Hiperaktivite Ve Dikkat Eksikliği / Psikolojik Sorunlar
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bireyin akademik başarısı, aile hayatı, sosyal ilişkileri ve benlik saygısı üzerinde olumsuz etkileri olan ve oldukça sık görülen psikiyatrik bir bozukluktur. Çocukluğunda bu tanıyı alanların çoğunda belirtiler ergenlik ve erişkinlikte devam etmektedir.
Çok hareketlilerdir, uzun süre bir yerde oturamazlar. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireylerde sistemde bir hata bulunmaktadır. Bir şey yapmadan önce düşünmeleri için gerekli süre durmalarını sağlayan sistem iyi çalışmaz.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB); bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik, ataklık (dürtüsellik) ve dikkat sorunları olarak tanımlanan nöro-psik olojik bir bozukluktur (DSM IV, 1994).
DEHB erken çocukluk döneminden başlayıp yaşam boyu devam etmekte ve temel belirtiler her bireyde aynı olmakla beraber, her yaş dönemine ve cinsiyete göre farklı görünümler sergilemektedir. Bu bozukluk, toplumda % 3-5 arasında ve erkek çocuklarda kızlara oranla üç kat daha fazla görülmektedir. Nedenleri tam olarak bilinmese de psiko-sosyal ve biyolojik faktörlerin bu bozuklukta etkili olduğu saptanmıştır. Her toplum ve sosyo-kültürel yapıda bu bozukluk görülmektedir (American Academy of Pediatrics, 2000).
DEHB'na okul sorunları ve öğrenme bozuklukları, karşıt olma-karşıt gelme bozukluğu, davranış bozukluğu, depresyon ve kaygı (anksiyete) bozukluğu, arkadaşlık ilişkilerinde sorunlar, bağlanma bozuklukları, madde bağımlılığı eşlik edebilmekte ve çocuğun pek çok alanda sorun yaşamasına neden olmaktadır. Bu çocuklara uygun tedavi ve eğitim verilmediğinde ileri yaşlarda toplum kurallarına uymama, yasa dışı işlere karışma vb. davranışlar daha sık olarak görülebilmektedir (Turgay, Erman, Öncü, Urdarivic, 1999).
TEMEL BELİRTİLER
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, bireylerin yaşına ve gelişim dönemine uygun olmayan dikkat sorunları, aşırı hareketlilik ve istekleri erteleyememe ile kendini gösteren sendromdur.
Bu bozukluğun üç temel belirtisi vardır.
1. Dikkat eksikliği
2. Aşırı hareketlilik
3. Dürtüsellik.
Bir kişide dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun varlığından söz edebilmek için bu belirtilerin yedi yaşından önce başlamış olması, birden fazla ortamda görülüyor olması, sürekli olması (en az 6ay) ve kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta olması gerekir.
Dikkat Eksikliği: Dikkat süresinin ve yoğunluğunun kişinin yaşına göre olması gerekenden az olmasıdır. Dikkatini belirli bir noktaya toplayamaması ve kolayca dağılması, dağınıklık, unutkanlık, eşyaları kaybetme, dikkatsizce hatalar yapma gibi belirtilerle kendini gösterir.
Dikkat eksikliğinde temel sorun kişinin belirli bir şetle ilgilenirken o sırada içinden gelen başka bir şeyi yapma isteğine engel olamamasıdır.dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan kişiler ilgilerini normal bireylere göre çok daha hızlı şekilde kaybeder, çabuk sıkılır ve hemen daha ilgi çekici bir şeyin arayışı içine girerler. Başkalarının dikkatini çekmeyen ufak ayrıntıları yakalayabilirler.
Aşırı Hareketlilik: Bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olamayacak biçimde hareketli olmasıdır. Uzun süre yerinde oturamama, otururken elinin ayağının kıpır kıpır olması, çoğu zaman hareket halinde olma, çok konuşma gibi belirtilrele kendini gösterir.
