James Clerk Maxwell (1831 - 1879) / Psikolojik Sorunlar
20. yüzyıl fiziğini etkileyen fizikçilerin en büyüğü olan Maxwell, bilime katkılarının önemi açısından Newton ve Einstein ile eş düzeyde kabul edilmektedir.
Kent yaşamından uzak çocukluk yıllarından sonra, 1841-47 arasında Edinburgh Akademisi'nde okudu. İlk bilimsel makalesini henüz 14 yaşında yayınladı; makale, çiviler ve iplik aracılığıyla çizilebilen oval eğriler üzerineydi. 1847'de Edinburgh Üniversitesi'ne giren Maxwell, burada okurken, iki bilimsel makale daha yayınladı.
1850'de Cambridge Üniversitesi'ne geçti ve bu üniversiteye bağlı, Trinity Colege'dan matematik dalında sınıf ikincisi olarak lisans diploması aldı.
Cambridge'de okurken yayınladığı bir makalede esneklik kuramının aksiyomatik temellerini oluşturdu; geometrik optik alanındaki bir makalesiyle de, ileride "balık gözü" merceğin bulunmasına yol açacak ilkeleri ortaya koydu.
G. G Stokes, W. Şomson (Lord Kelvin), A. Cayley, E.J. Rouş gibi bilime büyük katkılarda bulunan öğrenciler yetiştirmiş olan matematik öğretmeni William Hopkins, Maxwell'in, yaşamında karşılaştığı en olağanüstü öğrenci olduğunu belirtmişti.
1856'da Aberdeen Üniversitesi'nde Doğal Felsefe (İskoçya'da fizik halâ böyle anılır) profesörü oldu ve daha sonra Londra Üniversitesi'ne geçti.
Bir ara özel yaşamına çekilirse de Cambridge'de Cavendish Deneysel Profesörlüğü'ne çağrıldı ve burada laboratuarın kurulmasını denetledi.
1854'te Faraday'ın kuvvet çizgileri kavramını konu alan çalışması yayınlandı. 1859'da Satürn'ün halkalarının kararlılık koşulları üzerindeki çalışmasından dolayı Adams Ödülü'nü kazandı. 1855'ten başlayarak renk algılaması, renk körlüğü ve gazların kinetik teorisi gibi konularda yazılar yazdı.Bilime en önemli katkısını oluşturan ?Elektro Manyetik Alan' a ilişkin çalışmalarını, 1867'den başlayarak ortaya koydu ve 1871'de "Elektrik ve Manyetizma" adlı en büyük yapıtı yayınlandı. Bu kitap; elektrik, manyetizma ve optik konularında tüm bilgileri içeriyordu.
Clerk Maxwell'in çalışmaları bugün de kimliğini korumaktadır. Onun makro düzeydeki teorisi, Lorentz tarafından atom ve molekül düzeyine genişletilerek uygulanmıştır. Rölativite Teorisi bile Maxwell denklemlerini herhangi bir değişikliğe uğratmamıştır.
Maxwelin varlığını matematiksel olarak kanıtladığı elektromagnetik dalgaları, ancak onun ölümünden 9 yıl sonra, 1888'de Alman fizikçi H.Hertz tarafındn deneysel olarak elde edildi. Maxwell'in 1873'te teorik olarak kanıtladığı, bir elektromagnetik dalganın çarptığı yüzeyde bir basınç oluşturacağı gerçeği de 1900'de Rus fizikçi Lebedev tarafından deneysel olarak doğrulandı. Einstein'ın görelilik teorisi, hemen hemen tüm fiziği temelinden sarsarken, Maxwell denklemleri geçerliliğini tümüyle korumaktadır.
Maxwell, fiziğin başka alanlarında da önemli katkılar da bulundu. 1852'de Adams Ödülü'nü almasına yol açan 68 sayfalık bir incelemesinde , Satürn halkalarının sayısız küçük parçacıktan oluşması gerektiğini tümüyle kuramsal hesaplarla ortaya koydu. Maxwell'in vardığı bu sonuç 1980'de Voyager I ve 1981'de Voyager II uzay araçları tarafından doğrulandı. Maxwell'in gazların kinetik kuramı üzerindeki çalışmaları, fiziğe en önemli katkılarından birini oluşturur. Gazların her doğrultuda ve her hızda devinebilen, birbirleriyle ve gazın içinde bulunduğu kabın çeperiyle çarpışmaları, tam esnek olan moleküllerden oluştuğu varsayımından yola çıkan Maxwell, olasılık ve istatistik yöntemlerini kullanarak bir gazdaki moleküllerin hız dağılımını saptama sorununu 1860' da çözdü.
Yaşamı boyunca unvan ve ödül almamış olan Maxwell, kısa bir hastalık sonucunda öldü ve Iskoçya'da bulunan Parton köyündeki kilise bahçesinde toprağa verildi.
Okunma Sayısı: 0 / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?