Anasayfa
Hakkımızda
Danışmanlıklarımız
Bireysel Danışmanlıklarımız
Kurumsal Danışmanlıklarımız
Eğitimlerimiz
Bireysel Eğitimlerimiz
Kurumsal Eğitimlerimiz
İletişim
Mail
:
Şifre
:
Giriş Yap
|
Şifremi Unuttum
|
Üye Ol
Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Seçiniz
Merak Ettiklerinizde
Psiko Keyf | Psiko Bilgite
Köşe Yazılarında
Haberlerde
Psiko Faydande
Psikolojik Sorunlarda
Ara
Babacan'ın Başarı Sırrı / Psikolojik Sorunlar
36 yaşında Türkiye'nin ekonomisini sırtlanan Bakan Ali Babacan, şimdi de Başmüzakereciliğe atanarak omuzlarına yeni bir yük aldı. İşte genç yaşta siyasetin zirvesine tırmanmayı başaran Babacan'ın ilginç yaşam öyküsü;
Küçük yaşlarda Ankara'nın Çıkrıkçılar Yokuşu'ndaki aile işletmesinde ticari yaşamla tanışan Babacan'ın öğrencilik geçmişi başarılarla dolu. Siyasetin dolambaçlı kulvarlarında dolaşmadan zirveye tırmanan Babacan'ın yaşam öyküsünün renkleri ise sıradanlığın sıradışılığında gizli...
Faturalarda dönüşüm sağlayan adımı atabilmesinin nedeni belki de fatura kesmeye başladığında henüz ilkokul birinci sınıf öğrencisi olmasıydı. Özene bezene fatura doldurmanın zorluğunu kimse ondan iyi bilemezdi. Küçük yaştan itibaren belleğine iyice kazınmıştı faturalar.
Nitekim üniversite yıllarında bilgisayarla tanıştığında aklına ilk gelen de fatura oldu. Faturaları bilgisayardan çıkarabilirdi! Hemen uygulamaya koymak istedi bu parlak fikri. IBM firmasıyla görüşüp teknik hazırlıklarını tamamladı. Ancak vergi dairesi yetkilileri karşısına dikildi: ?Hayır faturalar matbaada basılmak zorunda.' Genç Ali Babacan yılmadı, Maliye Bakanlığı'na gidip gelerek ikna etmeyi başardı bürokratları. Sonuç sevindiriciydi; aile şirketi, bilgisayardan fatura çıkarmaya başlayan ilk şirket olmuştu.
Oysa dedesinin adını taşıyan Ali Babacan tekstil, Ankara'nın en eski alışveriş bölgesi olan Çıkrıkçılar Yokuşu'nu mesken tutmuştu. En yeni teknoloji, torun Ali Babacan sayesinde en eski bölgeden girmişti ticari yaşama.
İşletme de eskiydi. Dede Ali Babacan, oğlunu okutmak üzere Şereflikoçhisar'dan Ankara'ya taşındığı 1928 yılında kurmuştu. Düşlediği gibi olmamış, oğlu Hilmi de okul yıllarından sonra ticareti seçmişti.
1967 yılında aileye bir erkek torun katıldığında baba oğul birlikte çalışıyorlardı Çıkrıkçılar Yokuşu'nda. Neredeyse o da gözlerini ticari yaşamın içinde açtı. Yürümeye başladığı günlerden itibaren sık sık işletmeye götürülmeye, evden çok orada zaman geçirmeye başladı.
Kurtuluş İlkokulu'nda okurken artık işyerine gidişleri düzenli bir hal almıştı. Okuldan kalan saatlerini işyerinde çalışarak geçiriyordu küçük Ali. Her öğleden sonra işyerine koşuyordu. Dedesi, depodan işyerine mal taşıtıyor, her seferinde de 25 kuruş veriyordu. Halbuki hamallar, bu rakamın neredeyse 10 katını alıyorlardı. Nedenini sorduğunda dedesinden aldığı yanıt, adalet anlayışını yansıtıyordu: ?Onlar senin 10 seferde taşıdığını bir seferde getiriyor.'