Aşırı hareketli olan çocukları inceleyen çelışmalarda el-kol sallama, bacak sallama, kıpırdanma, oda içinde dolanma gibi hareketleri normal çocuklara göre 2-8 kat daha fazla gösterdikleri bulunmuştur.
Çok konuşmak da çok sık rastlanan hiperaktiivte brlirtisidir. Konuşma biçimleri genellikle dağınık, konuda konuya atlar biçimde yada sürekli soru sorma biçimindedir. Çoğunlukla sordukları sorunu yanıtını dinlemezler.
Dürtüsellik: Genel olarak bireyin davranışlarını kontrol etmesinde sorun olasıdır. Acelecilik, isteklerini erteleyememe, söz kesme, düşündüğünü hemen yapma, aklına geleni geldiği anda söyleme, sırasını beklemekte güçlük çekme gibi beleirtilerle kendini gösterir.
Dürtüselliğin temel nedeni bir şey yapmadan önce düşünmesi gereken süre boyunca durmalarını sağlayan sistemin iyi çalışmamsıdır. Bu nedenle aklına gelen hemen herşeyi yaparlar, ancak yaptıktan sonra uygun olup olamdığını görebilirler.
Davranışlarını orataklama sonuçlara göre düzelymekte ve yönlendirmekte zorluk çekerler.
· Bir şey yapmadan önce düşünmezler.
· Bir şey yapmadan önce o davranışın ot-rtam için uygun olup olamdu-ığını düşünmezler
· Söyleyecekleri şeyin karşılarındaki kişiye nasıl etki edeceğini düşünmezler.
Aslında ne yapmaları ve ne yapmamaları gereken konuşları bilirlrr fakat uygulayamazlar. Bir kuralı bililyorlardır sorulsa uygun biçimde açıklayayabilirler fakat uyamazlar.
Hiperaktivite bozukluğu denildiğinde;
Hareket yeteneğinde
Kişiler arası ilişkilerde
Ruhsal yapıda
Bilişsel işlevlerde bozukluk akla gelir.
Hareket yeteneğindeki bozukluklarda; ince motor becerilerde geri oldukları gözlenir, her çeşit uyaranın peşinde koşarlar, bu çocuklar yaramaz olarak tanınırlar, hiçbir oyuncakla uzun süre oynayamazlar, hareketlilikleri okul döneminde daha da belirginleşerek artar, yaramaz ve hareketli oluşları, grup oyunlarını bozmaları ile dikkat çekerler.
Bilişsel işlev bozukluklarında; zeka seviyeleri normal olmasına karşın dikkatlerini toplayamadıkları için başarısız olabilirler, öğrenme güçlüğü ve okul başarısızlığı sıklıkla görülür, kendi başlarını karar almakta güçlük çekerler.
Kişiler arası ilşkilerde bozukluta; insanlarla kısa sürede ilişki kurabilir fakat sürdürmekte zorluk çekerler, ne zaman normal davranacakları belli değildir.
Ruhsal yapıda bozukluklarda; bu çocuklar çok çabuk heyecanlanırlar, ataktırla ve çabuk uyarılırlar. Basit sebeplarle ağlamalar görülür, tehlikeyi sezemadikleri için zara görme olasılıkları yüksektir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunu Nedenleri
DEHB'nun oluşmasına neden olan etmenleri üç grupta toplayabiliriz. Bunlar:
Kalıtım
Beyindeki yapısal işlev bozuklukları
Çevresel nedenler
Kalıtsal olarak yatkınlık gözlenmiştir.aile çalışmalrında elde edilen bilgiler dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların anne ve babalarında benzer belirtilerin olma olasılığı 2-8 kat daha fazladır.
Beyindeki yapısal işlev bozukluklarında ise dikkatin yoğıunlaşması sürdürülmesi, davranışın kontrol edilmesinden sorumlu alanlar normal bireylerden daha küçük ve daha farklı bir simetridedir. Bu incelemeler tanı amacıyla kullanılmaz.
