Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

İlahi İrade Gücü / Psikolojik Sorunlar

İlahi İrade Gücü

Kaderin sahibinin önünüze çıkardığı merdivenler, görünürde sizi durdurmak için, gerçekte sizi yükseltmek içindir.
Eğer ilahi iradenin nasıl karar verdiğini öğrenebilirsek, karar akışı içerisindeki konumumuzu kontrol edebiliriz.

Tabiat Kanunlarıyla Yansıyan İrade
Bir anne balık, korkutucu okyanusta, ağızları minicik olan yüzlerce yavrusunu dünyaya getiriyor. Toplu iğne ucu kadar küçük ağızları olan o yavruların nasıl beslenebileceklerini sanıyorsunuz? Anne balık asırlarca düşünse, bir çözüm bulabilir mi? Yavrular doğduktan sonra annelerinin vücudunun çevresine sarılıp, ona tutunuyorlar. Sonra anne balığın derisinden besleyici bir sıvı akmaya başlıyor yavrular onunla besleniyor. Rahmet oradadır. Rahmet, dondurucu kutup buzlarının üzerinde yumurtlayan elsiz penguenlerin kucağındadır.
Dolayısıyla, yeryüzünde bir hedefe ulaşmak istiyorsak, evrenin yönetiminde geçerli olan kanunlara uygun hareket etmek zorundayız. Tabiat kanunlarına uymak yaratıcı iradeye uymaktır.

Beşeri Tercihle Yaşayan İrade
Kişisel irade hem yapmak istediğini, hem de yapabilme imkanını bir arada barındırır. Hem ?yapmayı isteyebilme? yeteneği, hem de ?yapabilme imkanı? sınırlıdır. Ancak insan, daha çok öğrendikçe, daha çok isteyebilir hale gelir. Kendini daha çok eğittikçe de daha çok yapabilecek konuma geçer.
Dolayısıyla insanın sınırlarını aşmasının üç temel ayağı vardır ve bunlar birbirini takip eder: Daha çok bilgi, daha çok yetenek ve daha çok eylem.

Şartlı İrade
Şartlı iradeyle oluşan kaderin değişimi imkansız değildir. Ama tutum değiştirerek değil, bağlı oldukları şartları değiştirerek sonuçlarını değiştirebiliriz. Bir anlık kararınıza ve tutumunuza değil, günlere ve hatta yıllara yayılan eylemlerinize dayanır.
İnsan hayatının, insanın tüm geçmişi dikkate alınarak ilahi irade tarafından belirlenmesi durumudur. İlahi irade, her eyleme bir anlam ve karşılık verdiği gibi, eylem birikimlerine de daha farklı anlamlar ve karşılıklar verir. Bir defa ağlamanın sonucu bin defa ağlamanın sonucuyla aynı değildir.
Birbirinin aynı olan iki iyilik arasında hiçbir fark yoktur. Ancak biriktiklerinde müşiş bir farklılık oluşuyor. İşte bu farklılıklar karşılıklarını da farklılaştırıyor.
Şartlı ilahi irade uzun süre tekrar ettiğiniz ayrı eylemlere yeni boyutlar ve sonuçlar ekler. Örneğin komşusuna bir defa haksızlık yapan kişi hakkında her hangi bir dünyevi ceza verilmeyebilirken, beş yıl boyunca haksızlık yapan için kaderin sahibi tarafında ölüm cezası takdir edilebilir. Bir defa sigara içene küçük bir zarar verilirken 20 yıl sigara içene büyük hastalıklar verilebilir.
İki gün çalışan hiçbir şey kazanamazken iki yıl çalışan zengin olabilir. Bir yıl boyunca çalışması keşfetmesine yetmezken 10 yıl çalışınca keşfetmesine izin verilebilir. İki yıl zulmeden toplum yaşayabilirken 10 yıl zulmeden toplum bir musibette yok edilebilir.