Kimsenin hakkını yememek önemliydi dedesi için. Alışveriş yapanlara para üstü verebilmek için her sabah işyerini açarken bozuk para bulmayı alışkanlık haline getirmişti. Tüm müşterilerinin parasını tek kuruşu bile kalmadan vermek en önemli yaşam kurallarından biriydi yaşlı adamın.
Küçük Ali de o işyerinde sadece ticareti öğrenmekle kalmadı; yaşam kuralları haline getireceği öğütlerle büyüdü. İlkokulu bitirip TED Ankara Koleji'ne başladığında yaşıtlarına göre kavgalara girmeyen ama kendine güvenen bir yapısı vardı. Sınıf arkadaşlarının aksine öğretmenleriyle tartışmaktan kaçınmıyordu. Dozunda, ölçülü tartışmalardı bunlar.
Tabii çalışkanlığının da etkisi vardı bu davranışında. Derslerde sürekli parmağı havalarda geziyor, dersi kaçıranlar teneffüste ona soruyorlardı anlamadıkları konuları. Sınıfta aktif olmasına rağmen okuldaki sosyal faaliyetlere neredeyse hiç katılmıyordu. Hep kendi limitleri içinde davranan, ölçülü biçili yaşayan bir gençti.
Kep giyme töreninde sınıf arkadaşlarının alkışları arasında çıktı kürsüye. Okul birincisi olarak konuşma hakkı onundu. Önceden hazırladığı konuşmasını okuduktan sonra da diplomasını dönemin ünlü ismi eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli orgeneral Nurettin Ersin'in elinden aldı.
Okunma Sayısı:
0
/ Yorum Sayısı:
0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Üye olmak için tıklayınız...
Buluşun Öncüleri
Psiko - Sağlık
İlişki Problemleri
Merak Ettikleriniz
Psiko Kefy
Sosyal Fobi
Kadın - Erkek
Başarı Hikayeleri
Seçkin Öyküler
Kişisel Gelişim
Depresyon
Sağlık Psikolojisi
Psikolojik Sorunlar
Okul Problemleri
Business Psikoloji
Kaliteli Sözler
Bilişsel Terapi
Tebessüm
Psiko - Siyaset
Panik Atak
Diger Fobiler
Psiko - Eğitim
Paradokslar
Gestalt Terapi
Neuro Psikoloji
İlginç Bilgiler
Psiko - Spor
Psiko - Aile
Hiper Aktivite
Hazır Cevaplar
Psiko - Analiz
Davranışsal Terapi
Psiko - Kitaplık
Obsesif - Kompulsif
Psiko - Çocuk
Kilo Sorunlari
Psiko - Kitap
Psikoloji Nedir?
Çocuk Psikolojisi
Dikkat Eksikligi
Psikoloji Tarihi
Kognetif Terapi
Psiko - Dinamik
Psikoterapi Nedir?
Bagimlilik Problemleri
Konusma Bozuklugu
Psikiyatri İlaçları
Sinema Terapisi
Duygusal Zeka
Psiko Biyografi
Ergen Psikolojisi
Kompleksler
Psikoloji Ekolleri
Psikolojinin Alt Dalları
Psikoloji Etiği
IQ
Araştırma Yöntemleri
Savunma Mekanizması
Psiko - Drama
Ruhsal Zeka
Andropoz Psikolojisi
Asabiyet
Beden Dili
Bilinçaltı
Değişim
Diksiyon
Empati
İkna
İletişim
İnsan Tanıma
Karar Vermek
Korku
Menopoz Psikolojisi
Mutluluk
Özgüven
Sabır
Stres
Şiddet
© donusumkonagi.net Psikoloji Portalı
Tüm Hakları Saklıdır - Dönüşüm Konağı Psikoloji Enstitüsü - Kullanım Sözleşmesi