Çevresel nedenler direk olarak neden olamazlar fakat genetik yatkınlığı olanlar risk altındadır. Doğum öncesi hastalanma, alkol ve sigara kullanımı, ilaç kullanımıdır. Doğum sırasında erken doğum yada doğum komplikasyonları ve son olarak da doğum sonrası çevresel nedenler sayılabilir. Bunlar küçük yaşta geçirilen ameliyat kaza ve hastalıklardır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunu Eşlik Eden Belirtiler
DEHB'nda temel belirtiler içinde yer almayan ama bu tanıtyı almış olan bireylerin çoğunda sıklıkla görülen bazı belirtiler vardır. Bu belirtiler buzdağının suyun altında kalan katmanlarındandır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu kişilerin yaşamları ve çevreleriyle uyumlarını akademik başarılarını olumsuz etkiler.
Tüm çocuklarda bu belirtilerin tamamı bulunmayabilir. Tanı için bu belirtilerin de görülmasi şart değildir. Ancak bunların var olması tab-nıyı destekler niteliktedir. Bu belirtileri aşağıdaki gibi sayabiliriz;
Dağınıklık, düzensizlik
Dalgınlık, hayal kurma
Tutarsızlık
Koordinasyon güçlüğü, sakarlık
Bellek sorunları
Uyku sorunları
Sosyal ilişkilerde sorunlar
Saldırgan davranışlar
Özgüven ve özsaygının azalması
Olumlu özellikler
DEHB olan kişilern olumlu özellikleri de vardır:
Enerjik olma
Yaratıcılık
Sıcak kanlı ve cana yakın olma
Kolay ilişki kurabilme
Esneklik
Hoşgörülü olma
İyi bir espri yeteneğine sahip olma
Ris alabilme(bazen gereğinden fazla)
İnsanlara kolaylıkla güvenebilme...
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Konusunda Doğrular ve Yanlışlar
Dikkat eksiklği konusunda da bazı bilinen yanlışlar vardır. Bunların bazıları aşağıbdaki gibi sıralanabilir:
DEHB'nun nörolojik sebebi vardır, bu nedenle yalnızca ilaçla tedevi edilmelidir.
Bu bilinen yanlış bir inançtır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu bir nedeni nöroljik fakat diğer nedenler göz ardı edilemez. Dolayısıyla çocuğa yardım sürecinde ilaçla tedavinin yanı sıra aile eğitimi ve psikolg desteği de çok önemlidir.
DEHB gerçekte mevcut değildir. Bu durum çocuklarını disipline edemeyen ana-babların suçudur.
Ailelerin yanlış tutmları hiperaktiviteye yol açmaz bu vücudumuzda gözlenen diğer rahatsızlıklar gibidir.
DEHB olan tüm çocuklar öğrenme güçlüğüne sahiptirler.
DEHB olan kimi çocuklarda öğrenme güçlüğü görülmektedir ama bu tüm çocuklar için ayırıca kriter olarak tanımlanamaz. Öğrenme güçlüğü de ayrıca bir tanı gerektirmektedir.
DEHB olan çocukları diğerlerinden farkı yoktur. Her çocuk dikkatini sürdürmekte güçlük yaşar.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda beyinlerindeki dikkat alanınsa diğer çocuklara göre farklılık görülmektedir. Fakat tanılamada bu kriter kullanılmamaktadır.
DEHB olan çocuklar normal sınıflarda eğitim göremezler.
Bu kesinlikle yanlış bir inançtır. Bu çocuklar yaşıtları ile birlikte normal sınıflarda eğitim görebilirle. Sınıf öğretmenlerinin yapacağı sunuf içi düzenlemeler, sınıfta ders anlatırken kullanacağı farklı uyaranlar sayesinde eğitimini sürdürebilir.
Tedavide kullanılan ilaçlar zake geriliği, kısırlık ve bağımlılk yapar.
Tedavi boyuca kullanılan ilaçların bu tür yan etkileri sözkonusu değeildir. Fakat düzenli doktor kontrolünde alınmalı ve tavsiye edilen şekilde kullanılmalıdır.