Gerçek Sebep
Eğer istekleriniz, hak ettiklerinizle uyuşmuyorsa istediğiniz kadar isteyin size verelim. Kesinlikle hak ettiğinizi yaşayacaksınız. Neyi hak ettiğinizi iki konu belirler. a) Neleri istediniz, b) Neler yaptınız. İstekleriniz ve yaptıklarınız, yani amelleriniz ve kalbiniz aynı yönde ise harika, kesinlikle hedefinize ulaşacaksınız. Eğer çatışıyorlarsa ağır gelen tarafı yaşayacaksınız. O zaman alevler içerisinde isteyin ki tartıldıklarında arzularınız yaptıklarınızın gücüne galip gelsin. Eylemlerinizi tekrarlayın ki, daha fazla sonuç hak edesiniz.
Lütfen kimse üzülmesin. Bazılarının, ?Ben bu zulmü hak etmedim? dediklerini duyar gibi oluyorum. Doğru, bende bir yıl boyunca öğle yemeği yiyemeyecek kadar fakir kalmayı hak etmediği düşünüyordum. Ama hiç aç kalmamayı hak etmem için o eğitimden geçmek zorundayım. Eyüp peygamber dokuz veya on iki yıl o ağır hastalığı çekmeyi hak etmiş miydi? Kader sadece misafiri olduğunuz dünyadan ibaret değildir. Bütün hayatınızın adeta bir saniyesini yaşayacaksınız burada. Neyi hak ettiğinize kesin olarak hükmetmek için acele etmeyin. Ağır sorunlar yaşıyorsanız, onların daha büyük şeyleri hak etmeniz için verildiğini de dikkate alın.
Defterinizde yazılı olanlar yaptıklarınızın yanı sıra sebep olduklarınızdır.

Kader Levhası
İnsanın derin bilinci geleceğin yazılı olduğu bu alana yükselebilir ve oradan yaklaşmakta olan gelecek hakkında sevgi veya rüya gibi yollarla bilgi edinebilir. Defalarca yaşadığım örneklerden birini sizinle paylaşmak istiyorum.
Bir peygamberin yaşadığı ilginç bir hikaye okumuştum. Yanından geçen adamın o gün gittiği yerde öleceğini görmüştür. Akşam olur. Adam sırtında odun yüküyle döner. Peygamberin Yapma Bozma Levhası'nda gördüğü gerçekle şimdi yaşanan durum arasında fark vardır. Peygamber adama ?sabah yanımdan geçtikten sonra ne yaptığını sorar? adam, yolda giderken bir fakir görmüş ona yardım etmiş, sonra da adam yükünü alıp geri dönmüştür. Mesele anlaşılır ve adam yoluna devam eder. Devam ederken, peygamber odun yükünü içerisinde öldürücü bir yılanın kıvrılarak gizlendiğini, sonrada yılanın adama fark ettirmeden sıyrılarak kaçıp gittiğini görür.
Hani mutlu bir aileydiler; birbirini takip eden darbelerle sürüp gittiler. Hani gündemden düşmüyorlardı, şimdi onları kimse hatırlamıyor.

Yanıltıcı Sebep
Evrenin yaratıcısı, dikkatimize sunduğu bu tür olaylarla gerçeği görmemizi istiyor: ?Görünür nedenlere aldanmayın. Onlar benim nasıl yaptığımı gösteriyorlar, niçin yaptığımı değil.?
Söylediğimiz her sözün sonuçlarını ne kadar istediğimizden emin olmalıyız. ?Biriniz bir şey temenni ettiğinde, ne istediğine dikkat etsin; çünkü hangi dileklerinin kabul edileceğini bilmez? şeklindeki uyarıyı unutmamalıyız.
Hak ettiğimizden kaçamayız: ?Allah kader ve kazasını gerçekleştirmek istediğinde, onlar hakkında kader ve kazası yerini buluncaya kadar, akıl sahiplerinin akıllarını alır. Hükmü gerçekleşince geri iade eder.onlarda pişmanlık duyarlar.? Olay budur. ?Yükselmenin arkasında yükselmeyi hak etmiş; alçalmanın arkasında da alçalmayı hak etmiş bir ömür vardır.?

Çelişkiler
Bir işi tüm gücünüzle başarmaya giriştiğinizde güçlü bir şekilde engelliyorsanız, bunun kader açısından nedenlerinden birisi içinizde gizlediğiniz çelişki olabilir. Başarırsanız ne yapacaksınız? Başarmak lehinize mi aleyhinize mi olacak?

Bir gün hastalığı son buldu. Şöyle diyor: Okuduğum bir kitapta (Risale-i Nur) gerçek sebeple ilgili analizler beni şaşırtmış orada anlatılan kriterlere göre gerçek nedeni bulmaya çalışmıştım. Birden tehlikeli bir zaafıma karşı bir şekilde korunduğumu hissedince müşiş bir sevinç duydum ve ardından bu zaafımı yok etmek için mücadeleye girdim. İlginç şekilde kısa sürede hastalığımdan kurtuldum.
Size yukarıda aktardığım tüm bilgiler, ismi saklı bir dostumun samimi itiraflarına dayandırılmıştır. Eğer bu gencin ?Ahlakını koruma ve kimseye zarar vermeme? konusundaki hassasiyeti olmasaydı, belki de bu hastalıkla korunmayacaktı ve bataklığa çakılmasına izin verecekti.
Başarı gerekçelerinizi gözden geçirin. O işi, eşi, sınavı, görevi, makamı niçin istiyorsunuz? Niçin? Kötü nedenlerinizle savaşmak için haysiyet sözleri verin ve şimdiden kendinizi değiştirmeye adanın. Pek çok insan iyi araçları kötü amaçlar için istediğinin farkında değildir. Siz evrenin her bir noktasına ciddi olursanız, her bir noktası da size ciddi olacaktır.

