Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Korkunun Tanımı / Psikolojik Sorunlar

Korkunun Tanımı

Korku, en temel duygulardan birisidir. Korkuyu anlamak için; duyguların varlık nedenini, tanımını, görevini, çalışma sistemini bilmek gerekir. İster olumlu, ister olumsuz, bütün duyguların bir görevi vardır. Görevi ve faydası olmayan duygu yoktur.

Korku, koruyucu bir duygudur. ?EYVAH...? ve ?YA...? kelimeleri ile başlayan düşünceleri takip eder. Aslında korku, derecesi yüksek bir heyecan halidir. Korku, bir konu ile bağlantılı olarak ortaya çıkar ve bu nedenle adı ve objesi olur. Örneğin; karanlık korkusu, yalnızlık korkusu, uçak korkusu, yükseklik korkusu, saldırı korkusu, ölüm korkusu, başarısızlık korkusu gibi...

Aslına bakarsanız, bütün korkuların temelinde ölüm korkusu yatar. ?Korkunun ecele faydası yok? deriz. O halde korku ne işe yarar ki?

Dikkatle düşündüğünüzde; korku hissedilen bir durumda, olası bir tehdit, tehlike, kayıp ya da zarar riski ve belirsizlik vardır. Bu gibi bir durumda; ya kaçıp kurtulmalı, ya bir çözüm üretmeli, ya da durumu kabullenmeliyiz.

Kaçma şansımız varsa, korktuğumuz konudan uzaklaşarak kendimizi korumuş oluruz. Ancak, eğer kaçmak bizi kurtarıyor ve geliştiriyorsa, o da bir çözümdür. Ama eğer, kaçmak bizi geliştirmiyorsa, korku hissetmeye devam edeceğiz. Örneğin, topluluk karşısında konuşmaktan korkan (çekinen) biri, kaçarak gelişemez.

Korktuğu konuda kendini yetersiz, güçsüz, hazırlıksız ve bilgisiz hisseden insan korkar. Bu korku ne işe yarar? Kendini yeterli, güçlü, hazır ve bilgili hissedene kadar, o konudan uzak tutar, geri çeker. Diğer taraftan da; o konuda kendini yeterli, güçlü, hazır ve bilgili hissetmesi için gereken önlem ve tedbiri almaya, gereken çalışmaları yapmaya yönlendirir. Bu yönü ile korku, insanı hedefine karşı uyanık tutan, araştırma ve gelişmeye yönlendiren faydalı bir duygudur.

Eğer bir insan korkuyu böyle değerlendirmez ise, korkuya takılır kalır. Korkuyla özdeşleşmiş ve korkuyu sahiplenmiş olur. Korkmaktan korkar. Korku kabusa dönüşür. Bu durumda korku, bir hastalıkmış gibi algılanır ve yorumlanır. Oysa ki korku bir hastalık değil; doğal, olağan koruyucu bir duygudur. Onu iyi anlamak, ve ondan faydalanıp gelişmek gerekir

Korku durumunu bir hastalıkmış gibi değerlendirip, ilaç öneren ve tedavi etmeye çalışan hekimler var. Bir klinik psikolog olarak, bu gibi durumlara üzülüyorum. Çünkü, ilaca rağmen sorun çözülmemiş oluyor. Küçük yaştaki çocuklar bile ilaca bağımlı hale geliyor. Üstelik de korku gibi doğal bir duygu, kişiye fayda sağlayacağı yerde, zarar vermiş oluyor. Güzelim bir gelişim fırsatı da ertelenmiş ya da kaçırılmış oluyor. Üzülüyorum. Çünkü, çare ve çözüm kaynağı görülen hekimlik, korkunun mantığını anlamamış olmak nedeniyle, sorun kaynağı oluyor. İnsan sağlığına katkı yapmak yerine, zarar verilmiş oluyor.

Çözüm: ?Her şey, bozulduğu yerden düzelir? ilkesinden hareketle; korku bir hastalık değildir ve ilaçla tedavi edilmesini düşünmek yerine, korkunun varlık nedenini ve mantığını anlayarak çözüm üretmeyi düşünmek gerekir. Psikoterapi bunun için var.

Yalçın Kireççi

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...