DEHB'nun Görülme Sıklığı
İlkokul çağındaki çocukların % 3-5'inde yani her 20-30 çocuktan birisinde görülüyor.
Her sınıfta en az 1 çocukta bu sorunun bulunma olasılığı var.
Erkeklerde kızlara göre 3-4 kat daha fazla görülüyor.
Erişkinler arasında %1-2 sıklıkt a görüldüğü bildiriliyor (ABD ve Kanada'da).
Hiperaktif Çocuga Evde Yaklasim:
Çogu anne-baba çocuklarina hiperaktivite tanisi kondugunda hayrete düser, çünkü bu çocuklarin evde aileleri tarafindan gözlemlenen herhangi bir problemleri yoktur. Gerçekten de bu çocuklar evde hiçbir dikkat bozuklugu bulgusu göstermeden saatlerce televizyon seyredebilir veya video oyunlari oynayabilirler. O halde böyle bir çocukta nasil hiperaktivite olabilir? Cevap basittir. Video oyunlari ve televizyon çocuklarin dikkatlerini odaklamalarina yardim edecek sekilde uyari gönderir, yani bu çocuklar televizyon seyrederken veya video oyunu oynarken pasif konumdadirlar ve dikkatlerini disaridan gelen uyarilar sayesinde toplayabilirler. Baska bir deyisle bu tür isler sirasindaki dikkat süresi hiperaktivite tanisi koymada önemli bir ölçüt degildir. Hiperaktif bir çocuk hem anne-baba, hem de ailenin diger bireyleri için büyük bir sikinti kaynagi olabilir. Tedavi edilmeyen hiperaktif bir çocuk aile için rahatsizlik kaynagi olmaya devam edecektir. Burada çocugunuza davranislarini kontrol etmesinde yardimci olabilmeniz için yapabileceklerinizden kisaca söz edecegiz.
* Çocugunuz için günlük bir program yapin. Çocugunuzun uyandigi, yemek yedigi, yikandigi, okula gitmek için evden çiktigi saatlerin her gün belirli ve ayni olmasini saglayin. Çocugunuzu kalabalik alisveris merkezleri gibi çok fazla uyaranin bulundugu ortamlardan mümkün oldugunca uzak tutmaya çalisin.
Hiperaktif çocuklar büyüklerinin dikkatini genellikle ancak yanlis bir sey yaptiklarinda çekerler. Çocugunuzu güzel sözlerle, kucaklayarak ödüllendirmeniz, olumlu davranislari için küçük armaganlar vermeniz çok önemlidir. Anne-baba, aile bireyleri ve arkadaslardan gelen bu tür olumlu destek ve sevgi çocugunuzun kendini iyi hissetmesini saglayacaktir.
Büyükler hiperaktif çocuklarinin davranislarina çok zaman sinirlenir ve fiziksel cezalara dahi basvurabilirler. Dayaktan kaçinilmalidir. Bunlarin yerine daha etkili disiplin teknikleri uygulayabilirsiniz. Örnegin çocugunuzun hiperaktif davranislari sizi fazlaca rahatsiz ederse, ona o an için sirtinizi dönerek davranisina karsi kayitsiz kalin. Çocugunuzun çok fazla heyecanli veya hareketli oldugu anlarda baska bir aktiviteyle dikkatini dagitmaya çalisin. Çocugunuzun çevresine yönelik tekmeleme, isirma vs. Gibi davranislarina müdahale ederek engel olmaniz gerekebilir. Onu sakinlesene kadar bir süre yalniz basina birakmaniz fiziki cezalandirmadan çok daha iyi etkili bir yöntemdir. Davranislarini çocugunuzla sakin oldugu anlarda tartisin ve onun bu davranislarinin sonuçlar
Ana babaya öneriler:
Öncelikle mutlaka bir psikiyatr veya bir psikologdan yardım alınmalıdır.
