Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

Etkili Çalışma Ve Motivasyon / Psikolojik Sorunlar

Etkili Çalışma Ve Motivasyon

"Ders çalışmak" kavramı belirsiz ve çok genel bir kavramdır. Bu kavram çalışılan bir dersin amaçlarını saptamadan ve öğrencinin ders çalışma süreci içerisinde neler yaptığını görmeden tam anlamıyla açıklığa kavuşamaz.

Öğrencinin çalıştığı süredeki davranışı çalışırken ne kadar zaman harcadığından daha önemlidir. Araştırmalar göstermiştir ki çalışırken harcanılan zaman ile başarı arasında doğrusal orantılı hiçbir ilişki yoktur.Öğrenci ders çalışma aşamasında neler yaptığını ayrıntılı olarak incelediğinde çalışmayı kontrol eden olumlu ya da olumsuz bir çok etkeni belirleyecektir. Böyle bir analiz sonucunda ders çalışma davranışı ile onu etkileyen içsel ve dışsal etkenlerde gözlenebilecektir.

Örneğin dikkati dağıtan iki olayı düşünelim;
Matematikten sayılar testini çözer iken başım ağrıdı, durdum ve bir ağrı kesici aldım, 10 DK. Annemle sohbet ettim. Sonra çalışmadığım için suçluluk duydum.
Ders çalışırken yan odadan TV sesi geliyordu dikkatim dağıldı, gidip yan odadaki kardeşime TV' nin sesini kısmasını söyledim. Onunla 15 DK kadar tartıştık.

Her iki örnekte de bir iç ve dış olay zaman kaybına ve ders çalışmamaya yol açıyor. İşte bu ilişkiyi ( çalışma davranışını ve onu etkileyen faktörü ) fark eden ve etkisini anlayan öğrenci ortamını ve dolayısıyla çalışma davranışını değiştirme yolunda da ilk adımı atmış olur.

ETKİN ÇALIŞMADA ŞİMDİKİ ZAMAN
Başarıya götüren etkin ders çalışmanın temelinde yatan en önemli etken "zaman denetimidir". Bizler zamanımızı planlayarak geleceğimizi bugüne taşırız. Dolayısıyla bugünün ve "şimdi" 'nin önemi büyüktür. Gelecek senet gibidir. Bugün ise nakit paradır. Kullanmak için günü yakalamak gerekir.

ŞİMDİKİ ZAMANDAN YARARLANMANIN YOLLARI
Değişime açık esnek bir çalışma programı yapın:
Yapılacak çok şey olduğunda bunun altında ezilmemek için yapılması gerekenleri ya da belirlediğiniz hedefleri önem sırasına göre listelemeliyiz. Böylece hem neyi gerçekleştireceğimizi görür, hem de başarma duygusunu yaşarız. Çalışma programı zamanımızı kontrol altına almamız konusunda bize yardım ederken aynı zamanda "hangi dersin hangi konusundan çalışmaya başlayacağımızı belirlememizi sağlar. Çünkü "ders çalışacağım" düşüncesi çok genel bir kavramdır.Oysa çalışacağımız dersin ismini, konusunu, bu konuya ayıracağımız yaklaşık süreyi belirlersek günlük hayat akışı içinde zamanımızı daha iyi kullanmış hedeflerimize bir adım daha yaklaşmış oluruz.Eve "ben ders çalışacağım" düşüncesi ile giden bir öğrenci bu dersin hangi konusundan çalışmaya başlayacağını düşünerek zaman kaybedecektir. Oysa ben bugün matematikten orantı konusunu çalışacağım derse sağlıklı bir yol izlemiş olur.

PROGRAM NEDİR?
Ders çalışmaya başlayabilme davranışı " karar vermeyi" gerektirir. Çalışmaya başlamak için karar verebilmemiz ise ders çalışmaya yönelik olarak bildiklerimiz ile inandıklarımız arasındaki uyuma bağlıdır.Programlı bir çalışmanın temelinde yatan en önemli unsur "zaman denetimi" dir. Bizler zamanımızı planlayarak geleceğimizi bugüne taşırız. Aslında her öğrenci için zaman aynıdır. Her öğrenci için bir gün 24 saat bir hafta 7 gündür. Önemli olan bu zamanı saptadığımız hedefler ve öncelikler doğrultusunda kullanmamızdır.

Hedeflerimizi belirleyebilmemiz için şöyle bir liste yapabiliriz.
Yaşam Amaçları 1 Yıllık Amaçlar 1 Aylık Amaçlar
( Uzun Vadeli ) ( Orta Vadeli ) ( Kısa Vadeli )
10 yıl sonra neleri 1 yıl sonra neleri 1 ay sonra neleri
başarmış olmayı başarmış olmayı başarmış olmayı
isterdiniz. isterdiniz. isterdiniz.

