Anasayfa
Hakkımızda
Danışmanlıklarımız
Bireysel Danışmanlıklarımız
Kurumsal Danışmanlıklarımız
Eğitimlerimiz
Bireysel Eğitimlerimiz
Kurumsal Eğitimlerimiz
İletişim
Mail
:
Şifre
:
Giriş Yap
|
Şifremi Unuttum
|
Üye Ol
Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Seçiniz
Merak Ettiklerinizde
Psiko Keyf | Psiko Bilgite
Köşe Yazılarında
Haberlerde
Psiko Faydande
Psikolojik Sorunlarda
Ara
Basit Unutkanlıktan Bunamaya / Psikolojik Sorunlar
Unutkanlık, kişinin etkinliklerinde kısıtlılığa yol açan ve beynimizin en önemli işlevlerinden biri olan bellek bozukluğu sonucu ortaya çıkan bir sorundur. Özellikle yaşlılarda bunama hastalığının ilk bulgusu olabileceğinden dolayı ciddiye alınması gerekir. Yaşlanma ile kişilerde ılımlı bir unutkanlık olabilir. "Yaşla-ilintili unutkanlık" ismi verilen bu durum ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Buna karşın bu tip hastaların periyodik olarak takip altında olması gereklidir çünkü bu unutkanlık, eğer ilerleme gösteriyorsa, ciddi hastalıkların habercisi olabilir.
Hafif kognitif bozuluk-bunama öncesi durum
Unutkanlık daha aşikar duruma geldiğinde ise "hafif kognitif bozukluk-HKB" adı verilen tablo ortaya çıkar. Bu durum artık bir hastalık olarak ele alınmalıdır çünkü bu durum birçok bunamanın erken dönemini teşkil ettiğinden önem verilmesi ve araştırılması gereken bir durumdur. Bu durumda yıllık demans dönüşüm oranı %10'dur yani 10 HKB hastasından 1 tanesi ertesi yıl bunama hastası olur. Süre arttıkça bu oran da artmaktadır. Bu durumun ortaya konması için ayrıntılı bellek ve diğer beyin işlevlerini değerlendiren "nöropsikolojik testler" yapılmalıdır.
Yaşlılıktaki hangi unutkanlık durumlarında endişelenilmelidir?
Yaşlılıktaki her türlü unutkanlık bir nörolog, psikiyatrist veya geriatristin görmesi ve takip etmesi gereken bir durumdur.
Unutkanlığı giderek artan, unutkanlık dışında yol bulamama, aritmetik yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme ...vs gibi ilave bulguları olan, ailesinde Alzheimer hastası olan, felç geçiren, ciddi kaza geçiren kişilerde unutkanlık daha ciddiye alınmalıdır.
Unutkanlık nasıl değerlendirilir?
İlk olarak hekim kişinin şikayetlerini dinler, tüm tıbbi hikayesini edinir ve ardından da hastayı iyi bilen bir yakını ile konuştuktan sonra unutkanlığın günlük yaşamdaki etkisini saptar. Bunun ardından "nöropsikolojik testler" adı verilen ve kişi ile yüz yüze ona sorular sorma, çizimler yaptırma ve bazıları bilgisayar başında tuşlara basma şeklinde yaptırılan bir takım testler ile unutkanlığın tipi ve şiddeti ölçülür. Bu testlerin ardından hekim gerekli görürse laboratuar ve diğer tetkikleri isteyebilir (Tomografi, EEG, lomber ponksiyon, SPECT,PET, kan-idrar tetkikleri ...vs). Bu tetkiklerden MR incelemesi özellikle nadir rastlanan ama unutkanlığa yol açabilecek diğer nedenleri dışlamada oldukça etkindir. Bazı durumlarda basit vitamin eksiklikleri (B12 ve folik asit) ya da guatr hastalıkları da unutkanlık yapabileceğinden bunlara yönelik kan testleri de yapılmalıdır. Bütün tetkikler ile birlikte hekim bir klinik yargıya vararak tanıya ulaşır.
Alzheimer hastalığı ve Unutkanlık
Alzheimer hastalığı bunama yapan hastalıklar içinde en sık izlenen bozukluktur. İlk bulgusu UNUTKANLIKTIR. Zaman içinde bu unutkanlığa yön bulamama, giyinememe, idrar tutamama, muhakeme yapamama ve çeşitli davranış bozuklukları eklenir.