Sabırlı olunmalıdır. Çocuğun davranışları, anne babayı kızdırmak için bilerek yapılmış yaramazlık olarak değil bir rahatsızlık belirtisi olarak algılanmalıdır.
Davranış olduğu anda yanıt veriniz. ADHD'li çocuklar diğer çocuklardan daha fazla ve daha çabuk ödüllendirilmeye ihtiyaç duyar. Verdiğiniz yanıttan çok (övgü, fiziksel yakınlık, özel bir yiyecek) zamanlama önemlidir. Önemli olan ödülün davranışın hemen ardından gelmesidir.
Daha sık geri bildirimde bulununuz ve davranışın sonuçlarını yansıtınız.
Olumlu davranışların ardından somut ödüller veriniz. (Süslü kalem, kitap gibi)
Olumsuzdan çok olumlu yanıt kullanınız. Bu çocuklar o kadar çok yanlış yaparlar ki eğer dikkatinizi yanlışlar üzerinde yoğunlaştırırsanız onları sürekli cezalandırmak zorunda kalırsınız. Orta düzeydeki cezalar ( yalnız bırakma, ara verme, küçük bir ödülü iptal etme) son çözüm olarak yararlı olabilir. Fakat bunlar az ve dikkatli bir şekilde sürekli bir ödül programıyla birlikte kullanılmalıdır.
Tutarlı olunuz. Zaman içerisinde iyi ve uygun davranışlara yanıt verme konusunda tutarlı olmayı başarmalısınız.
Problemleri önceden farkediniz ve önlem alınız. Çocuğunuz için sıkıntılı olabilecek zamanları tahmin ederek uygun olmayan davranışı engelleyebilirsiniz.
Yönergelerinizi açık ve net veriniz ve zaman sınırlaması koyunuz. Örneğin "yarım saat içerisinde odanı toparlamanı istiyorum." veya "yarım saat oturup kitap okumanı istiyorum" gibi...
Hiperaktif Çocuklar Büyüdüklerinde Ne Olur?
?Çocuk büyüdügünde hiperaktiflik geçer? diye söylendigini duymus olabilirsiniz; bu dogru degildir. Ama asagidaki nedenlerden dolayi çocuk olgunlastikça bazi iyilesmeler olacaktir.
* Çocuklar saldirgan davranislarini birakmayi veya azaltmayi genellikle arkadas baskisi nedeniyle ögrenirler.
* Yas büyüdükçe bazi problemlerin üstesinden daha kolay gelmeyi ögrenir (örnegin ilgilerini çeken bir sey üzerinde yogunlasarak ve ilgilerini çekmeyenlere önem vermeyerek).
* Bazi çocuklar problemlerinin üstesinden gelmeyi ögrenirken, bazilari da özellikle daha küçük yaslardan itibaren siddeti hiperaktif olanlar ergenlik çaginda ciddi davranis bozukluklari gelistirebilirler.
* Hiperaktif çocuklarin çogunlugu büyüdüklerinde iyi olacak, veya en azindan idare edebilecek düzeye geleceklerdir.
* Bazen, özellikle 6 yasin altinda, kisa dikkat süresi genel bir gelisim geriliginin bir bölümüdür. Böyle durumlarda çocuk büyüdügünde bundan kurtulacaktir. Çocuk genel gelisim düzeyini yakaladiginda dikkat edebilme yetisini de kazanacaktir.
Sinifta Dikkat Sorunlari Olan Çocuklarla Çalismanin Yollari
* Çocugun o gün neler yapilacagini önceden bilmesi saglayacak ve hep uyulan bir sinif düzeni gelistirin.
* Çocugun ögretmenin gözü önünde, pencereden uzak ve tahtaya yakin bir yerde oturmasini saglayin.
* Kendi basina yapilabilecek ödevleri, diger çocuklardan ayri bir kösede dikkati dagilmadan yapmasina izin verin.
* Çocugun ödevlerini yaparken gerektiginde ara vermesine olanak taniyin. Bu aralara diger çocuklardan daha sik ihtiyaç duyacaktir.
