes Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü kazanan Tries uçak fobisi yüzünden Cannes'e giderek ödülünü alamamış. Trier jüriden ve izleyicilerden özür dilemiş. Uçak korkusu olan şairlerden biri de merhum Rıza Tevfik Bölükbaşı.

Kelebekler olmasa

Efsanevi İsveçli sinemacı Ingmar Bergman'ın ise ilginç bir fobisi var. Bergman herşeyin berbat olmasından çok korkuyor. "Amerikan Pastası" filminin ünlü oyuncusu aktör Jason Biggs ise arı, örümcek, eşekarısı gibi hayvanlara karşı korkusu var. Ünlü sinema oyuncusu Nicole Kidman'ın korkusu ise neredeyse inanılmaz. Pek çoğumuz kelebekleri severiz, bir yerimize konsa uğur işareti sayarız, hatta onu özgürlük simgesi olarak niteleriz. Oysa Kidman bu sevimli böcekten çok korkuyor. Gina Gershon de köpekbalıkları ve hamamböceklerinden çok korkuyor.


Kirli'nin bugünlerdeki korkusu işsizlik

Ekmek Teknesi'nin Kirli'si Kadir Çöpdemir'in kanser ve yükseklik korkusu varmış. Şimdi işsizlikten de çok korkuyor. Kirli, işsizlik korkusunu, "Düşündüğüm zaman buz gibi terler akıyor" sözleriyle anlatıyor. Yükseklik korkusunu yenmek için Klas FM'nin vericisine bile çıkan Çöpdemir zor anlar yaşamış. Çöpdemir, "Yaklaşık 70 metre falandı. Ama çıkmak değil, inmek problem oldu. İnerken orada bulunan arkadaşların ömürlerinden ömür götürdüm. Her halde on yaş yaşlandılar. Çok korkunçtu hem benim açımdan hem de oradaki arkadaşlar açısından. Neden böyle bir şey yaptın, diyebilirsiniz. Korkuların üzerine gideceksin dediler, gittim, canına yandığım hiçbir halta da yaramadı. Bir de kanserden çok korkuyorum. Ailemde çok kanser vakası oldu" diyor.

Yılmaz'ın hobisi fobililerle uğraşmak

Siz siz olun fobilerinizi uluorta kimseye anlatmayın, yoksa başınız ağrıyabilir. ANAP eski milletvekili Haşim Haşimi uçak fobisini arkadaşı Nurettin Dilek'e anlatınca olanlar olmuş. Dilek, fobi muhabbetlerini seven ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a Haşimi'nin fobisini hemen yetiştirmiş. Aynı uçakta Dilek ve Haşimi ile Almanya'ya yolculuk eden Yılmaz, oğlu Hasan ile birlikte Haşimi'ye soğuk terler döktürmüş. Oğlu Hasan Yılmaz'a "Kanatlarda bir sorun mu var? Motor bu kez niye böyle ses yapıyor? Arıza mı var? Bak ileride şimşek çakıyor. Şimdi bulutlara giriyoruz" diyen Mesut Yılmaz, kendisiyle sırt sırta oturan Haşimi'yi bambaşka âlemlere götürüp getirmiş. Yolculuk boyunca bildiği bütün duaları okuyan Haşim Haşimi ecel terleri dökmüş. Yaşadığı bu olaydan sonra bir daha kimseye fobilerinden söz etmemeye karar veren Haşimi, arkadaşı Nurettin Dilek'ten intikamını alacağı günleri de sabırsızlıkla bekliyormuş.

'Sarıoğlan' fobisini aşmış

DSP'nin çiçeği burnunda genel başkanı, Sarıoğlan lakaplı Zeki Sezer'in bir zamanlar yükseklik fobisi varmış. Sezer, "Yüksek bir duvarın kenarında duramazdım. Kendi kendime bundan kurtuldum, şimdi korktuğum o duvarlarda yürüyorum" diyor. Hema Endüstri'nin patronu Mehmet Hattat da viski alırsa uçağa binebiliyor. Bu yüzden Hattat, mecbur kalmadıkça yurt dışına çok az çıkabiliyor. Türk sinemasının ünlü komedyenlerinden merhum Kemal Sunal'ın da uçağa binmek ve denize girmek fobisi vardı. Sunal 2000 Temmuz'unda uçakta kalp kriziyle yaşama veda etti.

Uçakta paraşüt istedi

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun da bir zamanlar uçak fobisi varmış. 1989'da Sinan Aygün ile birlikte Ankara'dan İstanbul'a uçarken, aniden bir korkuya kapılmış. Daha önce pek çok kez uçağa bindiği halde, anlaşılmaz bir nedenle korkuya kapılan Hisarcıkoğlu hosteslerle uçağın arkasına gitmek için yerinden kalktığında dizlerinin bağı çözülüp olduğu yerde yığılıp kalmış. Hostesler tarafından koluna girilerek arkaya götürülen Hisarçıkoğlu, ""Bana bir paraşüt verin ve beni uçaktan atın. Nereye düşersem düşeyim" demiş. İstanbul'dan Ankara'ya uçakla gitmek istemeyen Hisarcıkoğlu araba kiralıyor. Hisarcıkoğlu'nun davranışlarından farklı bir anlam çıkaran ve uçak kazası olabileceğini düşünen ATO Başkanı Sinan Aygün de aynı araçla Ankara'ya birlikte yola çıkıyorlar. İki arkadaş yolda ciddi bir trafik kazasının eşiğinde dönüyor. Hisarcıklıoğlu sonunda bu fobisinden kurtulmuş, uçak fobisi yaşayan arkadaşlarına yardımcı oluyor.

Elem tere fiş kem...

Şarkıcı Ebru Yaşar'ın fobisi nazar. Mankenler Ebru Şallı, Ebru Destan, Nefise Karatay, Tuğba Özay nazardan çok korkuyorlar, bu yüzden nazar boncuklarının dizili olduğu bileklik ve kolyeler takıyorlar. Nazardan korkan pop şarkıcısı Çelik, oğlu Atilla Ata'yı kırkı çıkıncaya kadar insan içine çıkarmadı. Koç ailesinden işadamı Ali Koç'un da korkusu nazar. Koç, holdinge nazar değmesinden çok korkuyor. Burhan Çaçan'ın da ciddi bir nazar korkusu varmış. Çaçan, "Bu inanç meselesi. Sanki çok dışarlarda görününce göze geliyoruz. Büyük oğlumuz kaç defa hastalandı, bacakları yaralandı" diyerek nazar korkusunu anlatıyordu.

Polis fobisi yurt dışına kaçırdı

1967'de vefat eden ünlü ressam Fikret Mualla resimleriyle olduğu kadar trajik yaşamıyla da izler bırakan bir kişilik. Nazım Hikmet'in bazı şiirlerini de resimleştiren Fikret Mualla büyük bir sorun halinde yaşadığı polis fobisi nedeniyle birkaç kez daha tedavi altına alındı, hatta 1936'da yanlış yorumlanan bazı sözleri nedeniyle savcılık emriyle bir süre Bakırköy Akıl Hastanesi'nde yattı. Hastaneden taburcu olan Mualla polis fobisi yüzünden 1937'de yurt dışına çıktı, bir daha da dönmedi. Paris'te kimsesizler mezarlığına gömülen Mualla'nın kemikleri daha sonra Türkiye'ye getirildi.

yenisafak.com

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...