Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.
Ara

Sir Francis Bacon (1561-1626) / Psikolojik Sorunlar

Sir Francis Bacon (1561-1626)

İngiliz filozof ve Devlet Adamı.Filozof ve yazar olmasının dışında parlamento üyeliği, saray avukatlığı, başsavcılık ve kralın mühürdarlığı gibi vazifeleri de yerine getirmiş kişidir. felsefede metodolojinin kurucusu sayılır. essays adındaki kitabı adından da anlaşılacağı üzere denemelerini içerir.

Francis bacon 22 ocak 1561'de londra'da doğdu. babası sir nicholas bacon kraliçe elizabeş'in mühür lordu, annesi ann ise sir anşony cook'un kızlarından biriydi. daha çocukken çok ciddi davranması nedeniyle kraliçe elizabeş, onu "küçük mühür lordu" diye çağırırdı. bir öyküye göre bir gün kraliçe kendisine kaç yaşında olduğunu sormuş. bacon da "haşmetmeabınızın uğurlu saltanatından iki yaş daha genç" yanıtını vermişti.

Bilgi Edinme yolarından biri olan deneysel yöntemi başlatmasıyla ünlüdür. saraya bağlı soylu bir ailenin oğludur. Eski geleneklere göre yetiştirilmiş, eskilerin düşüncelerini, bilgi edinme yollarını ve Aristo mantığını öğrenmiştir. Doğru kabul edilen öncülerden yola .çıkarıan bunların ulaştırdığı sonucu gerçek bilgi kabul ededn bu yaklaşımı bir türlü benimseyememiştir.

1573 yılının nisanında cambridge üniversitesi'ne gönderilmiş ve on altı yaşına kadar orada okumuştur. öğrenimi sırasında aristo felsefesinden hoşlanmamaya başlamıştı. "filozofun değersizliğinden dolayı değil, felsefesinin verimsizliğinden, yalnızca tartışma ve kavgalara yol açmasından, insan yaşamı için yararlı yapıtlar yaratma bakımından kısır olmasından dolayı" beğenmediğini söylüyordu. yaşamı boyunca hiç değiştirmediği bu kanısı, onun daha sonraki felsefi durumunu belirlemede önemli rol oynadı.1576 haziranında hukuk öğrenimini bitirdi sonra ingiltere'ye dönerek avukatlığa başladı.

Cambridge'deki öğrenimini tamamladıktan sonra başka insan ve ülkelerin gerçekleri nasıl elde ettiklerini, özellikle insanlığın yararı için nasıl kullandıklarını öğrenmek için Fransa'ya gitti. babasının öldüğü 1579 yılına kadar orada kaldı. ingiltereye döndükten sonra meclise girdi. Burada Kraliçe Elizabeş I'in önem verdiği Essex beyinin yakını oldu. FAkat hainlikle suçlanan beyi yargılayan kurula girdi ve böylece kraliçeye yakınlaşmış oldu.

Kraliçenin hastalığı sırasında yerini alacak olan james I'e yaklaşacak ve zaman ve zemini de bularak eskisinden çok daha etkili bir düzeye ulaştı. hemen hemen dört yıllık aralıklarla başsavcı, Adalet bakanı ve meclis başkanı oldu. sözü geçenlere yaklaşmada ve gözden düşenlerde uzaklaşmada büyük bir ustalık kazandı. fakat servet ile güç toplama yolu ona felaket getirdi. karşı konulamayacak delillerle rüşvet aldığı, fakt bir hakim olarak doğru karar verdiği ( rüşvet verenin aleyhine) anlaşıldı.

Ancak Kral James I'in işe karışmasıyla ağır cezalardan kurtulabildi. siyasal yaşamının böylece sona ermesiyle boşalan zamanını, Shakespeare'in oyunlarını yazmanya ayırdığı söylenir. fakat karşıt görüşte oalnlar, Bacon'un Latince, Shekespeare'nin ingilizce yazdığını ileri sürerek, iddiayı çürütmeye çalışmışlardır.

Bacon, 1506'da oldukça zengin bir adamın kızı olan alice barnham ile evlendi. düğünleri çok gösterişli oldu. çağdaş bir yazara göre bacon, "tepeden tırnağa kadar erguvan rengi giysiler giymiş, kendisi ve eşi için bir sürü altın ve gümüş sırmalı giysi diktirmiş, karısının getirdiği servetin büyük bir bölümünü bunlara harcamıştı". bu, onun ev yaşamında gösterişi ne kadar sevdiğini gösterir. bacon'ın özel papazı Dr.rawley'e göre "evlilik yaşamı karşılıklı sevgi ve saygıya" dayanı yordu. fakat-bacon, vasiyetinde karısına bıraktığı çok büyük serveti, sonradan yaptığı ekle, "haklı ve çok önemli nedenlerle" geri almıştı. bu nedenlerin içeriği henüz açıklanmamıştır.

Davranışları beğenilmemekle birlikte düşünceleri ile etkili ve yol gösterici olmuştur. geçerli bulduğu yönteme, eski öğretilere, özellikle Aristo'ya karşı çıkarak ulaşmıştır. bilginin bilgi için değil insanların yararı için kullanılması gerektiğini savunur, bilgide fayda arardı. bazşvuru ve söz sahiplerinden aktarma, sınıflandırma, Tümevarım, Tümdengelim, Matematiksel yaklaşım, Deneycilik ve Modelcilik gbi birlfi edinme yollarından " sınıflandırma" ve " Tümevarımın" birlikte uygulanmasıyla doğru bilgi edinilebileceğini söylüyordu.

