Mum dibine ışık vermez.
Ara

Duygu Gücü / Psikolojik Sorunlar

Duygu Gücü

Neden Duygu Gücü
Duygu, maddeyi şah damarından yakalar: çünkü duygu maddeyi oluşturan enerji dalgasının kökeninden gelen bir esintidir. Duygusuz insan, maddenin hakimiyetinde yaşarken, duygulu insan, maddeye hakim yaşar.

Duygu Maddeye Hakim
İnsan kollarıyla yüz kilo yükün altında inlerken, ruhuyla hareket eden bir kadının, çocuğunu kurtarmak için yaptığı gibi, bir arabayı yerinden kaldırıp devirebilir.; çünkü duygu, ruha hakimdir ve ruh maddeyi şah damarından çekip sürükler.

Madde tek ve aynı şey olduğu için anlamı tektir; o zaman milyonlarca anlam maddenin bizzat yapısından değil, onu örgütleyen sanatkarın bilincinden doğuyor.

Yokluktan Varlığa
Ona ruh verdiğinizde tek bir kimlik olarak algılıyorsunuz; ama sahillerdeki ruhsuz kumları birbirinden ayrı değil, bütün olarak görüyorsunuz. Eğer arkalarındaki melek ruhsallığını algılasaydınız, her kum tanesini diğerinden ayıracak, her yağmur damlasını ayrı bir kişilik olarak göreceksiniz.

Parça ve Bütün
Anlamak için şöyle bakın: Elinizdeki kitabın ?ŞU AN?daki maddesi, bir saniye önceki maddesi değil, o yok oldu ve şimdi onun yerine gönderilen madde, aynı görevi sürdürüyor. Veya şöyle bakın: Şu anda gözlerinizden girerek görmenizi sağlayan ışık, bir saniye önceki ışık değildir. Gelen anında gitmiş oluyor; ama gidenin yeri öylesine hızlı dolduruluyor ki biz ?süreklilik? hissine kapılıyoruz.
Özü ve kaynağı itibariyle ruhsal bir varlık olan madde duyguları güçlü insanların elinde emre itaat eden bir askere dönüştürülüyor.

Yansınan ve Görünen
Öte yandan yogiler ve bizim tasavvuf geleneğimizdeki dervişler, ruhsal enerjilerini kullanarak madde üzerinde oynuyorlar ve ruhsallığın coşku veren ışığını algılıyorlar. Esasen bu algılama, dini inanışları ne olursa olsun, tüm mistik pratiklerde vardır; çünkü tüm insanların ruhları benzer yapıda ve ortak kanunların hakimiyeti altındadır. Hepimiz aynı yaratıcının eserleriyiz.
Sevgi ruhsal bir güçtür; yaratıkları fiziksel ellerinden değil, ruhsal boyutlarından tutup birbirlerine çeker.

Maddenin Esareti
Duygu yoğunluğunun öyle bir derecesi vardır ki oraya çıktığınızda dışarıdaki şartlar, karşınızdaki engeller birer birer değişir, düşmanlarınız kaçacak yer ararlar. Gerçeği ifade eden temel çerçeve şudur:
İsteklerinizi büyütün, onlara odaklanın, koşun, çırpının, iz bırakın, eser bırakın. Yaptıklarınız, kainatla ve onun sahibiyle barışık olsun.
Kedi vücuduyla köpek vücudu maddesel olarak aynı olduğu halde, ikisini birbirinden ayıran derin, ruhsal programlar vardır.
Vücudunuzu ayakta tutan sert omurga kemiğiniz değil, kaslarınızı yakalayan program vardır.

Rüyalarınızla, sezgilerinizle ve ruhsal çekiciliğinizle öteki tarafa, gözlerinizle, kulaklarınızla bu tarafa bakan ruhunuza daha keskin bir biçimde hakim olmayı öğrenirseniz, hayatınız üzerindeki tercih gücünüz daha kapsamlı olacaktır.

Düşündüğünüzü başaramamanın asıl nedeni, düşüncelerinizi duygu üretecek kadar yoğunlaştırmamanızdır.