* Oyun saatlerini azaltma ve teneffüs iptalinden kaçinin. Oyun saatleri çocugun fazla enerjisinden kurtulmasi için iyi bir firsattir.
* Farkli aktivite düzeyleri gerektiren dersleri gün içine dagitin. Müzik, beden egitimi, resim gibi yardimci dersleri daha çok dikkat gerektiren Türkçe, matematik gibi derslerin arasina koyun.
* Dikkat sorunlari olan yasça daha büyük ögrencilerin, verimli çalisma ve dinleme aliskanliklari kazanabilmeleri için çalisma yöntemleri ile ilgili ek özel dersler almalari yararlidir.
* Ders çalisirken belli aliskanliklar edinmelerini saglayacak ve istenmeyen davranislarini kontrol edecek etkin bir sistem gelistirin. Ödül puanlari, çocugun basarisini grafikler ile göstermek, çocugu çikartmalar veya yildizlar ile ödüllendirmek, çocugu istenilen davranislari göstermesi için heveslendirecektir.
* Yeni seyler ögretip, yanitlar istemeden önce çocuga sözel ya da görsel bazi ipuçlari verin. Örnegin çocuga yalnizca onun anlayacagi bir isaret vermek onu utandirmadan dikkatini anlatilana vermesini saglar.
* Uzun sürebilecek ödevleri küçük parçalara bölün. Böylece çocuga bir isi tamamlamis olma duygusunu tattirmis olursunuz.
* Çocugun her zaman ayni performansi göstermesini beklemeyin. Çocugun çabalari sonuç mükemmel olmasa bile destekleyin.
* Mümkünse derste islediklerinizi ve ödevleri yazili hale getirin.
DEHB olan öğrencilerin sınıf ortamındaki özellikleri:
? Kıpır kıpırdırlar ve dersin düzenini bozarlar.
?Tahtada yazılanları defterlerine geçirmekte güçlük çekerler, defter sayfalarının yarısını doldururlar, yazıları kötüdür, yazım kurallarına dikkat etmezler ve ödevlerini tamamlamakta güçlük çekerler.
? Dikkatsizlikleri sınav başarılarını da etkiler; bu nedenle de öğrencinin okul başarısında düşme olur.
? Ayrıca oyunlarda sıralarını bekleyemezler ve sosyal ilişkilerinde sorun yaşarlar.
? Çoğu kez okul ve kişisel eşyalarını kaybederler.
? Sonucunu düşünmeden hareket edebilirler ve kendisine söylenenleri dinlemiyormuş izlenimi verirler.
Özel gereksinimli öğrencilerin eğitimlerinde alınacak özel eğitim önlemleri 2000 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Yönetmeliğine göre düzenlenmiştir. DEHB olan öğrenciler de, özel gereksinimli öğrenciler kapsamına girmektedir. DEHB olan öğrencilerin eğitim sürecinde özel eğitim önlemlerinin alınabilmesi için;
? DEHB tanısının konulması,
? Tıbbî tanıya göre; il/ilçe rehberlik ve araştırma merkezleri bünyesinde kurulmuş olan ?eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi? tarafından öğrencinin özel gereksinimleri belirlenerek ?Eğitsel Yöneltme Kararının? alınması,
? Eğitsel Yöneltme Kararının ?yerleştirme kararı? için İl Özel Eğitim Hizmetleri Kuruluna iletilmesi,
? İl Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu, öğrencinin özel gereksinimlerine dönük olarak alınacak özel eğitim önlemlerini belirleyerek, ?yerleştirme kararını? okuluna iletmesi gerekmektedir (MEB Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, 2000).
DEHB'un görülme sıklığına göre, her sınıfta en az bir öğrencinin olabileceği varsayılmaktadır. DEHB olan öğrencilerin eğitim-öğretiminde, tıbbî ve psiko-sosyal destekleri içeren çok yönlü bir programın uygulanması gerekir. Bu programı uygulayabilmek için; anne-baba, öğretmen(ler), okul rehberlik ve psikolojik danışma servisi uzmanı ve çocuk psikiyatristinin de yer aldığı bir ekibin oluşturulması ve bu ekibin periyodik aralıklarla bir araya gelerek öğrencinin gelişimine ilişkin değerlendirme yapmaları gerekmektedir.
