Kendi kusurlarını affetmeyen adamın bütün kusurları affedilebilir.
Ara

Gün Gelir Sorarlar Adama...

Gün Gelir Sorarlar Adama...

Yaşamak adına sahip olduklarımız ve zamanı dolduğunda vazgeçtiklerimiz
Hayattın içinde elde ettiklerimiz ve geri verdiklerimiz
Hangisi için mücadele ettiğimizin bile farkına varmadığımız anlarda
Kaybettiklerimiz… Ve kazandıklarımız…

Sahip olduklarımız için şükrettiğimiz dakikalarda
Kaybedişlerimiz için kahroluşlarımız
Dönülmeyen bir yola girildiğinin farkına varılmadan, geçen ömrü tüketişimiz
Gün bitip, son lokma yutulduğunda ve nefesin son alınıp verildiği vakte kadar ömrümüz

Giden birinin ardından bakakalan, onca sevdiğimiz insanın gözleri önünde
Hep kazandığımızı zannettiğimiz vakitleri gözden geçirdiğimiz telaşsız ama endişeli
Gözlerin büyüyüp ardındakilerin çaresizliğini hissettiğin vakit
Kendi ellerinle kazandıklarını bir bir bırakıp gidişimizle birlikte anacaklar beklide

Her zaman almak istediğim o kırmızı arabanın içinde değilim şimdi
Ve ne kadar da dar, burası ve hatta soğuk biraz
Biri var benim yanımda ama neden ben yatmışım, o ayakta
Kalkmak istiyorum ama kalkamıyorum oysa herkes gibi iki ayağım var?

Kahrolası, neden soğuk üşüyorum, ama kimse beni örtmüyor
Herkes bana bakmakta ama neden ağlamaklı ve hatta kimi kızgın biraz da kırgın
Şu, bendeki alacağını alamadan kovduğum Mustafa değil mi?
Yanındaki de yandaşıydı ama neden bana bakmıyorlar, oysa öfkelidir bana karşı bakışları her zaman

Geçenlerde demişlerdi bana “ Ölüm de var bu hayatta” diye
Kimseden daha az olmamak adına kazandığım hayatım nerde…
Ya eşim, çocuklarım, belki de annem kimse yok mu artık yanımda
Karanlık oldu “Hey! ışıkları açın artık, neden buradayım”

Oysa hep ben vardım hayatta ve olacaktım
Kalmak için geldiğimi zannettiğim ömrüm,
Nasıl yani, öldüm mü? Bitti mi şimdi tüm tasalarım ya da işim gücüm
Ama, benim yarın yetiştirmem gereken bir programım vardı, toplantılarım, kazanmam gereken ihalelerim.

Şimdi burada karanlık ve soğuk, birazda nemli, taze toprak kokusu geliyor burnuma
Tıpkı eskiden köyümde yağmur sonrası gibi
Tıpkı annemin beni toprak ile oynamama kızdığı ilkbahar ayları gibi,
Yağmur zamanı, şimdi ağladığım gibi.

Bir zamanlar demişlerdi  "Gün gelir sorarlar adama, ben sana yetmedim mi?" diye
Anlamamış ve anlayamamıştım, şimdi burada kimsesiz ve tek başıma tek ama yalnız olmayan ben
Kiminle birlikte olduğumu anlamak için çokta çaba sarf etmeme gerek olmadan
Acaba sorduklarında "Rabbim Allah" diyebilecek miyim?
Belki "Evet" bekli de "Hayır" kim bilebilir ki, O’n dan başka…

"Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir." ( Ali İmran: 185 )

Altuğ Gececi
DTÖ DESIGNER

Okunma Sayısı: 782  / Yorum Sayısı: 1
 

Çiğdem 02.04.2012 01:11:28 Tarihinde yorumlamış

Altuğ hocam yüreğine, kalemine sağlık
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...

Tüm Yazılar