Güçlendirilmiş Düşünce
Paranızı birkaç kişiye, tebessümünüzü birkaç bin kişiye ama sevginizi milyarlarca kişiye dağıtabilirsiniz. Para paylaşıldıkça azalır; ama duygu paylaşıldıkça artar.

İstemenin Gücü
Dr. Annie Basent'in ?Düşünce Şekilleri? isimli kitabında anlatıldığına kulak verin: ?Çocukları için şefkatle dua eden annelerin ruhlarından kopan bir enerji kitlesi, çocuklarını çevresel tehditlere karşı bir kale gibi korumaktadır.?bazı dini yorumlara katılıyorum: ?Eğer söylediğiniz sözlerden kıyamete kadar sizi destekleyecek ruhani yaratıklar yaratılmasını istiyorsanız, kalbinizle, içtenliğinizle ve duygularınızla isteyin.? Çünkü söz, ağızdan, duygu yürekten kopar.

Akıl yaşadığınız evreni daraltır, duygu genişletir. Duygu eğer akıl ile işbirliğine girerse, bir kişinin hayatına bin kişilik hayat sağlayabilir.
Tüm bu sözlerdeki ortak temaya dikkat edin. Acı ve çile çeken insanlar, hastalar, mazlum ve masumlar, yetimler, kimsesizler, anne babalar... Derin ve samimi duygularla kuşatılmış insanlardır bunlar. Söz ve anlam bu insanların ağızlarından değil kalplerinden çıkar. Bu insanların gücü ellerinde veya dillerinde değil, ruhlarındadır. Kendinizi derin duygu ve isteklerle kuşatmanız için, hasta ve yetim olmak zorunda değilsiniz. Hastaların ve yetimlerin yardımına koşun, en azından onlara güler yüzünüzle ve şefkat ellerinizle destek olun yeter.

Duygularınız sizi kontrol ettiğinde, duygu fırtınalarıyla savrulan bir saman çöpü gibi duvarlara çarparsınız. Duygularınızı siz kontrol ettiğinizde, önünüze gelen engelleri savurup geçen fırtınalara dönüşürsünüz.
Yoğun duygularla istediğinizde, ruhunuzdan bir özellik veya güç çevreye yayılır. Bir gül çiçeği saldığı kokusuyla sevimli simaları nasıl kendine çekerse, insan da ruhundan çevreye yayılan duygulu isteklerle sevgiyi ve dostluğu öyle kendine çeker.
Şiddetli şefkat, ölüm tehlikesine rağmen insanı can kurtarmaya koşturur.

Duygusal Hakimiyet
Kendi duygularına hakim olan başkalarının duygularına da hakim olabilir.
İsteklerinize yüklediğiniz duygularınız ne kadar yoğunlaşırsa, onlara ulaşmak için harcadığınız emek, o kadar azalacaktır.

Sessiz Değişim
Duygularınızla isterseniz, hayatınız adım adım değiştirilir. Çıktığınız yerden geriye baktığınızda orada büyük bir uçurum görürsünüz.
Duygu servettir, yaşayarak biriktirilir ve biriktikçe güçlenir.

Dış Destekler
Planktonlar, okyanusların temizlenmesinde çalışan, görevlerini tamamladıktan sonra ölen bakteriler ve mikroskopik yaratıklardır. Öldükten sonra suyun yüzeyine çıkarlar, esen rüzgar suyun içerine doğru basınç oluşturduğunda, hava kabarcıkları suya girer. Suyun kaldırma kuvvetiyle kabarcıklar suyun üzerine itilirler ve baloncuklar halinde patlarlar. Kabarcıkların yüzeyine çıkan planktonlar patlama sırasında sıçrayan su zerreleriyle birlikte havaya fırlarlar. Esen rüzgar onları alıp yükseltir ve bulutlara çıkarır. Planktonlar bitkiler için önemli bir besin maddeleridir.

