Mum dibine ışık vermez.
Ara

Değişim Psikolojisi / Psikolojik Sorunlar

Değişim Psikolojisi

1.Neden ?Değişim??
Organizasyonlarda değişime ayak uydurmayanlar yok olurlar. Bugün başarılı bir şirket hızlı değişime aya uydurmayarak aynı hızla yok olabilir. Bu nedenle organizasyonlar son yirmi yılda hızlı değişime ayak uydurabilecek şekilde yapılandırılmaktadır.
?değişimle ilgili bir çok kavram geliştirildi, bunlardan belli başlı olanları aşağıdaki gibi sıralanabilir.

a.)Değişe Uyum.
b.)Değişimin yönetimi.
c.)Büyük değişim.
d.)Esneklik; Esnek Sistemler.
e.)Değişim mühendisliği
f.)Değişimle baş etme.
g.)Bencmarking.
h.)Yaratıcılık.

Bu kavramlarla ilgili yöntemler geliştiriliyor, sistemler kuruluyor, eğitimler yapılıyor, kitaplar yazılıyor, velhasıl değişim konusu gündemde en önemli maddelerden biri.
Değişimi oluşturan sebeplerde, bunun sonuçları arasındaki ilişkiler tam olara bilinmiyor. ?sebep? gibi gözüken kimi faktör, ?sonuç? haline dönüşürken, terside gözlenebiliyor. Değişimi en hızlı uygulayan şirketler o konuda ciddi becerisi olmadığı halde hızlı davranmanın avantajlarıyla pazarı ele geçirmekte bunun sağladığı fırsatları zaman içinde becerilerini geliştirerek daha da güçlü konumlara gelmektedir. O zaman yarının başarılı organizasyonları değişime en iyi ayak uydurabilenlerin olacağı tartışmasız bir gerçektir.

2.Neler Değişti?
Dün telgraflarla anlaşırken bugün her noktada cep telefonları, dünyanın dört bir yanındaki yönetici tele konferans ile görüşebilmekte, her bilgi her an her noktadan alınabilmekte yani özellikle yoğun bir iletişim faaliyeti oluşmuştur. Devir iletişim devridir.

Bu değişikliklerin en çarpıcı olanlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
?- on binlerce TV kanalı açılmış,
?- Milyonlarca Radyo istasyonu kurulmuş,
?- Araç telefonları, cep telefonları her yere yayılmıştır.
?- Video konferans artık olağan karşılanmaktadır,
?-TV'li telefon gündemdedir.
?İnternet her an elimizin altındadır.

Değişim ile ilgili diğer önemli yeniliklerin ise şöyle sıralayabiliriz;
?Ulaşım, yolcu-km olarak her yıl yeni rekorlar kırılmaktadır.
?Üretim hızı ve kapasitesi sürekli artmaktadır. Birçok temel üründe dünya ihtiyacının birkaç misli kapasite oluşturmuştur.
?Tarımda Malşus'un öngördüğü üretim açığı yerine, frenlenen üretim bulunmaktadır.
?Prodüktivitedeki artış hızı nedeniyle, istihdam artışı milli gelir artışının gerisinde kalmakta; hatta birçok ülkede mutlak olarak gerilemektedir. (En yüksek gelire sahip AB ülkelerinde işsizlik %10 ile %25 arasında )
?İki kutuplu (ABD-Rusya) uluslar arası denge bozulmuş olup; yeni bir denge henüz oluşmamıştır.
?Ekonomik kutuplaşmalar (NAFTA, AB, APEC) oluşurken, genel anlamda duvarlar inmektedir. Bir yandan uluslar bir araya gelirken, diğer taraftan da etnik; din veya dil bazında kopmalar olmaktadır.
?Kapitalist-Komünist mücadelesi kapitalist sistem lehine sonuçlanmıştır. Yeni bir ?sosyalist? akım olup olmayacağı henüz belli değildir.
??Çevre? konusu ön plana çıkmış; fakat sorunların çözümünde çıkarlar çatıştığı gibi, bilimsel kanıtlar da yetersizdir.
?Şirket yönetiminde 100 ila 200 yıldır geçerli olan kurallar ve yöntemler yetersiz kalmakta; 10 yıl önce gıpta edilen şirketlerin çoğu güç duruma düşmüş, çıkış yolu aramaktadırlar (Kavrakoğlu, 1997, s. 42).

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...