Yükselticiler
Karşınıza çıkan engellerin nedenleri onları aşarak yükselmenizin istemesi olabilir. Yaşadığınız her olumsuzluk kendi hatalarınız yüzünden değildir. Dahası her olumsuz görünen olayın sonucu da olumsuz değildir. Acı veren pek çok olay zevk, mutluluk ve zafer üretir.
Sıradan bir geleceğe sıradan bir yolculukla ulaşılır. Ortalamanın üzerinde bir gelecek yaşamak istiyorsanız yolculuğunuzda ortalamanın üzerinde olmalıdır.
Bir şeyi çok düşündüm: Yeryüzünde olağanüstü izler bırakan insanların çoğunluğu, hayatlarının bir yerinde büyük gerilimler yaşadılar. Neden? Ya hapis yattılar ya da yetim kaldılar, ya fakirliğe mahkum oldular ya uzun süre hastalığın pençesinde boğuştular yada inançları, düşünceleri, ırkları veya zekaları nedeniyle aşağılandılar. Yaşadıkları olaylar duygusal olarak iyice gerilmelerine yol açtı. Çilelerinin karşılığını nasıl aldıklarını görüyor musunuz? Ben sorumun cevabını buldum. Uzaklara gidecek bir ok fırlatacaksanız, yayı iyice germek şart.
Hiçbir neden yokken hasta olmuşsanız düşünün: Hastalık hayatın değerini daha iyi kavramınıza neden oluyor mu? Demek ki hayatın değerini unutmuştunuz.
Ailenizde birden huzursuzluk mu çıkmış. Acaba daha önce ne kadar önemli bir aileniz olduğunu hissedebiliyor muydunuz? Demek ki hissetmeniz isteniyormuş. Tüm olaylara bu açıdan bakabilirsiniz. Engelin diğer adı yükselticidir.
Sınırları, sınırlar sayesinde aşacaksınız. Engel yoksa engel aşılmaz. Bir şeyi talep etmenin nedeni, ondan mahrum kalmaktır. Kartal serçeyi taklit etmeseydi serçe harika uçuşunu gerçekleştiremeyecekti. Hasta olmasaydık aramızdan bu kadar doktor yetişmeyecekti. Kurtuluşa susamasaydık, aramızdan kahramanlar çıkmayacaktı. Başarıya muhtaç kalmasaydık bu kadar başarı kitabı yazılmayacaktı.
Kaderin sahibinin önümüze çıkardığı engeller görünürde bizi durdurmak için ama gerçekte bizi yükseltmek içindir.

Cezalar
Hz. Musa (as) peygamber ile Hz. Hızır (as) arasında geçen bir kesit: Hızır (as) hiçbir haklı neden yokken, bir adamın gemisine zarar vermiştir. Musa peygamber (as) adaletsiz ve haksız görünen bu eyleme itiraz etti çok geçmeden hikmeti anlaşıldı. O bölgede savaş vardı. Kral tüm sağlam gemilere el konulmasını istemişti. Birazdan askerler o gemiyi ele geçirdiklerinde hasarlı olduğu gerekçesiyle el koymaktan vazgeçtiler. İyi sonuçlar bazen kötü olayların ardına gizlenirler.
Lütfen size emanet edilenlerin değerini bilin ki elinizden alınmasın.
Kötülüğe uğramamanın ilk yolu kötülük yapmamaktır; ama tek yolu değildir.

Kişisel Kötülük
Kötülüğe uğramamanın ilk yolu kötülük yapmamaktır. Ama tek yolu değildir. Yaptığımız kötülüklerin çoğu zaman farkında değiliz. Dehşetli acılar çektiririz, umursamayız. Bir genç başarı yolunda ilerlerken heyecanını baltalayan bir söz söyleriz, farkında olmadan tüm umutlarını söndürürüz; sonra biz yükselmeye kalkarız ve kaderin sahibi bize çelme takmak üzere başka birini gönderir.
Oturup kuşun saatlerce feryat edişini dinlerken sanki bir annenin hıçkırıklarını dinliyordum. Bir kadının sözleri kulaklarımda çınladı: ?Yuva yıkanın yuvası yıkılır? Bu yaptığım yüzünden bir gün benim de yuvam yıkılır mı?
Çile başarıyı besler, hastalık sağlığın değerini kavratır; üzüntü sevincin yollarını aratır. Fakirlik zenginlik arayışına sürükler. En büyük insanlar en ağır şartların arasından sıyrılan insanlar olduklarına göre, yaşadığınız şartların ağırlığı da sizi böyle bir geleceğe hazırlıyor.

