Mum dibine ışık vermez.
Ara

Kültürel İletişim / Psikolojik Sorunlar

Kültürel İletişim

Kültür kavramını en temel olarak, insanların yarattığı maddi ve manevi her şeydir. Bütün toplumsal yaşam biçimleri,ahlak anlayışları,inanç sistemleri gibi faktörler kültür dokusu içinde yer alır. Kültür toplumsal paylaşımdır. Toplumlar yaratığı kültürel değerlerini gelecek nesillere aktarmak için iletişimi kullanmaları gereklidir.

Endüstrileşmeyle birlikte bireyselleşmenin artması,toplumların kendi iç dinamikleri ile toplumsal ve kültürel öğeleri aktarması zorunludur. Bir başka deyişle gelişen kitle iletişim araçları,kültürel aktarımda toplumsal iletişimin yerini almaktadır. Böylece kültürel değerlere sahip çıkma ve değişmeler bir anlamda kitle iletişim araçlarının kontrolüne bırakılmıştır. Bu değişmeler toplumlara göre farklılık gösterir.

Kitle iletişim araçları aracılığıyla yayılan kültür,yeni yaşam tarzları,farklı tüketim alışkanlıkları oluşturmaktadır. Örneğin,moda gibi kısa süreli,değişken yaşam biçimlerini ve yeni tarzları ortaya çıkarmaktadır. Bireylerin gerçek yaşamları yerine başka türlü bir yaşam olabileceğini göstererek kitle iletişim araçları ile bir yaşam biçimi kitlelere benimsetilmektedir. Örneğin ülkemizde geleneksel Türk yemeklerinin yanı sıra ?Hamburger,Pizza? tarzı ?Fast Food?ya da ayak üstü yemek biçimleri toplumuza adapte edilmiştir. Bu gelişmeler karşısında şirketler güç birliği yaparak,kitle iletişim araçlarını kullanarak yeni tüketim ürünlerini toplumuza benimsetilerek yemek kültürümüzde farklı alışkanlıklar kazandırılmıştır.

Gelişmiş ülkelerin teknolojik gücü kitle iletişim araçlarını,danışmanlık şirketlerini,reklam ve halkla ilişkiler sektörünü kullanarak dünya üzerindeki egemenliklerini kurmuşlardır. Kültürel anlayışlarını,ülkemiz dahil,dünyanın bir çok ülkesine ihraç etmektedirler. Örneğin,Amerika'da çok izlenen bir program diğer ülkeler tarafından patendi satın alınarak,kendi kültürel değerlerine adapte edilmektedir. Bunlara örnek olarak Ülkemizde ki yarışma programları ve bazı TV dizilerini verebiliriz.

Postman,teknolojinin başlı başına bir ideoloji olduğunu söylemiştir. Teknolojinin tarafsız olmasının mümkün olmadığını,bir kültür dostu olduğunu düşünmenin de aptallık olduğunu belirtmiştir. Kuşkusuz günümüzde ki gelişmelere baktığımızda Postman'ın ne kadar haklı olduğunu görmekteyiz.

Görsel iletişimin gelişmesi,basılı yayının sağladığı okuma alışkanlığını oldukça olumsuz etkilemiştir. Kitap basımı azalmış,gazete tirajları düşmüş ve İnsanların TV şekillendiği bir kültürel doku oluşmuştur.

Bu bağlamda iletişim araçlarında ki gelişmeler ve değişimler toplumsal yapıyı etkileyerek,toplumun kültürel değerlerinde farklılaşmalara neden olmuştur. İletişim bu anlamda toplumların ulusal kültürlerini korumada zaafa uğramalarına yol açmaktadır. Toplumlar yapancılaşmaya uğramaktadır. İnsanlar okumaktan ya da dinlemekten çok görsel iletişim araçlarında gördüğü ve duyduğu konular hakkında bilgi edinmesi kültürel olarak değişimi daha kabullenmelerini sağlamıştır.

Beklide en önemlisi toplumların refah düzeyi ne olursa olsun giderek küreselleşen dünyada kültürel değişim herkesi kapsamaktadır.

Özetlersek,Toplumların sahip olduğu kültürel doku,gelişmişlik düzeyleri fark etmeden hızla gelişen teknolojinin oluşturduğu, kitle iletişim araçları ile değişime uğramakta,toplumlar ortak bir kültüre doğru gitmektedir.

Kemal GÖKCAN

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 1
 

birmev 12.12.2007 09:58:27 Tarihinde yorumlamış

lütfen.. gramer ve imla kurallarına dikkat etmediğiniz için yazılarınızı okumak ve anlamakta gerçekten çok zorlanıyorum. bu, normal bir okumaya göre çok daha fazla yorulmama sebep oluyo.
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...