Bilgisayar Müh. Üniversiteyi kazan Sınavlarda başarılı
olmak. ma. olmak.

Görüldüğü gibi bu hedeflerin hepsi birbirini tamamlayan ve biri olmazsa diğerinin de olmayacağı türdeki hedeflerdir.
Belirlediğimiz amaçlara ulaşabilmemiz için günlük yaşantımızı " öncelik sırasına" koymamız gerekir.
Bir gün içinde yapılabilecek etkinlikleri alt alta sıralayalım:
TV seyretmek
Arkadaşlarla buluşmak
Ders çalışmak
Müzik dinlemek
Yemek
Oyun
Uyku

Şimdide her etkinliğin önem derecesini belirleyelim.
En yüksek öncelik (önem) derecesine sahip
Orta derece öneme sahip
Düşük önem ( öncelik ) derecesine sahip

Bunları da kendi içlerinde 1,2,3 vb. şeklinde sıralayabiliriz.
TV seyretmek B2
Arkadaşlarla buluşmak C1
Müzik dinlemek C2
Yemek A2
Uyku A1

Planlama yapabilmemiz için kuralımız, A grubu etkinlikleri bitmeden B ; B grubu etkinlikleri bitmeden , C grubu etkinliklere geçmemeliyiz.Bizler programlı çalışarak daha önce belirlediğimiz önceliklere göre hareket etmiş oluruz. Böylece ilk önce sosyal etkinliklere evet, derse hayır demek yerine; ders çalışmaya evet demeyi, sosyal etkinlikleri ödül olarak almayı başarabiliriz.

Çalışma programı zamanımızı kontrol altına almamız konusunda bize yardım ederken, aynı zamanda " hangi dersin hangi konusundan " çalışmaya başlayacağımızı da belirler.Planlarımızı yapıp, hedeflerimizi belirledikten sonra, bizi hedefimize ulaştıracak olan çalışma programını hazırlayabiliriz.

DUYULARIN ROLÜ VE ÖNEMİ
Bilindiği gibi çevreden bize uyaranlar sürekli gelir. Bu kimi zaman öğretmendir, kimi zaman televizyondur, kimi zaman çalışma sorularıdır veya çalıştığımız malzemenin kendisidir. Bu uyaranların sayısını çoğaltmak mümkündür. Bu bilgiler önce duyularımıza ( duyu organlarımıza) gelir. Bilgi, kaynağından organlarımıza gelinceye değin bir süreçten geçer. Bu süreç değişik şekillerde etkilenebilir.
Başka uyaranların varlığı ve şiddeti ( gürültü, ısı, ışık, müzik vb..)

Bilginin tam ve eksiksiz olarak duyu organlarımıza erişebilmesi için ortamdaki başka uyaranları, olabildiğince denetlememiz gerekir. Çünkü bilgiler duyularımıza gelirken ortamın süzgecinden geçer. Yani gürültü veya sessizlik, bireyin, bireyin ilgi veya ilgisizliği, düş kurma, beynin başka şeylerle ilgili olması televizyon, müzik vb.. birçok etken bilgilerin duyularımıza ulaşma miktarını ve derecesini belirler. Bu nedenle ders dinlerken ya da çalışırken bulunduğunuz ortam ile göstereceğimiz davranış büyük önem taşır. Kısacası;Öğrenmek için, öncelikle bilgileri tam olarak algılamamız gerekiyor.Öğrenilecek bilgilerle ilgili, önceki tanışıklığımız ya da birikimlerimiz:
Bilgilerin kolayca anlaşılabilmesi öğrenilecek konu ile ilgili önceden edindiğimiz bilgiler de büyük önem taşır. Bu nedenle öğreneceğimiz konu ile ilgili yapacağımız ön hazırlık, bilgileri kolayca anlayabilmemizi, dersi kolayca dinleyebilmemizi ve bilgileri edinme süresi boyunca uyanık kalmamızı sağlar.

İlk önce hoşlanmadığınız dersi çalışın
Eğer örneğin A dersini çalışmayı pek sevmiyorsanız ve A dersi sizin uykunuzu getiriyorsa henüz yorgun değilken ve isteğiniz ve enerjiniz varken önce onu çalışmaya gayret edin. Çoğumuz sevdiğimiz şeylere öncelik vererek en sevdiğimiz dersten başlamak isteriz. Oysa bize en zor veya sıkıcı gelenler genelde en çok enerjimizi alanlardır. En çok hoşlandığınız dersi en sona bırakmaya çalışın. Belli bir konuyu programladığınız gece çalışmaktan kaçındığınızı fark ederseniz ertesi sabah kahvaltıdan bir saat önce uyanın o zaman kaçındığınız dersi çalışmak size daha uygun gelebilir. Bu şekilde istemediğiniz -hoş olmayan- bir etkinliği çözmüş olarak güne başlamış olursunuz.

