Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Hastalık Küçük Yaşlarda Kontrol Altına Alınmazsa Tüm Hayatı Etkiler / Psikolojik Sorunlar

Hastalık Küçük Yaşlarda Kontrol Altına Alınmazsa Tüm Hayatı Etkiler

Aileler dikkat edin
Eğer çocuğunuz topluma açık ortamlarda bulunmaktan korkuyor ve dikkatleri üzerinde hissettiğinde fiziksel tepki veriyorsa bir an önce uzmana danışmanızda fayda var
Tedavi edilmediği takdirde kişinin tüm yaşamını etkisi altına alan ve toplum içinde kendisini olduğu gibi ifade edip, "var olmasını" engelleyen sosyal fobi, genellikle çocukluk yıllarında etkisini göstermeye başlar. Genetik özellikler veya ailenin yanlış tutumu bu hastalığın filizlenmesine neden olabilir. Ancak bilindiği gibi, çocukluk çağında yaşanan korkular oldukça yaygındır ve bu korkuların bir kısmı belirli dönemlerde doğal sayılır. Oyun çağı çocuğunda karanlık, canavar ve asansör korkuları, okul çağı çocuğunda da karanlık, hırsız ve ölüm korkuları görülebilir ve bunlar normal karşılanır. Normal olarak değerlendirilmemesi gereken, sosyal ortamlarda gelişen ve çocuğun rahat davranmasına engel olan korkudur. Toplumsal alanlarda bulunmaktan hoşlanmayan ve sosyal ortamlarda kalp çarpıntısı, titreme gerginlik, baş dönmesi gibi fiziksel tepkiler veren çocukların bu şikayetleri dikkate alınmalı ve bir an önce gerekli önlemler alınmalıdır.
Sosyal fobisi olan çocuk ve ergenlerde sıklıkla, sınıfta arkadaşlarının önünde konuşamama ya da tahtaya yazı yazamama, öğretmen ya da karşı cinsten arkadaşları ile konuşamama, okul tuvaletlerini kullanamama, toplu halde yemek yiyememe gibi problemler görülür. Ayrıca, bu tür toplumsal durumlarda yaşadıkları endişeyi diğer insanların anlayacağından ve gülünç duruma düşeceklerinden korkarlar.
Çocuklar ruhsal gelişimleri sırasında sosyal olamama, çekingenlik ya da sosyal içerikli utanma yaşayabilir.
Sosyal olmayan çocuklar, yaşıtlarıyla ilişki sorunu yaşamamalarına karşın, onlarla birlikte olmak yerine yalnız olmayı yeğlerler. Çekingenlik, çocukta erken gelişim döneminde yabancılara karşı ortaya çıkar ve huy olarak kabul edilir. Çocuk tanıdığı kişilerle olan etkileşiminde rahattır. Sosyal içerikli utanma, tanıdık ortamlarda ve uzun süreli arkadaş ilişkilerinde bile anormal utangaçlık yaşanmaktadır.
YALNIZLIK İSTEğİ
Sosyal fobisi olan çocuk ve ergenler çoğunlukla, sınava girme gibi başkalarınca dolaylı olarak değerlendirilebilecekleri durumlardan korkarlar. Bu da sınav korkusu ya da sınıftaki katılımlardan kaçınmaya, dolayısıyla okul başarısında düşmeye neden olur. Daha ileri durumlarda okuldan atılabilirler. Arkadaşları ya yoktur ya da bir kişiye aşırı bağlıdırlar. Aile ortamından uzaklaşamazlar.
Sosyal fobisi olan çocuklarda sıkıntı, ağlama, huysuzluk, donakalma ya da tanıdık olmayan insanların olduğu toplumsal durumlardan uzak durma şeklinde belirtiler görülebilir. Göz ilişkisi kuramama gibi toplumsal becerilerde yetersizlik gösterebilirler ya da soğuk ve nemli eller, titrek bir ses gibi sıkıntı belirtileri görülebilir. Bunların yanı sıra çarpıntı, nabızda artış, titreme, terleme, kas gerginliği, karında huzursuzluk hissi, ağız ya da boğaz kuruluğu, ateş basması, ya da üşüme hissi, yüz kızarması, başta basınç hissi ya da baş ağrısı ve bacaklarda güçsüzlük şeklindedir.
BAŞARIYI ETKİLER
Sosyal fobisi olan çocukların anne babaları, diğer anne babalara göre çocuğu daha reddedici, bununla birlikte daha fazla koruyup kollayan kişilik yapısına sahiptirler. Anne ya da baba ileri derecede heyecanlı ve panik bir kişilik yapısına sahip olup çocuk üzerinde aşırı koruyucu ve kollayıcı olabilirler ve bu da çocuğun kendi başına davranmasını engeller. Anne babanın bu tür davranışları, çocuğun özerkleşmesini ve kendine güven kazanmasını zorlaştırır. Bu da ileriki dönemlerde sorunlu bir kişilik yapısının oluşmasına neden olur. Sosyal fobisi olan ergenler ve erişkinler korkularının aşırı ya da anlamsız olduğunu bilirler ama bu korkularının kendi başlarına üstesinden gelemezler.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Çocuk ve gençlerde sosyal fobinin tedavisinde pek çok yöntem bir arada kullanılıyor. Tedavi hastayla yapılan birebir psikoterapiler, çocuk veya gencin ailesiyle birlikte yapılan terapiler ve grup terapilerinin yanı sıra ilaç tedavisini de kapsıyor. Eğer ailede çocuğa karşı yanlış davranışlar varsa önce bunlar düzeltiliyor. Bunun yanı sıra uygulanan grup terapileri de oldukça yararlı olabiliyor. 7-8 kişiden oluşan gruplar çocuklar için dışarıdaki dünyanın küçük bir modeli. Kimsenin eleştirmediği çocuk, kendini daha rahat ifade edebiliyor. Bu gruplarda sosyal fobisi olan çocuklarla, uyum sorunu olan ve okul başarısı düşük olanlar bir araya getiriliyor. Antisosyal ve hiperaktif çocuklar ise bu gruplara alınmıyor. İlaçlar bir ay sonra etkisini gösteriyor. Grup terapileri de 8-10 hafta devam ediyor. Psikiyatrik tedaviler daha uzun sürüyor. Ortalama iki ay gibi bir sürede sonuç alınması mümkün olabiliyor.

