Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Yüksek Duygusal Zeka Belirtileri / Psikolojik Sorunlar

Yüksek Duygusal Zeka Belirtileri

YÜKSEK DUGUSAL ZEKA BELİRTİLERİ
 Duygularını açıkça ve hissediyorum diyerek ifade eder. gibi hissediyorum veya şöyle hissediyorum ki... gibi düşünce belirten sözcüklerle duygularını gizlemez.
 Duygularını ifade etmekten çekinmez.
 "Korku, kızgınlık, suçluluk, mahcubiyet, zorunluluk, hayal kırıklığı, çaresizlik, güçsüzlük, bağımlılık, aldatma, cesaretsizlik" gibi olumsuz duyguların esiri olmaz.
 Sözsüz iletişimi de kavrayabilir.
 Hayatı boyunca duygularının kendisine yol göstermesine izin verir.
 Duygularını sebep, mantık ve gerçeklik ile dengeler.
 Görev, suçluluk, güç kullanımı veya zorunluluk gibi nedenlerden ötürü hırstan uzak durur.
 Bağımsızdır ve kendine güvenlidir.
 Kendi kendisini motive edebilir.
 Duygusal olarak esnektir.
 İyimserdir.
 Başarısızlığı içselleştirmez.
 Diğer insanların duygularına ilgi gösterir
 Korku veya kızgınlık onu hareketsiz bırakmaz.
 Duyguları hakkında konuşurken rahattır.
 Birden fazla duyguyu bir arada tanımlayabilir.

DÜŞÜK DUYGUSAL ZEKÂ BELİRTİLERİ
Duygusal zekâsı düşük kişi;
 Saldırır, suçlar, emreder, eleştirir, araya girer, hor görür, azarlar, öğüt verir, herkesi yargılar
 Niçin o şekilde hissettiğini açıklayamaz veya bunu başka bir kimseyi suçlamaksızın yapamaz.
 "...hissediyorum" sözcüklerinden oluşan iki kelimeyi bir arada kullanamaz
 Duyguları için sorumluluk almaz, aksine diğer kişileri sorumlulukları yüzünden suçlar
 Duygularınızı ifade ettiğiniz zamanlarda sizi çözümlemeye kalkar.
 Cümlelerine sık sık ?Sanırım sen.....? diye başlar.
 Sizin üzerinizde suçluluk duygusu oluşturmak ister.
 Bilgiyi saklar veya duyguları hakkında yalan söyler (Duygusal sahtekarlık).
 Duygularını abartır veya asgari düzeyde gösterir.
 Olayların gelişip daha sonra da yok olmasına seyirci kalır veya kendisine oranla daha küçük olan şeylere karşı güç kullanarak karşılık verir.
 Uyum sıkıntısı ve bilinç eksikliği gösterir.
 Kin tutucu ve acımasızdır.
 Onunla gerçekten anlaştığınız konuları bile anlatmaz.
 Ortalıkta olmaktan huzursuzluk duyar.
 Duyguları hakkında konuşmaktansa onları hareketleri ile açığa vurur.
 Oyun oynar; kaçamak ve aldatıcı davranır.
 Başkalarının duygularına karşı hassas değildir.
 Empati kurmaz, sevecen ve hoşgörülü değildir.
 Dik kafalıdır ve esnek değildir.
 Kendini güvende hissetmesi için kurallara ve kalıplara gereksinim duyar.
 Duygusallıktan yoksundur; duygusal mahremiyete pek fazla şans tanımaz.
 Harekete geçmeden önce duygularınızı göz önüne almaz.
 Harekete geçmeden önce kendisinin ileriye dönük duygularını bile hesaba katmaz.
 Güven telkin etmez ve savunucudur.
 Yanlışlarını kabullenmek, pişmanlık duymak veya samimiyetle özür dilemek zoruna gider.
 "Ne yapmamı bekliyordunuz ki?", "Başka şansım yoktu" gibi ifadelerle sorumluluktan kaçar.
 Kötümserdir ve çoğu zaman dünyanın adaletsiz olduğuna inanır.
 Sık sık kendini yetersiz, hayal kırıklığına uğramış, gücenik, hüzünlü ve aldatılmış olarak görür.
 Genel olgulara karşı gelmeye kendini mecbur hisseder veya tehlike anında gemiyi terkeden ilk kişi olur.
 İnsanlarla haşır neşir olmaktan kaçınır ve onun yerine evcil hayvanlar, bitkiler veya hayali şeylerle kendisine alternatif oluşumlar seçer.
 Bir olayın detaylarından ve diğer kişilerin söz konusu olay hakkındaki düşüncelerinden size bahsedebilir ancak kendi duygularını ifade edemez.
 Mantıksal gücünü diğerlerini yargılamak ve eleştirmek için kullanır. Bunu yaparken emredici, yargılayıcı ve eleştirel davranır ve hareketlerinin, karşısındaki insanların duygularını nasıl etkilediğinin ayırdında değildir.
 Kötü bir dinleyicidir. Sözünüzü keser.
 Hor görür. İletişim halindeki duyguları görmez.
 Duygulardan ziyade ?gerçekler? üzerine yoğunlaşır.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...