Maraton Şeklinde Ders Çalışma Düzeninden kaçının
Size uygunsa ders çalışma oturumlarını kısa tutun. Pek çok durumda üç ayrı birer saatlik oturum üç saatlik tek oturumdan daha üretken ve yararlıdır. Toplam üç saatlik ders çalışma maratonunda dikkatinizin konu üzerinde odaklaşma süresi tahmin ettiğinizden daha kısadır. Önümüzdeki bize uzun gelen çalışma süresini düşündüğünüzde belki de kendi kendinize "bu uzun bir gün olacak acele etmenin bir anlamı yok. İyisi mi önce güzel bir yemek yiyeyim uykumu açması için güzel bir kahve içeyim,masamı bir düzenleyeyim vb." Diye düşünebilirsiniz. Böylece 3 saatin sadece iki saatini ders çalışmaya ayırmış olursunuz. Oysa daha kısa süren üç ayrı oturumda daha uzun ve verimli bir çalışma süresi elde etmiş olursunuz.Ayrıca ders çalışırken farklı ders konularını arka arkaya gelecek şekilde bir sıraya koyun. Örneğin; Tarih, Türkçe-Türk Dili ve Edebiyatı, Matematik çalışmayı planladıysanız Matematiği bu iki dersin arasına yerleştirin.
Günün sizin için verimli olabilecek zamanını (saatini) belirleyin
Pek çok kişi için en iyi öğrenmenin gerçekleştiği zaman dilimi gündüz saatleridir. Bu konuda kendinizi en iyi tanıyacak şekilde gözlemleyin. Eğer gündüz sizin için en önemli zaman ise özellikle zor olan derslerinizi gündüz saatlerinde çalışın özellikle sabahın erken saatlerini unutmayın.

Ders çalışmak için sürekli aynı yeri kullanın
Derslerinizi sürekli olarak aynı yerde çalışırsanız hem fiziksel hem de ruhsal olarak buna alışırsınız. O yere geldiğinizde çalışmanın gerektiğini otomatik olarak hissedersiniz. Aynı zamanda bu durum dikkatinizi toparlamanızı kolaylaştırır. Ancak ders çalışmak için ayırdığınız alanı sadece ve sadece ders çalışmak için kullanmalısınız.

Sınavlarına çalışan bir öğrenci odasında özellikle masa başında ders çalışmaya oturduğunda devamlı uykusu geliyor ve çalışamıyordu. Davranışı incelendiğinde masa başında dersle ilgisi olmayan fakat gazete okumak, mektup yazmak, yiyecek yemek ve düş kurmak gibi bir çok işi aynı anda yapmaya çalıştığı ortaya çıktı. Bu öğrenciye önce masasına daha fazla ışık yayan bir lamba koyması ve yalnızca ders çalışmak amacı ile masayı kullanması önerildi.

Gazete okumak, müzik dinlemek veya arkadaşları ile sohbet etmek isterse masadan kalkacaktı. Birinci hafta sonunda öğrenci masa başında bir oturuşta ancak 10 DK ders çalışabildiğini söylüyordu. Dönemin ortalarına doğru zaman ilerledikçe haftada 5 gün olmak üzere masa başında 3 saat ders çalışabiliyordu.

Dikkatinizi fark edin
Dikkat dağılmasının nedeni çoğu zaman içsel kesintiler yani düşüncelerinizdir. Yaşamla ilgili düşünceleriniz kolayca dikkatinizi dağıtabilir. Böyle bir şey olduğu zaman bu düşüncelerinizi " görmezden gelmeyin" onları fark edin kafanıza takılan düşünceleri daha sonra çözümlemek ya da gerçekleştirmek üzere bir kağıda not ederek o an için kafanızdan atabilirsiniz.

Amacınıza ulaşmada yararlı olabilecek küçük bir görev listesi hazırlayın.
Büyük kapsamlı ya da zaman alacak derslerde kullanılan iyi bir yaklaşımdır. Bir işi yapmakta zorlanıyor ya da ertelediğinizi fark ediyorsanız işin tercihen önce 10-15 DK tamamlanacak küçük bir bölümünü seçin ve bunu gerçekleştirin ( sevmediğiniz bir dersin çalışma soruları sizi bekliyorsa önce 15-20 soruyu kavrayarak çözme yoluna gidin) bunu başarıyla tamamlamış olmanın doyumu sizi yeni bir şeyi daha başarmaya yönlendirecektir. Böylece yapılacak büyük kapsamlı iş küçülmeye başlar.