NASIL DUYGU GÜCÜ

Olumlu Duygular
Maddi bedeninizin bir savunma sistemi olduğu gibi, ruhunuzun da bir savunma sistemi vardır. Bedensel savunma sisteminiz çöktüğünde, en küçük bir mikrop vücudunuzu istila edebilir. Ruhsal enerjiniz azaldığında, saldırarak sizi yerlere sermeyi bekleyen kötü duyguların esareti altında bulursunuz kendinizi.
Karanlıkta ışık yakarsınız, soğukta sıkı giyinirsiniz. Çevresel bozukluklardan bedeninizi koruduğunuz kadar, ruhunuzu da koruyor musunuz? Coşkusu yüksek, düşünceleri olumlu özel bir arkadaş çevreniz varsa, çevrenin tahribatından korunursunuz. Çevrenizi koruyucu enerjiyle kuşatın.
İnsanlarla öyle iyi geçininiz ki, düşmanlarınız bile ölümünüze ağlasınlar.

Heyecan
Büyük bir istek ürettiğinizde ve yükseklerde bekleyen bir ideale adandığınızda, Yaratıcı, ona sizi ulaştıracak heyecanı derhal ruhunuza yükler.?Üretmek istiyorsan, al! İşte onu elde edinceye kadar kullanacağın heyecan, sevinç ve çalışma azmi budur.? Diyerek size kaderiniz büyük isteklerin ilk karşılığı, büyük heyecanlardır.

Olaylar
Cansızlar bedenleriyle yaşarlar hayatı, canlılar ruhlarıyla yaşarlar. Öyle insanlar vardır ki, bir günün on saniyesinde bile canlı değildirler. Oysa yaşadıklarını sanıyorlar. Bedeninizin yaşadığı güzel hayatı ruhunuza da yaşatın

Toplumların kaderini belirleyen, gazetelerin veya çevrelerin oluşturduğu hayali kamu oyu değil, toplumun niyetleri ve duyguları toplandığında oluşan ruhsal kamu oyudur.

Mekanlar
Bir Yahudi Kudüs'deki Ağlama Duvarı'nın önüne vardığında hıçkırmaya başlar. Düzenli ibadet etmeyen pek çok Müslüman, Hacda heyecanla ve coşkuyla ağlamıştır. Deprem bölgesine gittiğinizde, daha kimseyle buluşmadan önce gözyaşları nutkunuzu tutuyordu. İstemeseniz de bazı mekanlarda biriken duygu enerjisi ruhunuzu titretecektir. Çağrışımdan değil, gerçek bir enerji akımından söz ediyorum.
İhtiyaç duyduğunuz hiçbir şeyin gerçekleşmesi imkansız değildir.

Tarihler
Beş bin ilgili ve duyarlı insan, elli milyon ilgisiz ve duyarsız insanı istediği gibi sürükler.
Kimse ölümü bilen kadar hayatına sarılamaz.

Karşılanmamış
Daha iyisine ve daha fazlasına olan ihtiyacımız bittiğinde gelişme yolunda çalışmamız durur. İhtiyaçlarınızın tepesine öyle büyük bir ihtiyaç koyun ki hayatınız boyunca ona ulaşmaya devam edeceğiniz kadar uzak olun.
Ruhunun bedendeki konumu, sürücünün arabadaki konumu gibidir.

Vücudu Temizleme
Enerjisinin tamamını vücudunu canlı tutmaya çabalarken harcayan ruhunuzun, hangi entelektüel çabanızda size yardımcı olmasını bekliyorsunuz?
Süresi 45 dakikaya ulaşmayan spor; vücudunuzu temizleyen süreçleri yeterince aktif hale getirmez.

Kondisyon
Süresi 45 dakikaya ulaşmayan spor; vücudunuzu temizleyen süreçleri yeterince aktif hale getirmez. Aniden, ısınmadan, yoğun çalışırsanız kalbiniz için bu da çok tehlikeli.
Stresli hayat, kaslarınızı gererek aşırı enerji harcamanıza ve zamanla sinir sisteminizin tahrip olmasına neden olur.

Uyku
Depresyonun en güçlü besleyicisi düzensiz uykudur.

Özetleyen Sözler
Seyredende merak ve heyecan uyandırmayan hayat, onu yaşayanın kalbinde de donuk ve değersizdir.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...