Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık'ta Meslek Etiği / Psikolojik Sorunlar
Etik iyi davranışları belirleyen ilkeler bütünüdür. Sorumluluk, görev, erdem ve hak gibi kavramlar da etikle paralel konumda yer alır. Etik ilkeleri bireyleri, grupları ve mesleği olası zararlardan korumak; geliştirici, yüceltici ve mutlu kılıcı davranışları özendirmek için hazırlanmıştır.
Bir mesleğin ve meslek üyelerinin toplumda saygınlığını sağlamak ve devam ettirmek üzere ileri sürülmüş olan ilkeler, varolan ve gelecekteki meslek (dernek, kurum vb.) üyelerinin hizmetlerinde doğru ve iyi davranışlar içerisinde olmaları; görevlerinde bilinçli; duyarlı, dikkatli davranmaları için hazırlanmış kurallardır.
Sürekli olarak insanlarla ilgilenen, onlarla çalışan Psikolojik Danışman ya da rehber bir sosyal bilim uygulamacısıdır. Çalışmalarında insanları etkiler ve onlardan etkilenir. Bu etkileşimin sonuçlarını düzenli olarak değerlendirir. Sunduğu hizmetlerin etkinliği hakkında bilgi toplamasını ve bunları yararlı bir şekilde kullanmasını bilir.
Varolan meslek ahlakı ilkelerinden önemli gördüklerimizi burada örneklemek istiyoruz. Bunlar kısaca rehberlik ve psikolojik danışmanlık uzmanlarının,
a) Etik kurallara uygun davranmalarını,
b) Meslek standartlarını en yüksek düzeye ulaştırmak ve daha ileri götürmek çabasında
olmalarını,
c) Eğitim ve araştırma uğraşlarının sürekliliğini sağlamalarını,
d) Çalışmalarında yeterlilik, gizlilik, ve bilimsel yansızlık niteliklerini kazanmış olmalarını,
e) Hizmet verdikleri bireylere ve kurumlara karşı sorumluluklarının bilincinde olmalarını
vurgular.
Yakından incelenmesinde yarar gördüğümüz ilkeler ise aşağıda açıklanan yeterlilik, gizlilik, yansızlık ve ölçme değerlendirme konularını ele alır.
Yeterlilik İlkesi: Nitelikli bir meslek adamı bilgi, beceri ve yeteneklerini nesnel ölçülere göre belirlemiş ve sınırlarını saptamış bir kişidir. Uzmanlık dalında ve sunduğu hizmetlerde kendisi hakkında ne aşırı güven ne de gerçek dışı güvensizlik duygusuna kapılmaz. Hem nesnel hem de öznel olarak yetkin bir konumda olduğunu bilir.
Böyle bir kişi, öncelikle yetişmiş olduğu alanda iş arar. Uzmanlık sınırlarının dışında herhangi bir şekilde istihdam edilmekten kaçınır. Eğitiminin, uzmanlığının sınırlarını aşan niteliklere sahipmiş gibi bir tavır takınmaktan kaçınır.
Bilgi ve beceri sınırlarını bilmeyen, yapamayacağı şeyleri yapmaya kalkan kişi mesleğini kötüye kullanıyor demektir. Bu da kendine ve mesleğine zarar verir. Mesleki sınırlıklarına duyarlı olmayan kişi, konusunda kendini geliştirme gereğini duymayacağından sorgulama, irdeleme, öğrenme, yaratma vb. gibi süreçlere kapalı kalır.
Sınırlılıklarından dolayı hatalı algılama, hatalı değerlendirme ve mesleki tehlikelerle karşılaşan danışman, bunu düzeltmekle sorumludur.
Gizlilik İlkesi: Görüşme, test uygulama, sağaltım (terapi) vb. ilişkilerinde Psikolojik Danışman bu ilişkinin yakınlığının ve gizliliğinin bilincindedir. Bu tür etkileşimleri sırasında birey hakkında edindiği bilgiyi saklı tutmak ve ona bu konuda güven vermekle sorumludur.
