Mum dibine ışık vermez.
Ara

Korkularla Nasıl Başa Çıkılabilir? / Psikolojik Sorunlar

Korkularla Nasıl Başa Çıkılabilir?

Korkulan şeyin üzerine kademeli olarak gidilmeli. Mesela asansör fobisi olan, ilk seferde 10. kata kadar çıkmak için kendisini zorlama yerine önce birinci kata kadar çıkmalı.
Korkuların tedavisi ilaç, bilişsel-davranışçı tedaviler psikoterapiler ve gerekirse hipnoz ile yapılabilmektedir. Ne var ki psikolojik destek bilhassa terapi yurdumuzda her yerde istendiği şekilde mümkün olmamakta, psikiyatrist bile bulunamayan yerleşim yerleri olması kişileri daha pratik çözümler aramaya yönlendirmektedir.

Korkularla başa çıkmak için üzerine gitme yöntemi kullanılıyor. Fobisi olan bazı kişiler, üzerine gitmesi gerektiği söylendiğinde yapamadıkları için rahatsız olurlar. Gerçekte bazı korku çeşitleri için üzerine gitmek mümkünken bazıları için temeldeki nedenler kişinin bilmediği veya şuur altına atılmış nedenler olduğu için profesyonel destek olmadan üzerine gitmekle başa çıkılamayabilir. Psikolojik veya psikiyatrik destek almak mümkün değilse veya bu destekle beraber kişinin kendi çabasıyla izleyeceği başa çıkma teknikleri ve aşamalar şunlardır:

Kişinin streslerle başa çıkma tekniklerini bilmesi, doğal yöntemleri kullanması, (uyku, dengeli beslenme, doğru nefes alma, bol su içme, spor) birikimlerin boşalmasını, toksinlerin atılmasını sağlar. Bu da fobilerde etkili olan biyokimyasal bozukluğun düzelmesine yardımcı olur.

Kişinin soğukkanlı davranması, korktuğu varlık, olay vb. hakkında konuşmaktan kaçınmak yerine, hakkında konuşması.

Üzerine gitmeye karar verdiğinde korkusunun şiddetini şu açılardan incelemesi yaralıdır: Düşünürken rahatsız olunuyor mu, korkulan şey sık sık aklına geliyor veya rüyasına giriyor mu, kişi korktuğu şeyi düşündüğünde onunla ilgili bir olay veya olaylar aklına geliyor mu? Kişi korktuğu şey hakkında düşünmek veya konuşmaktan kaçıyor mu?

Korktuğu şey aklına geldiğinde veya düşündüğünde bedenin tepkisi nedir? Kan çekilmesi, kalp çarpması, soğuk-sıcak basması gibi fizyolojik durumlar, iğrenme, aşırı korku hissi gibi duygular düşünürken de yaşanıyor mu? Bu şekilde duyguları ve bedendeki yansımaları incelemek ve düşünerek gevşeyerek nefesi kontrol ederek bunların azalıp azalmadığını kontrol etmek yararlı olur. Bu şekildeki değerlendirmelerde aşırıya gidilmemelidir.

Korkuya yol açan bir olay varsa bunun bilinmesi çözümü kolaylaştırır. Bir daha aynı olayın yaşanmayacağını düşünmek, mesela köpek tarafından ısırıldıktan sonra köpek fobisi olan kişinin her köpeğin kendisini ısıran köpek gibi olmayacağını diğer tekniklerle birlikte düşünmesi gibi olumlu düşünceler biyokimyasal olarak gevşetici etki yapar.

Korkunun temelindeki düşünceleri iyi tanımak da çözümü kolaylaştırır. Örnek olarak hastalanma, sakat kalma, ölüm gibi temeldeki korkular çözümlenmeden asıl korkudan kurtulmak mümkün olmayabilir. Hastalanma ve ölüm korkusu, bazen günahlardan dolayı ağır şekilde cezalandırılacağı korkusundan kaynaklanabilir. Bu da dinî eğitimin çocukluktan beri kolaylaştırarak değil korkutarak verilmesi ile alakalı olabilmektedir.

Korkulan şeyin üzerine gitmeye karar veren kişi kademeli olarak gitmelidir. Mesela asansör fobisi olan kişinin korkusunun üstüne gitmeye karar verdiğinde ilk seferde 10. kata kadar çıkmak için kendisini zorlaması yerine önce birinci kata kadar çıkması, bu şekilde devam etmesi yararlı olur. Aynı kural bütün korkular için geçerlidir. Mesela korkulan bir hayvanın önce resmine bakmak, sonra bilinçli olarak belli bir mesafe yaklaşmaya çalışmak, her seferinde bu mesafeyi azaltmak ve diğer yöntemleri (doğru nefes, dengeli hayat, rahatlatıcı düşünceler) birlikte kullanmak gibi.

Fobilerle kademeli başa çıkarken aç, yorgun, uykusuz olmamaya dikkat edilmelidir.

Çocukları karanlıkla korkutmayın

Çocukları karanlık, öcü, köpek gibi şeylerle korkutmayın. Anne-babalar genellikle çocuklarına hakimiyet sağlamak ya da sözlerini dinletebilmek için onları korkutmayı seçerler. Halbuki bu durum çocuğun zamanla çeşitli fobilerinin oluşmasına sebeb olur. İleriki yaşlarda bu fobilerin derinleşerek hayatlarını etkilediği görülebilir.

Zaman



Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...