Bu hastalık yeni bir hastalık olmasa da hastaların sayısı giderek artmaktadır. Bu hastalık için en önemli risk faktörünün "yaşlanma-ileri yaş" olmasından ileri gelmektedir. Günümüzde tüm dünyada (özellikle gelişmiş ülkelerde ve refah toplumlarında) en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü kişiler oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaş ile artmaktadır (65 yaş üstü 100 kişiden 8'inde Alzheimer hastalığı görülmektedir). Yaşlanma kaçınılmazdır. Günümüzde Türkiye'de 230 bin civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir ve bu sayı ileride maalesef artacaktır. Çünkü Türkiye'de 2000 yılında 65 yaş üstü nüfus 5 yıl içinde yaklaşık ikiye katlanarak 4 milyon düzeyine yaklaşmıştır. Genç nüfusun giderek yaşlanacağı bir ülke olarak Türkiye'de 30-40 yıl sonra bu hastalığın en önemli sağlık sorunu olacağını söylemek münecimlik olmayacaktır. Mevcut tedavilerin erken dönemde etkili olmasından dolayı ve çeşitli koruyucu tedbirleri almak amacıyla hastalıkta ERKEN TANI hatta TANI ÖNCESİ DEğERLENDİRME büyük öneme haizdir.
Hastalık neden olmaktadır?
Alzheimer hastalığı henüz nedeni tam aydınlatılamayan şekilde beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olmaktadır (yaşla beraber her kişide beyin hücre ölümü olmaktadır ama Alzheimer hastalığında bu süreç çok hızlı ve erken olmaktadır). Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş büzüşmeye başlar ve küçülür (bkz şekil 1) Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir. Çok nadir (yaklaşık 100 hastanın 5'inde) olmakla birlikte ırsi formları mevcuttu ama bunlara nadir rastlanmaktadır.
Hastalık için en önemli risk faktörleri
1. Yaş (değiştirilemez faktör)
2. Geçmişte depresyon (değiştirilebilir faktör)
3. Damar hastalıkları (Kalp krizi, tansiyon yüksekliği, kolestrol yüksekliği...) değiştirilebilir faktörler
4. Geçmişte ciddi kafa yaralanmaları
5. Düşük eğitim düzeyi
Korunmak için ne yapmalıyız?
Genel sağlımıza dikkat etmeliyiz.
Tansiyon yüksekliği, kolestrol yüksekliği gibi kalp hastalığı riskleri bunama için de risk faktörü olduğundan kontrol altına aldırmalıyız.
Zihinsel aktivite yapmalıyız. Bulmaca, sudoku çözmeli, kitap okumalıyız.
Düzenli yürüyüş yapmalıyız ve vücudumuzu zinde tutmalıyız.
Düzenli beslenmeliyiz. Katı yağlar yerine sıvı yağlar tüketmeliyiz, daha çok yeşil sebzeli yiyecekler yemeliyiz.
Özellikle depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar varsa tedavili olmalıyız.
Unutkanlık olduğunda "yaşlılıktandır" demeyip bir hekime başvurmalıyız.
Uzm. Dr. Başar BİLGİÇ
Okunma Sayısı:
0
/ Yorum Sayısı:
0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Üye olmak için tıklayınız...
Buluşun Öncüleri
Psiko - Sağlık
İlişki Problemleri
Merak Ettikleriniz
Psiko Kefy
Sosyal Fobi
Kadın - Erkek
Başarı Hikayeleri
Seçkin Öyküler
Kişisel Gelişim
Depresyon
Sağlık Psikolojisi
Psikolojik Sorunlar
Okul Problemleri
Business Psikoloji
Kaliteli Sözler
Bilişsel Terapi
Tebessüm
Psiko - Siyaset
Panik Atak
Diger Fobiler
Psiko - Eğitim
Paradokslar
Gestalt Terapi
Neuro Psikoloji
İlginç Bilgiler
Psiko - Spor
Psiko - Aile
Hiper Aktivite
Hazır Cevaplar
Psiko - Analiz
Davranışsal Terapi
Psiko - Kitaplık
Obsesif - Kompulsif
Psiko - Çocuk
Kilo Sorunlari
Psiko - Kitap
Psikoloji Nedir?
Çocuk Psikolojisi
Dikkat Eksikligi
Psikoloji Tarihi
Kognetif Terapi
Psiko - Dinamik
Psikoterapi Nedir?
Bagimlilik Problemleri
Konusma Bozuklugu
Psikiyatri İlaçları
Sinema Terapisi
Duygusal Zeka
Psiko Biyografi
Ergen Psikolojisi
Kompleksler
Psikoloji Ekolleri
Psikolojinin Alt Dalları
Psikoloji Etiği
IQ
Araştırma Yöntemleri
Savunma Mekanizması
Psiko - Drama
Ruhsal Zeka
Andropoz Psikolojisi
Asabiyet
Beden Dili
Bilinçaltı
Değişim
Diksiyon
Empati
İkna
İletişim
İnsan Tanıma
Karar Vermek
Korku
Menopoz Psikolojisi
Mutluluk
Özgüven
Sabır
Stres
Şiddet
© donusumkonagi.net Psikoloji Portalı
Tüm Hakları Saklıdır - Dönüşüm Konağı Psikoloji Enstitüsü - Kullanım Sözleşmesi