Bir şey daha yapabilir miyim ?
Uzun bir günün sonunda bunu kendinize sorun Hemen her zaman küçük bir şey daha yapmaya, bir işi tamamlamaya yetecek kadar enerjiniz olabilir. Gün içinde yapacaklarınız bitinceye kadar çalışma alışkanlığındaysanız, buna bir şey daha ekleyerek genel üretkenliğinizi geliştirebilirsiniz.

Derse Hazırlık
Öğrencilerin merak edip sordukları sorular arasında "Nasıl ders çalışmalıyım?, Kaç saat ders çalışmalıyım? vb. gelir. Bu soruların cevapları her öğrenciye göre değişir. Ancak verimli çalışmanın en önemli unsurlarından biri "derse hazırlıktır". Sınıfta bir dersi izlerken ya da evde çalışırken en yüksek verimi elde etmek istediğimiz zaman dikkat ve motivasyon kavramları devreye girer.
Birçoğumuz derse hazırlık deyince anlatılacak olan konunun tamamını önceden çalışmayı ya da öğretmenden bir kaç konu önde gitmeyi algılar. Ancak derse hazırlık öğretmenin anlattığı konudan sonra geçeceği konu üzerinde genel hatlarıyla yapılacak bir ön çalışma demektir. Bu ön hazırlık öğrenciler tarafından genellikle yapılmayan ve zor bulunan bir çalışmadır. Derse hazırlık yaparak geldiğimizde ise öğretmenin ne anlatacağını ana hatlarıyla kavramış oluruz. Anlatılan konunun bize tanıdık gelmesi sonucunda dikkatimizi toplamayı sağlayarak uyanık kalmayı ve motivasyonumuzu yükseltmeyi başarırız.
Derse hazırlığın olduğu kadar derslerden sonra yapılacak tekrarların da önemi büyüktür. Araştırmalar dinlenilen ya da okunulan bir dersin gözden geçirilmesi halinde unutma ( bilgi kaybı ) oranının şöyle olduğu belirlenmiştir:
İlk 20 dakikada %42 kayıp
Birinci günde %62 kayıp
On beş gün içinde %75 kayıp
Bir ayda %76 kayıp söz konusudur.

Dolayısıyla ders çalışmanın en ideal yolu öğrenilenleri aralıklı olarak tekrarlamaktır.Bu yöntem çalışan belleğe aktarılan bilgilerin uzun süreli belleğe yerleştirilmesi için de çok önemlidir.
Ders çalışmayı "AMAÇ" olarak değil de hedefimize ulaştıracak "ARAÇ" olarak görmek gereklidir.

DERS ÇALIŞMA İSTEğİ
Ders çalışma davranışını olumlu etkileyen en önemli faktör istekliliktir. Genellikle öğrenci ders çalışmayı zorunlu bir yük olarak görür. Yük olan bir görevde ise istek yoktur.
Hepimiz tanık olmuşuzdur "çalışmak istiyorum ama bir türlü çalışamıyorum, ben de çalışma isteği yok, içimden çalışmak gelmiyor, motivasyonum düşük vb." türdeki yakınmalara.

İsterseniz ders çalışma denen olgunun ne olduğuna bir göz atalım:
Önce ders çalışma Ders çalışmaya başlamak
isteğinin olması = ve sürdürmek = Başarılı olmak
veya gelmesi.

Bu yanılgıya düşen öğrenciler öğretim yılının başından sonuna kadar kendilerine adeta bir "ilham" gibi geleceğini umdukları "ders çalışma isteğinin" gelmesini inatla ve sabırla beklerler. Doğal olarak bu tür bir isteğin kendiliğinden ortaya çıkması mümkün olmadığından bu istek bir türlü gelmez.
Oysa ders çalışma isteğinin ortaya çıkması için yukarıda verilen sıranın şu şekilde olması işleri kolaylaştıracaktır:
Ders çalışmaya başlamak Ders çalışma
ve sürdürmek. = Başarılı olmak = isteğinin ortaya
çıkması.

Özetle ders çalışma isteğinin ortaya çıkabilmesi ve artabilmesi için öncelikle isteğin gelmesini beklemeden çalışmaya başlayıp, çalışmayı sürdürmek gerekir.Bu yolla hedeflenen amaca da ulaşılacaktır.

Okunma Sayısı: 2835  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...