Hayallerinizi bir kenara bırakmayın
Sosyal fobisi olan kişinin yaşadığı korku ve kaçınma, kişinin günlük işlerinin, toplumsal etkinliklerinin, eğitimle ilgili işlevselliğinin önemli ölçüde bozulmasına neden olur. Sosyal fobisi olan kişi, tüm toplumsal etkinliklerinde sorun yaşadığı için başarısızlık, iletişim kuramama gibi problemler yaşar. Toplumsal hayatta peşini bırakmayan bu korku, zamanında tedavi edilmediği takdirde kişinin var olan yeteneklerinin farkına varamamasına, kendini geliştirememesine ve hayalini kurduğu başarılı hayata bir türlü ulaşamamasına neden olur. Unutmayın ki içinizdeki enerjiyi açığa çıkarıp, toplum tarafından sevilen ve takdir edilen biri olma hayalinizin önünde duran o 'aşılmaz' engel de, sizi kurtarmasını beklediğiniz kahraman da sizsiniz...
"Tedavide erken teşhis önemli"
Sosyal fobi; kişinin toplum içinde konuşma, yemek yeme, biriyle tanıştırılma gibi durumlardan ve sosyal ortamlardan kaçınması ve korku yaşamasıdır. Sosyal fobide kişinin başlıca korkusu, başkalarının yanında küçük düşeceği, sıkıntı ya da utanç duyacağı bir şekilde davranacağı ile ilgilidir.
Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzman Dr. Ülkü Deniz "Sosyal fobi her dönem için önemli bir sorundur. Utangaçlık olarak değerlendirilmemelidir. Bizim toplumumuzun değer yargılarına göre çekingenlik, sessiz kalma gibi davranışların takdir edilmesinden dolayı, sosyal fobi sorun olarak görülmez. Çocuklukta belirti veren sosyal fobi erken tanınmalı ve ilerleyen dönemlerde sorunların artmadan tedavisi yapılmalıdır" diyor.

Okunma Sayısı: 5927  / Yorum Sayısı: 2
 

bst 06.02.2009 07:15:51 Tarihinde yorumlamış

gerçekten takdir ettim seni aslında sen çok cesur birisin bence çünkü kolay kolay kimse senin yaşadıklarını yaşadıktan sonra böyle şelere cesaret gösteremezseninki büyük cesaretinsanın aslında kendinde hiçbir eksiklik olmamasına rağmen sırf kendi korkuları yüzünden hayatında pek çok güzel şeyi yaşayamaması çok kötü bir şey gerçektenen zoru da çevrendekilerin yaşadığın korkulara bir anlam verememesi anlaşılmamakaslında çoğu zaman kendin de bu korkularının ne kadar gereksiz ve saçma olduğunu düşünüyorsun ama ine de yaşamaya devam ediyorsunkeşke sosyal fobisi olan herkes bundan tamamen kurtulabilse
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...