Mum dibine ışık vermez.
Ara

Babam ve Oğlum, "Psikodrama nedir" / Psikolojik Sorunlar

 Babam ve Oğlum, "Psikodrama nedir"

Tam 3 sene boyunca hayatımda bir psikodrama grubum vardı. İki yada
üç haftada bir cumartesi pazar günleri toplanır, bazen sabahtan
akşama kadar, bazen cumartesi sabahından pazar akşamına kadar
çalışırdık. Bu durum benim için bir hayat tarzı olmuştu. Ağzımdan
devamlı, "benim haftasonu psikodramam var, ben gelemem siz gidin"
tarzında cümleler dökülmeye başlamıştı. Esas amacı psikoloji ve
ilgili alanlardan kişilerin birer psikodrama grubu yönetebilmek
amacıyla eğitilmelerini içeren bu tarz grupların eğitimleri aslında
oldukça ağırdır. İlk 40 saatlik tanışmanın ardından, asistanlık için
360 saat, yöneticilik için de ayrıca 400 saat çalışmış olmanız
gerekir. 1000 saate yaklaşan böylesi bir çalışmanın hem maddi hem
manevi yüklerini ayrıntılarıyla anlatmaya gerek olduğunu
zannetmiyorum. Tüm yüküne rağmen neredeyse bağımlılık derecesinde bu
çalışmalara beni bağlayan şeyin ne olduğunu çevremdekilere
anlatmakta hep çok güçlük çekmiştim. Psikodrama grubu dendiğinde
insanların aklına gelen şeyin ne olduğunu az çok anlamıştım. Bir
grup insan sandalyelerini bir daire şekline getirmişler ve
birbirlerine yaşadıkları her şeyi anlatıyorlar. Hep şu soruları
duyardım, başkalarına özel yaşantını anlatmak tuhaf gelmiyor mu?
Dışarda senle ilgili bildiklerini anlatırlarsa ne yaparsın? O kadar
saat ne buluyorsunuz konuşacak?..
Babam ve Oğlum filmi vizyona girdiğinde ben de bir çok insan gibi
filmden etkilenmiştim. Etkilenmiş olmasına etkilenmiştim ancak film,
benim için çok özel olan bir şeyi hayatımdaki insanlara nasıl
anlatabileceğimin yolunu da hediye etmişti bana. Sadığın babasının,
oğlunun ölümüne sebep olan şeyin onun gitmesine izin vermesi
olduğunu düşündüğü sahnede Gülbeyaz Teyze, alır Hüseyin Dedeyi,
dikiltir öylece, ve Salim'in onu yıkıp geçmesini sağlar. İşte
psikodrama denilen şey de budur. Saatlerce süren psikodrama
çalışmaları hiç de sanıldığı gibi konuşarak geçmez, ana kuralı
"konuşma yap" tır. Öyle değil de böyle yapsaydım acaba ne olurdu
diye düşündüğünüz bir sorunun cevabını yaparak bulursunuz, onun
hakkında konuşarak değil. Onu değil bunu deseydim, onu değil bunu
seçseydim gibi bir çok sorunun cevabını yaşayarak, yaparak,
oynayarak alırsınız. Yapamadığınız bir veda konuşmasını yapabilme
olanağını size psikodrama verir. Sadece bu da değil, bazen sizin
için çok önemli olan bir an'ı sizin için sayısız kez oynayan grup
arkadaşlarınız sayesinde, bir kenara oturur ve kendinizi defalarca
izlersiniz. Bazen bir grup üyesinin gördüğü bir tek rüyayı oynarken
bir bütün günü geçirebilirsiniz ve en güzeli herkesin yaşantısının
içinde bir yerlerde olarak kendinizi anlamaya başlarsınız.
Psikodrama çalışmalarımın bitmesinin üstünden yaklaşık 2 sene geçti.
Bu zaman zarfında hayatımda bir çok yeni şey oldu. Dün televizyonda
babam ve oğlumu izlerken, televizyon karşısında oturduğumuz bu anı,
tam da bu sahneyi keşke grubumla oynayabilseydim diye geçti
içimden...Anladım ki benim için yine uzun haftasonu
psikodramalarının zamanı gelmiş de geçiyor bile!
Not.Psikodrama yapmak için illaki psikoloji yada ilgili bir alan
mensubu olmak gerekmiyor, çeşitli kişiler zaman zaman yaşantı grubu
adını verdiğimiz, amacı grup yönetmeyi öğrenmek değil de psikodrama
tecrübesi edindirmek olan gruplar açıyorlar, bu muhteşem deneyimi
tatmak isteyenlerin kulağında kalsın:)

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 1
 

eusluer 26.05.2008 11:39:05 Tarihinde yorumlamış

Değerli Meslektaşımın, bir film sahnesi ile PSİKODRAMAyı bu kadar güzel anlatmasını menmuniyetle kaşıladım. J.L.Morenonun "ikinci yaşayış birinciden kutuluştur" psikodrama tanımlaması yazıda bahsedilen sahnede çok güzel şekilde sahnelendiğini eklemek isterim. Erdal USLUER
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...