Bir olay incelenirken üç liste yapılmalıydı:
1.Olayın görüldüğü örnekler listesi,
2.Olayın görülmediği örneklerin saptandığı liste,
3.Olayın hangi zaman ve koşullarda görüldüğünü örnekleyen liste .

Bacon'a göre bu üç listenin analizinden üzerinde çalışılan şey hakkında bilgi edinilebilirdi. bu yaklaşımı hem deneyciler hem matematikçiler güşünç buldular. Matematikçilere göre, birşey ahkkında bilgi edinmek içinönce bir "hipotez" gerekliydi Fakat bu üç listeden işe yarar bir hipotezx elde edilmesi her zaman beklenemezdi. sonra yaklaşımın yararlı olması için, listelerin eksiksiz düzenlenmesi gerekiyorda. doğrudan bir yaklaşım olan "Hipotez Yöntemi" kimi alanlarda " veri toplama ve sınıflandırma'dan" daha yararlıydı. Fakat yüzyıllar sonra geliştirilen istatistiksel yöntemler, BAconéa gülenlerin haksız olduklarını gösterdi. Çünkü bu yöntemler, olabildiğince çokk örneğin gözlenmesini (ölçülebilri özelliklerin saptanmassını) ve bunların ilişkilendirilerek olaylar ve eşya hakkında yasalara ulaşılmasını sağlıyordu. Böylece Bacon (Dneyciliği) sın-ıflandırma ve tümevarım ile birleştirilmiş ve yüzyıllar boyu bilimsel araştırmaları yönlendiren yaklaşımını geliştirmiş oldu.

Descartes bile Bacon'ın Yaklaşımından övgü ile söz ediyor ama kendi kullandığı yöntem olarak benimsemiyorsu. Onun Yöntemi Öklit'i aynen izleyen "tümdengelimci" matematiksel yakşaşımdı. Bunun için ancak "sezgi" ile ulaşılabilen ile ve her zaman foğru ilkeleri (prensipleri" öngörüyordu. Örneğin "ısınan sıvılar genişler" ilkesini alıyor ve bundan "çevreye basınç yapar" sonucunu çıkarıyordu. Fakat bu yaklaşımının kaldin kanı vücudun heryanına nasıl gönderdiğinnin açıklanmasında yetersiz kaldığını görüyor ve gerçeği W.HArvey'den (bir deneyci) öğreniyordu.

Bacon, eleştirilen yöntemini şöyle açıklıyordu:
"Eski düşünürler örümcek gibidirler, kendi ürettikleri sıvı ile ağlarını örer, yani bilgi ağını oluştururlar. Sırf verit oplama peşince oalnlar karıncalara benzerler, bir plan, bir ön düşünce olmadan oradan buradan toplama yaparlar. Halbuki önerilen yaklaşım arıların çiçekleri gezmesi gibi olaydan olaya geçmek, ilişkilerini incelemek ve elde edilecek sonucun bal gibi yararlı olabileceği biçimde haraket etmektir."

Kırkdört yaşında yazdığı "Advancement of Learning" adlı kitabında dinsel inançların, hurafelerin, sinir ve büyülerin bilimle ilgileri olmadığı açıklandı. Ancak duyularımızla algıladığımız geçeklerin işlenmesiyle doğru bilgilere ulaşılabileceğini savundu. buna rağmen o da, bütün kendinden öncekiler gibi, yıldız falından kurtulamadı. 59 yaşında " Novum Orgamum (yeni Organon) adlı kitabını yazarak Aristo'nun éorganon" adlı eserindeki akıl yürütme yöntemine karşı çıktı ve kendi yöntemini açıkladı.
Tümdengelimin matematiksel bilimlerde geçerli olacağını, diğer bilimlerde çok sayıdaki gözlemden (denetlerle elde edilen) tümevarım yoluyla yapılacak genellemelerin doğruya ualaşacağını savundu.deney üzerinde durarak yeni bir çağ açan Bacon deney yapmıyor ve bu birçok eleştirilere yol açıyordu.

Söylentilere son vermek için, arabasıyla kırlara açılıp iç organları boşaltılan bir tavuğun içine kar doldurarak soğuğun etkisini incelemek istedi. ne yazık ki hayatının bu ilk ve son deneyinde çok üşüttü. ansızın hastalanınca arkadaşı lord arundel'in evine götürüldü. lord, evinde yoktu, bir hizmetçi hemen bir yatak hazırladı. hastayı yatırdılar. fakat çarşaflar nemliydi. bacon daha da kötüleşti, yaşlılığı ve zayıflığı yüzünden iyileşemedi. 9 nisan 1626'da, altmış beş yaşındayken bronşitten öldü. St. albans kasabasında bir kilise mezarlığına gömüldü.

Bacon dan bazı Sözler:
- "Kadın kocasının, delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı, ihtiyarlıkta da hasta bakıcısıdır. "
-"Bir gün gelecek, bu çağdaş diller kitapların değerlerini yitirmesine neden olacaktır."
(bir internet sitesinde şu sözü onun söylediği yazıyor bilmem ne kadar doğru)
-"Erkek evlendiğinin ertesi günü, kendini yedi yaş daha kocamış bulur."

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...