Paranızın Bereketi Var mı?
Çalışma şartlarının ve para kazanmanın zorlaştığı bu dönemde kazandığımız miktarlar çoğu zaman bize yetmiyor. Ve çoğumuz paramızın miktarı artarsa daha rahat geçinebileceğimize inanıyoruz.
Aslında miktarın artmasından çok daha önemli bir değer var paramıza, yaşantımıza katmamız gereken... Unuttuğumuz ve artık önemini kaybetmeye yüz tutmuş bir değer;
Bereket…
Eskilerin zihninden ve yaşantısından düşürmediği bizlerinse bugün çoğu zaman ağız alışkanlığıyla tükettiği bir kelime Bereket… Alış verişlerimizde “Allah bereket versin” derken artık çoğumuz neden öyle dediğimizi bilmiyoruz. Oysa Deneyimsel Öğreti diyor ki paranızın miktarı değil o miktarın üzerindeki soyut değerdir paranızın etki gücünü ve size faydasını belirleyen…
Yani paranızın size olan teması bereketiyle ilgilidir…
Peki, miktarı az veya çok cebinizdeki paranın bereketi var mı?
Deneyimsel Öğreti diyor ki kazandığınız miktar ne olursa olsun eğer bereketi yoksa o kazanç size temas etmeden gider. Geldiği gibi elinizden çıkması bir olur. Sanki hiçbir şey kazanmamışsınız gibi paranız hızla tükenir. Yaptığınız ödemelerle, borçlarla, hesapta olmayan harcamalarla kazandığınız para, siz ondan bir şey anlayamadan gider. O sebepten dolayı paranızdaki bereket, miktardan daha önemlidir. Öyle az miktarda para vardır ki bereketi çoktur, o para size temas eder. Evinize alış veriş yaparsınız, üstünüze ihtiyacınızı alırsınız, yardımınızı yaparsınız ama hala paranız vardır. Çünkü o paranın somutluğu değil soyutluğu çoktur. Ve soyut olan somut olandan daha değerlidir.
Paramızın bereketini artırmak için Deneyimsel Öğreti diyor ki;
Bedelini Ödemediğiniz Kazançlardan Uzak Durun: Alın terimiz olmadan bize gelen para bizim değildir.
O yüzden bu şekilde gelen paranın elimizden çıkması çok hızlı olur. Hak etmeden aldığımız paraların bereketi yoktur. Çünkü üzerinde bize ait bir emek ve bedel yoktur. Kazancımızın üzerindeki bereketi belirleyen, bizim onu kazanırken ödediğimiz bedeller ve emeklerdir. Bu sebepten dolayı, rüşvetle, şans oyunlarıyla, kumarla, piyangoyla gelen paranın bereketi yoktur. Paranızın bereketini belirleyen üzerindeki alın teri, yani emeğinizdir.
Azı Küçümsemeyin: Kazancınız şu anda az olabilir. Siz az olan kazancınızı küçümsemeyin. Çünkü azın bereketi vardır. İnsan 0’ı 1 yapamaz. 0’ı 1 yapan Yaratıcı’dır. Ve 1 olan bir süre sonra 2 olur. 2 olan bir süre sonra 3 olur. Ama azı küçümserse ve yüz çevirirse bir insan ondan da olur. Mesele ilk başta çok para veren bir yerde çalışmak değil, çalışacağı yerde kendisine yetecek miktarı hak ede ede kazanmaktır.
Topluluğa ve İnsanlara Zarar Veren İşlerde Çalışmaktan Sakının: Başkalarına zarar vererek kazandığımız paralar miktarı çok bile olsa bize temasının olması mümkün değildir. Çünkü hiç kimse başkalarına zarar vererek uzun vadede kendisine fayda görmesi mümkün değildir. Ve başkalarının zararından kazanılan paranın bereketi yoktur. Örneğin uyuşturucu satarak kazanılan paranın bereketi olmaz.
Bereketi Verenden Bereketi İsteyin: İnsan çalışır ve çalışmasının karşılığında bir kazanç elde eder. Ödediğimiz bedelin karşılığını yani insanın rızkını veren başka bir insan değil, Yaratıcıdır. Patronumuz, müşterimiz, şirketimiz, kazandığımız paranın sadece taşıyıcısıdır. O yüzden “müşteri veli nimettir” denir. O nimeti gönderen Veli ye yani Yaratıcıya hürmetten, taşıyıcıya hürmet edilir. Rızkı da, bereketini de veren Yaratıcı’dır. O yüzden “Allah bereket versin” denir.
Harcamalarınızı Kontrol Edin: Gereksiz ve ihtiyacınız olmayan tüketimlerden arının. Çünkü Deneyimsel Öğreti der ki; her şey zıddını var eder. İnsanın gereksiz harcamaları arttıkça, kazancı azalmaya başlar. Kazancınızın artmasını istiyorsanız ihtiyacınız olmayan tüketimleri hayatınızdan çıkartın. Çünkü kazancınızın artması sadece çok çalışmakla değil aynı zamanda harcamalarınızdaki israftan sakınarak olur.
Haber: Deneyimsel Tasarım Öğretisi