Ancak bu gizliliğin sınırları vardır. Saklı tutulmak üzere verilen bilgilerde bireyin kendisine, kurumuna ya da topluma zarar verecek unsurlar saptandığında (örneğin kişinin herhangi bir suç işlemeyi tasarlaması; intiharı düşünmesi vb.) danışman bu bilgiyi ilgililere rapor etmekle sorumludur. Çok zorunlu olmadığı durumlarda bireyin kimliği açıklanmaz.
Görüşme notları, test sonuçları, veriler, bireylerin kimlikleri gizli tutularak, araştırma ve eğitim (eleman yetiştirme) amaçları için kullanılabilir.
Bunun dışındaki durumlarda danışmana ait bilgiler yalnızca ve yalnızca onun özel izniyle kullanılabilir.
Bilimsel Yansızlık ya da Nesnellik İlkesi: Danışman, kişi ve gruplara verdiği hizmetlerde önyargıdan arınmış olarak davranır. Kendi kişisel değerlerini, ait olduğu grup ya da altkültür değerlerini, ölçüt olarak kullanmaz. Hizmet verdiği bireyleri, kendi belirlediği değerler doğrultusunda ve önyargılı bir şekilde algılamaktan kaçınır.
Ölçme?Değerlendirmeyle İlgili İlkeler: Danışmanlık alanlarının dışında gibi görünmekle birlikte ülkemiz sosyal bilim uygulamacıları için irdelenmesinde yarar gördüğümüz ve testlerin yayınlanması ile ilgili kurallar bulunmaktadır.
Test uygulamalarında daha önce değindiğimiz yeterlilik ve gizlilik kuralları en önde gelen öğelerdir. İnsanın biricikliğine, mahremiyetine saygı ve duyarlılık; test tekniğinde ve uygulamalarında yeterlilik bu konunun odak noktalarını oluşturur.
Test Uygulayıcısının Yeterliliği: Test konusunda iyi yetişmiş bir uzman testlerin teknik niteliklerini değerlendirebilen, ölçme işlemlerini en etkin şekilde gerçekleştiren, test literatürünü takip eden ve test verilerinden anlamlı yorumlar çıkaran, yaratıcı öneriler üreten kişidir.
Ölçeklerin bilimsel ve teknik niteliklerini bilmeyen, psikolojik sosyal vb. etkilerini değerlendiremeyen kimseler psikolojik testleri kullanamazlar. Yetersiz kişilerin eline geçmesini önlemek için testlerin yayınlanması ve dağıtımı yetkili kurumlarca yapılmalı ve denetlenmelidir.
Yayınlanmış testleri her isteyen kullanamaz. Kimler kullanabilir? Psikolojide ya da Eğitim Bilimlerinde en az yüksek lisans eğitimi görmüş kişiler arasında psikolojik test tekniklerini ve testlerin kullanım standartlarını iyi öğrenmiş olanlar ya da test elkitabında belirtilen nitelikleri taşıyan kişiler testleri kullanabilir.
Lisansüstü öğrencilerin eğitiminde ve/ya da tez araştırmalarında kullanılmak istenilen testler dersi veren, tezi yöneten öğretim elemanının öncülülüğünde elde edilebilmeli ve denetlenmelidir. Test konusunda eğitim görmemiş sosyal bilimciler araştırmalarında psikolojik test kullanmak istedikleri zaman bir test uzmanının yardımını ve denetimini talep etmelidir.
Test elkitabında, kullanımında herhangi bir ön koşulun olmadığı belirtilen eğitsel, ilgi, problem, tarama envanterleri ya da ölçekleri özel bilgi, beceri gerektirmediğinden bunlar kolaylıkla satın alınabilir ve araştırmalarda kullanılabilir.
Yayınlanmamış testlerin yaygın kullanıma hazır olmadığı anlaşılmalıdır. Bunlardan yararlanmak isteyen araştırmacı ya da uygulamacılarla ölçeği geliştiren/uyarlayan kişiyle doğrudan iletişime geçerek özel izin alması gerekir.