Evrensel İyilik
İyiliğinizin büyük olmasını istiyorsanız, uzaktan uzağa insanları sevin ve onlar için gıyaplarında iyilik dileyin. Aynısı size yapılacak; uzaktan uzağa sizi sevecekler ve sizin için iyilik dileyeceklerdir. Sevginizin nerelere kadar uzanacağını anlamak için şu kudsi hadise de kulak verin. Haşim meydanında insanlar alevlerin ve çaresizliklerin içerisinde bir kurtarıcı ararken yaratıcının sesi duyulur. ?Sırf Benim rızam için birbirlerini sevenler neredeler? Gölgemden başka gölgenin bulunmadığı bu günde, onları gölgelendireceğim?. O günü yaşadığımızda can havliyle yerimizden fırlayıp ? Onlardan biri benim? diyebilmeyi dilemeliyiz.
İslam peygamber (as) ?Bir kişi hakkında kulağına uygun olmayan bir haber gelirse falan kişiye ne oluyor ki, şöyle şöyle diyorlar? Deriz. Bazılarına ne oluyor ki şöyle şöyle diyorlar? Der.? Böylece kötülüklerin arkasındaki kötülüğü gizlerdi.
Bir insana daha önce yaptığından pişman olduğunu ilan etmesinin en açık ve etkileyici yolu onun tam aksini yapmasıdır.

Pişmanlık
Karanlık ve kusurlu bir geçmiş yaşamışsak, her teşebbüsümüzde bizi engelleyen ezici bir güçle karşılaşacağız. Geçmişteki manevi borçların ve kirlerin temizlenmesi için iki pişmanlık yöntemi kullanacağız.

Ruhsal
Ruhsal pişmanlık, yapılmış bir hatayı yapmamış olmayı dilemek, bir daha o hatayı işlememeye söz vermektir. Pişmanlık ne kadar derinden ve içtense, o kadar keskin ve güçlü olacaktır. Duygunuz ve sözel pişmanlığın üzerinizde hiçbir etkisi yokken bizi gözyaşına boğacak pişmanlığın hayatınızı inanılmaz şekilde değiştirebileceğini görebiliriz.
Geçmişinizde vicdanınızı sızlatan hatalar varsa ruhsal pişmanlıklarla yetinmeyin.

İslam peygamberi (as) bu süreci şöyle anlatır. ?Kul tövbe ettiğinde, Allah onun günahlarını hafaza (bilgileri koruyan) meleklerine unutturur. Aynı şekilde onun organlarına unutturur. İstediği yerdeki izlerini de yok eder. Ta ki Allah'ın huzuruna vardığında günah işlediğine dair aleyhine şahitlik edecek bir şey bulunmasın.

Çok ilginçtir; insanın yediği her şey kanında anlaşılır. Yıllar süren davranışları genetiğine bile kodlanır; yani hayatımız hücrelerimize kaydediliyor. Bir alışkanlığınızı terk ettiğinizde zaman içinde onun izlerinin hücrelerinizden silindiğini biliyor muydunuz?

İslam peygamberi (as) bu konuda müşiş bir bilgi vermiştir. ?Günahından tövbe eden günah işlememiş gibidir. Günah işlemeye devam ettiği halde dil ucuyla Allah'tan af dileyen kimse de, Rabbiyle alay eden kimsedir.?
Pişmanlığınızı eyleme dökemezseniz kalıcı ve hızlı değişim üretemezsiniz. İslam peygamberi (as) ?Kötülüğün peşinden iyilik yap ki onu silsin.? Derken bu süreci kast ediyordu. Kötülüğün hemen ardından iyilik yapamamışsanız, iyiliklerinizi peş peşe yapmaya gereken zaman şimdidir.
Ciddi bir sorunun çözülmesini sağlayacak en kestirme yol onun en derinlerindeki gerçek nedeni keşfetmektir. Hedefinizi yanlış yolda kullanmanıza sebep olacak bir zaafınız varsa onunla savaşın. Karşılaşacağınız bir kısım engeller yükselmeniz için gönderilmiş olabilir. Bazı sıkıntılar gizli hatalara karşılık gönderilen ön ikazlardır, sorunların büyümemesi için hemen tedbir almalısınız. Bazen de başınıza gelen bir cezadır. O zaman hangi hatanıza dayandığını keşfetmeniz gerekiyor.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 1
 

ensarulislam 01.06.2007 08:24:32 Tarihinde yorumlamış

eksiklikler var gibi
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...