Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Tüm Mesele Empati / Psikolojik Sorunlar

Tüm Mesele Empati

Süslemenin anlamı yok, ben pırlanta derim bir başkası kendine göre değerli başka bir isim takar.
Herkes kendini öyle ya da böyle acıdan korur. Güven çok değerli bir duygudur. İnsanın tüm bu seçimler süresince koruduğu yapının hazine dairesinin kapısının kilididir bence. Bu kilit öyle her önüne gelene teslim edilmez. Eğer edilseydi insanın ömrünün bir kelebeğinkinden farkı kalmazdı ozaman; iki günde tepe sersemi olurdunuz. Buna karşılık, hazinenin içinde değerli şeyler olduğunu düşünüyor ve paylaşmanın gücüne hala inanıyorsanız ömrü billah kilitli de tutulmaz. Bunun için kilidin kimde bulunup kimde bulunmayacağına dair kendinizce kurallar geliştirirsiniz. Bu kuralları hayat yoluna çıkmadan düşüne düşüne iyice belirleyip ömrünün sonuna kadar da hiç yanılmadan bu işi götürmüş olanlar varsa bilmiyorum. Ama benim bildiğim yöntem yaşadıklarınızdan sonuçlar çıkararak, mümkün olduğu kadar saksıyı çalıştırarak ve sezgilerinize dayanarak bazı - sadece sizi bağlayan- kurallar belirlemek. Sonuçlarına göre belirlediğiniz yöntemi uygulamaya devam etmek ya da bedelini ödeyip alacağınız dersi almaktır. (Bu "bedel" dediğim şeyi asla küçümsediğim düşünülmesin. Ama bence kimse de yanılabileceği gerçeğini gözden kaçırmasın). Bir önceki yazıda kendimce yaptığım piramidin tepesine yerleştirdiğim insanları tanımlamayı tek kelimeye kadar ingirgemeye çalışacak olursam aslında temelde"empati" kurma bilincine sahip insanlar diyebilirim. Bu bazıları için yetenek olabilir. Yani hayatı boyunca gerçekten sıkıntı, çaresizlik ya da derin hayalkırıklıkları olmamıştır ama tüm bunları yaşayan birinin acısını anlayabilir bir insan. Kendi hayat tecrübelerime dayanarak vardığım nacizane bir sonuçtur benimki ama; gerçekten acı çekmiş, ama buna rağmen insan sevgisini kaybetmemiş insanlar sonradan da olsa empati yeteneğini geliştiriyorlar. Dünya etraflarında dönüyormuş gibi davranmıyorlar. Egolarının kontrolüne girmiyorlar. Sahip oldukları hiçbir şeyin aslında kendilerine ait olmadığını daha rahat görüyorlar; bu yüzden "kaybetme "fikri onlarda diğerlerinde yarattığı stresi, huzursuzluğu ya da korkaklığı yaratmıyor. Hata yapmıyorlar mı, elbette yapıyorlar ama yine aynı sebepten bunu kabullenmek onlar için bir ölüm kalım meselesi olmuyor.Ama bu sırada incittikleri hiçbirşeyin acısını da es geçmiyorlar. Dediğim gibi bunların hiçbiri üzerinde tezler ya da sayfalarca yazılar yazılmış şeyler değildir. Tamamen yaşamışlığa ve sonunda bana düşündürdüklerine ve hissettirdiklerine dayanır. Yani ancak yaşayacağım aksi bir tecrübeyle değiştirilebilir. O zaman hiç gocunmadan değiştiririm. Şu ana kadar yaşadıklarım bu fikirlerimi daha da kuvvetlendirmekten başka bir işe yaramadı.

Özgü Turgut

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 2
 

belgin61 05.10.2007 06:05:58 Tarihinde yorumlamış

Yazdıklarınız çok anlamlı ve doğru şeyler teşekkürler Özgü TURGUT
Yöneticiye Bildir

dilara 18.08.2007 01:05:36 Tarihinde yorumlamış

Yazdıklarınıza yüzde yüz katılıyorum.
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...