Psikoterapide Etik / Psikolojik Sorunlar
Danışanın Psikoterapiye Bilgilendirilmiş Onamı:
* Psikolog, yardım için başvuran kişiyi, kendisinin yararlı olamayacağını düşünüyorsa, danışan olarak kabul etmeme konusunda karar verme hakkına sahiptir.
* Danışanı, mümkün olan en kısa zamanda, "tedavi" süreci, ücreti, üçüncü şahıslar ile ilgili koşullar ve gizliliğin sınırları hakkında bilgilendirmeli, danışanlara sorularının yanıtlanması olanağını sağlamalı,
* Danışan henüz reşit ya da kendi kararını verebilecek koşullara sahip değilse; velisinin/velayet sahibinin onayı alınmalı, ama danışanın özerklik hakları olabildiğince göz önüne alınmalı,
* Danışanının özgür iradesini tanımalı ve korumalıdır. Danışan profesyonel ilişkiyi istediği zaman başlatma ve bitirme hakkına sahiptir. Kişinin kendi özgür iradesiyle gelmediği durumlarda bile psikologun işbirliği kurmaya çalışması gerekir.
* Danışanlar, kullanılacak olan yöntem ve teknikler, tekniklerin yararları ve riskleri ve olası diğer yöntemler konusunda bilgilendirilmeli ve onayları alınmalıdır.
* Eğer psikoterapiyi yapan kişi uzmanlığını henüz tamamlamamış bir stajyer ise; psikoterapinin sorumluluğu süpervizöre aittir. Danışan, psikoterapinin başında bu duruma ilişkin bilgilendirilmelidir.
Çift ve aile psikoterapisinde:
* Psikolog, yakın ilişki içinde olan birden fazla kişiye hizmet verirken; psikoterapinin başında hangi kişilerin danışan olduğunu ve psikologun farklı kişilerle kuracağı ilişkileri açıklığa kavuşturmak için uygun adımları açıkça anlatmalıdır. Bu açıklama, psikologun rolünü ve sağlanan hizmetin ve psikoterapide elde edilen bilgilerin olası kullanımlarını kapsar.
* Psikologun muhtemelen çatışma içerecek roller üstlenmesi gerektiği durumlarda bu roller uygun olarak açıklanmalı ve gerekiyorsa değiştirilmelidir ya da bırakılmalıdır.
Grup psikoterapisinde:
* Psikolog kendisinin ve katılımcıların birbirlerine olan sorumluluklarını, rollerini ve gizliliğin sınırlarını, psikoterapi sürecinin başlangıcında açıklamalıdır.
Geleneksel olmayan psikoterapi ortamlarında:
* Geleneksel olmayan psikoterapi ortamları psikoterapi ilişkisinin başlangıcından itibaren telefon, e-posta, bilgisayar ortamında karşılıklı görüşme (?chat') , videokonferans vb. ortamların kullanıldığı durumlardır.
* Geleneksel olmayan psikoterapi ortamları doğaları gereği etik kurallardan herhangi birine uymamayı ya da uyamamayı zorunlu kılıyorsa psikoterapi hizmetinin bu ortamlarda verilmesinden kaçınılması gerekir.
* Bu ortamlarda danışan süreç, terapist, hizmetlerin yararları ve olası riskleri, riskleri ortadan kaldırmak için alınabilecek önlemler ve bu hizmetler dışındaki olası diğer yöntemler konusunda bilgilendirilmelidir.
* Psikolog, geleneksel olmayan psikoterapi ortamlarında da yüzyüze hizmet verdiği durumlarda izlediği ilke ve kuralları dikkate almalıdır. Vereceği hizmetin özelliklerini, hizmet sunma yöntemlerini ve gizlilikle ilgili öngörülmesi gereken durumları incelemeli ve uygun etik ilke ve kuralları izlemelidir.
Başka bir profesyonelden daha hizmet alan bir kişiye psikoterapi yapıldığında:
* Psikolog, bu durum yüzünden tedavide ortaya çıkabilecek sorunları ve kişinin yararını göz önünde bulundurmalı,
* Karışıklık ve çatışma riskini önlemek için bu konuları danışana açıklamalı,
* Uygun olduğunda, diğer hizmet verenlerle iletişim kurmalı ve bütün bu bilgileri göz önüne alarak çalışmasına devam etmelidir.
Duygusal ve Cinsel Yakınlaşma:
* Psikolog, halen hizmet verdiği danışanlarla, hizmet verilen danışanın yakın ilişkide bulunduğu kişiler ve akrabalarıyla ve eski danışanlarıyla duygusal ve/veya cinsel yakınlık kurmamalı,
* Daha önce duygusal, cinsel yakınlaşmada bulunduğu, karşılıklı çıkar ilişkisine girdiği kişileri psikoterapiye kabul etmemelidir.
Psikoterapinin kesintiye uğraması durumunda:
* Psikolog, danışana zarar getirmeyecek en uygun seçeneği belirlemekle sorumludur.
* Psikolog, hastaların ya da danışanların huzurunu gözetecek şekilde bakımlarının sağlanmasına devam edilebilmesi için gerekli adımları atmalıdır.
Psikoterapinin sonlandırılması:
* Psikolog mesleki ilişkiyi, danışanın artık yardıma gereksinimi kalmadığı, psikoterapinin yarar sağlamadığı ve/veya süregelen yardımdan dolayı danışanın zarar göreceği durumlarda bitirmelidir.
* Psikolog, danışanı ya da danışanın ilişkisi olan bir kişi tarafından tehdit edilir ya da tehlike içeren bir duruma sokulursa psikoterapiyi sonlandırabilir.
* Psikolog, tedavinin bitiminden önce sonlandırma süreci üzerinde durmalı ve gerekirse olası hizmet verebilecek kişileri önermelidir.
Okunma Sayısı: 0 / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?