Anasayfa
Hakkımızda
Danışmanlıklarımız
Bireysel Danışmanlıklarımız
Kurumsal Danışmanlıklarımız
Eğitimlerimiz
Bireysel Eğitimlerimiz
Kurumsal Eğitimlerimiz
İletişim
Mail
:
Şifre
:
Giriş Yap
|
Şifremi Unuttum
|
Üye Ol
Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Seçiniz
Merak Ettiklerinizde
Psiko Keyf | Psiko Bilgite
Köşe Yazılarında
Haberlerde
Psiko Faydande
Psikolojik Sorunlarda
Ara
Büyük B / Psikolojik Sorunlar
Ben ona Büyük B adım takmıştım. O benim büyük erkek kardeşimdi. Biz birbirimizin tam zıttıydık ve birbirimizi çılgına çeviriyorduk, ama aramızda oldukça güçlü ve yıpranmaz bir bağ vardı. Her ikimiz de yaptığımız hiçbir şeyin, ne kadar denemiş olursak olalım yeteri kadar iyi olmayacağım biliyorduk. Tanıyan herkes Büyük B'ye hayrandı. Kocaman bir yüreği vardı. Kendisi hariç herkesin iyiliğini isterdi.
Toplum tarafından aptal, tembel, disiplinsiz ve geri zekalı olarak etiketlenen yüzlerce çocuğa ders vermişti. Kardeşim o çocuklarda farklı bir beceri keşfetmişti. Esasında, kendisi de öğrenme güçlüğü çekiyordu. Bu onun sırrıydı. O ve öğrencileri bu dünyada farklı biri olmanın ne olduğunu birlikte keşfediyorlardı.
Büyük B yaşamının son yılında başka bir zorlukla daha yüz yüze gelmek zorunda kalmıştı. Sevilmeye değer biri olduğunu kabullenmek istemiyordu. Büyük B dokunduğu herkese mutluluk ve sevgi saçan bir ışıktı. Bunu, o hariç herkes anlamıştı.
Ben ona sevilmeye değer biri olduğunu ispat etmeye kararlıydım. Kanser, altıncı ve son kere bütün vücudunu sarınca, sonunda acı ve karmaşa dolu dünyasının kapılarını açıp içeri girmeme izin verdi. Hayatının son günlerinde avuç kadar kalmışta. Gözkapakları kapanmıyordu. Göz kapaklarım kırpamayacak kadar zayıf düşmüştü. Sesi fısıltı halinde çıkıyordu. Bütün yapabileceğim onu kollarımın arasına alıp sevmekti. Onun bütün yapabileceği ise bunu kabul etmekti.
Büyük B hayatı boyunca şımartılmıştı ve bu hoşuna gidiyordu. Kendini konuşamayacak kadar zayıf hissettiğinde, parmak uçlarıyla elime dokunup elini tutmamı istiyordu. Erkek kardeşim sonunda sevgi alıp vermeyi öğrenmişti. Yıllarca yapılan kavgalar, anlaşmazlıklar ve duyguları yakalayamama çaresizliği sona ermişti. Sonunda daha büyük bir gücün ona kendini sevmesi konusunda yardımcı olmasına teslim olmuştu. Son konuşmalarımızdan birinde gizli gizli kulağıma "Ben gerçekten seviliyorum, değil mi?" diye fısıldadı. Bu onun hayat bulmacasının eksik kalan parçasıydı. Sonunda sevilmeye hakkı olduğunu anlamıştı.
Paula Petrovic
Okunma Sayısı:
0
/ Yorum Sayısı:
0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Üye olmak için tıklayınız...
Buluşun Öncüleri
Psiko - Sağlık
İlişki Problemleri
Merak Ettikleriniz
Psiko Kefy
Sosyal Fobi
Kadın - Erkek
Başarı Hikayeleri
Seçkin Öyküler
Kişisel Gelişim
Depresyon
Sağlık Psikolojisi
Psikolojik Sorunlar
Okul Problemleri
Business Psikoloji
Kaliteli Sözler
Bilişsel Terapi
Tebessüm
Psiko - Siyaset
Panik Atak
Diger Fobiler
Psiko - Eğitim
Paradokslar
Gestalt Terapi
Neuro Psikoloji
İlginç Bilgiler
Psiko - Spor
Psiko - Aile
Hiper Aktivite
Hazır Cevaplar
Psiko - Analiz
Davranışsal Terapi
Psiko - Kitaplık
Obsesif - Kompulsif
Psiko - Çocuk
Kilo Sorunlari
Psiko - Kitap
Psikoloji Nedir?
Çocuk Psikolojisi
Dikkat Eksikligi
Psikoloji Tarihi
Kognetif Terapi
Psiko - Dinamik
Psikoterapi Nedir?
Bagimlilik Problemleri
Konusma Bozuklugu
Psikiyatri İlaçları
Sinema Terapisi
Duygusal Zeka
Psiko Biyografi
Ergen Psikolojisi
Kompleksler
Psikoloji Ekolleri
Psikolojinin Alt Dalları
Psikoloji Etiği
IQ
Araştırma Yöntemleri
Savunma Mekanizması
Psiko - Drama
Ruhsal Zeka
Andropoz Psikolojisi
Asabiyet
Beden Dili
Bilinçaltı
Değişim
Diksiyon
Empati
İkna
İletişim
İnsan Tanıma
Karar Vermek
Korku
Menopoz Psikolojisi
Mutluluk
Özgüven
Sabır
Stres
Şiddet
© donusumkonagi.net Psikoloji Portalı
Tüm Hakları Saklıdır - Dönüşüm Konağı Psikoloji Enstitüsü - Kullanım Sözleşmesi