Testlerin ve test sonuçlarının gizliliği: Testlerin gizliliği, bu araçların güvenirliği ve geçerliği açısından önemlidir. Test sorularının ya da kapsamının yanıtlayacak kişiler tarafından önceden bilinmesi sonuçların geçerliliğini bozar. Bu nedenle testlerin uluorta elden ele dolaşması popüler kitap, dergi, gazete vs. yayınlarda çıkması önlenmelidir. Psikologlar ve test uygulama uzmanları bu tehlikeye karşı duyarlı ve uyanık olmak zorundadır.
Ne yazık ki ülkemizde hala konunun önemi tam anlaşılmış değildir. Kimi yazarların testin yapımcısının/yayıncısının bilgisi olmadan, ya da izni alınmadan kitaplarında, haftalık yazılarında testlerin tümünü ya da bir kısmını kendi yapıtları izlenimini verecek şekilde kopya ettikleri görülmüştür. Bu durumda hem test güveni hem de yayın ilkesi ihlal edilmiş olur. Çok hatalı, dahası zararlı olan bu tür tutum ve davranışları henüz meslek yönetmelikleriyle ya da yasal yaptırımlarla önleme aşamasına gelebilmiş değiliz. Bu nedenle sahadaki meslektaşların birbirlerini denetlemesi gerekmektedir.
Test sonuçları herkese açık olamaz. Bu bilgiler öncelikle testi alanın kendisine açıklanır ve psikolojik hizmetlerde tanı, sağaltım, bireysel danışma ya da araştırma ve eğitim amaçları doğrultusunda kullanılabilir. Bunun dışında test sonuçları yalnızca çok gerekli hallerde kişi, grup ya da toplumu korumak amacıyla, testi alanın bilgi ve onayı alınmaksızın psikoloji, tıp ve hukuk alanlarında çalışan meslek üyeleri ile paylaşılabilir. Verilen ?testlerin sonuçları verilme amacı? dışında kullanılamaz. Testler hiçbir hal ve koşulda sohbet ya da dedikodu konusu olamaz.
Testlerin Yayınlanması: Testlerin yayınlanabilmesi, bunu profesyonelce yapabilecek ve meslek piyasasına sunabilecek kurumlar tarafından yapılmalıdır. Yayınlanan testlerin en önemli niteliği beraberinde bir de elkitabının olmasıdır. Burada testin ne ya da hangi amaca hizmet ettiği, psikometrik nitelikleri (güvenirlik ve geçerlik düzeyleri, normları vb.) uygulama koşulları, yorumlanması ve sınırları ayrıntılı şekilde anlatılır.
Psikolojik testlerin yayınlanması ve dağıtımı meslek kuruluşlarının denetimini gerektirir. Ülkemizde bu konuda ilk uygulamayı Test Bankası geliştirmekte olan Türk Psikologlar Derneği başlatmıştır.
Psikolojik danışmanın kendisine ve danışmanlık mesleğine olan sorumlulukları şöyle sıralanabilir:
1. Danışman öncelikle bireysel yeterlilik sınırları içinde işlevini görür, davranışlarından sorumlu
olduğunu kabul eder.
2. Danışanlara sunduğu hizmette kişisel niteliklerinin olası etkilerin bilincindedir.
3. Kişisel işlev ve etkilerinin mesleki yetersizliğe ve/ya da danışanlara zarar verecek
davranışlardan kaçınır.
4. Kendisini sürekli geliştirir ve alandaki yenilikleri izler.
5. Kendisine ve mesleğine itibar kazandıracak şekilde davranır.
6. Yararlı olacak araştırmaları yapar; bulgularını eğitim ve psikolojik araştırma standartlarına
uygun şekilde rapor eder.
7. Danışmanlık hizmetlerinin daha da gelişmesini, ilerlemesini teşvik edecek ulusal, yasal v.b.
derneklere / vakıflara aktif olarak katılır.
8. Meslek etiğine uygun davranış meslek standartlarını korur.
Prof. Dr. Necla ÖNER
Okunma Sayısı: 0 / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?