DEHB olan öğrencinin eğitim olanaklarından en üst düzeyde yararlanabilmesi ve sosyalleşebilmesi için; eğitim-öğretim sürecinde özel gereksinimlerine uygun hedef ve davranışların belirlenmesi, öğrenme-öğretme strateji, yöntem ve tekniklerinin belirlenmesi, eğitim ve sınama durumlarının düzenlenmesi gerekmektedir.
DEHB olan öğrencilerin eğitim-öğretim programları; özel eğitim gereksinimleri dikkate alınarak ?öğrenci-aile-öğretmen? ihtiyaçlarına göre hedeflenen davranışlar doğrultusunda destek eğitim hizmetlerini içeren ?bireyselleştirilmiş eğitim programına? göre hazırlanmalıdır. Öğrencinin eğitsel performansı ve sosyal uyum düzeyinin artırılması amacıyla, DEHB özelliğine uygun bireyselleştirilmiş eğitim programının geliştirilmesi, uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi için ?Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Birimi? kurulmalıdır (MEB, Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, 2000).
DEHB olan öğrenci, özel gereksinimleri dikkate alınarak hazırlanmış bireyselleştirilmiş eğitim programlarında amaçlanan hedefler doğrultusunda değerlendirilmelidir. Öğrencinin akademik performansının değerlendirilmesi, sosyal etkileşim ve uyum düzeyinin artırılması için; sınav-not sistemleriyle, sınıf ortamlarının düzenlenmesi gerekmektedir.
DEHB olan öğrencinin bireysel gereksinimlerine göre, eğitim-öğretim etkinliklerinin nitelikli ve programlı biçimde yürütülmesinde öğretmenler;
? eğitimde hedef davranışların belirlenmesinde,
? uygun ipuçları ve pekiştireçlerin kullanılmasında,
? yanlışları doğrulama, eksik ve yetersiz öğrenmenin düzeltilmesinde,
? motivasyon sağlama ve öğrenci katılımının sağlanmasında,
? uygun öğretme stratejileri ile yöntem ve tekniklerin kullanılmasında,
? uygun araç-gereç seçiminde,
? etkinliklere uygun zaman belirlenmesinde,
? sınıfın düzenlenmesinde,
? öğrencinin davranışlarına ilişkin geri dönütlerin verilmesinde,
? eğitimde hedef davranışların değerlendirilmesinde,
anahtar rol oynarlar.
Ayrıca öğretmenlerin, öğrencinin akademik başarı ve sosyal ilişkilerini izlemek amacıyla; ?haftalık rapor? ve ?günlük davranış bildirim kartı? hazırlayarak aileye geri bildirim vermesi gerekmektedir (Erman, 2002).
Bu bozukluk basit, gelip geçici bir yaramazlık veya dikkat dağınıklığı olarak algılanmamalıdır. Kişinin toplumsal yaşama katılımında önemli sorunlara yol açabileceği gibi, genelde ergenlik ve yetişkinliğe kadar devam eden davranış ve dikkat sorunlarına neden olmaktadır. DEHB olan öğrenciye; sosyal ilişkilerinin gelişmesi ve uyumu için, ?sosyal beceri eğitimi? verilmeli, akademik başarı düzeyinin yükseltilmesi için de ?destek eğitim programı? hazırlanmalıdır. Sınıf Öğretmen(ler)i ve okul personeli DEHB konusunda bilgilendirilmeli, okul-aile iş birliğinin kurulması ve eğitim sürecine ailenin aktif katılımının sağlanabilmesi için de ana-babalara yönelik ?aile eğitimi? verilmelidir.
ankarapdr.com
Okunma Sayısı: 6301 / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?