Mum dibine ışık vermez.
Ara

İş YerindeDuygusal Zeka / Psikolojik Sorunlar

İş YerindeDuygusal Zeka

İnsanlar işe gittiklerinde gerçek duygularını kapının önünde bırakarak, ne hissettiklerinden bağımsız olarak mı işlerine devam etmeliler? Çalışanlar duygularını kontrol, hatta baskı altında tutarak daha güvenilir, daha istikrarlı, daha başarılı mı olurlar? Yaptıkları işi en iyi şekilde mi yaparlar? Yoksa duygularını yönetmeyi bilmek, onlara işyerinde daha iyi bir yer mi sağlar Gerçekten önemli olan nedir? Duygusal zekayı kullanmanın sonuçları değişik alanlarda çalışanlarla yapılan bir çok araştırma üzerine kuruludur. Çalışma hayatının kuralları değişmektedir. Artık sadece, kişi nasıl akıllı olur ya da hangi becerilere sahip olmalı değil, aynı zamanda birbirleriyle nasıl ilişki kurarlar ve birbirleriyle nasıl anlaşırlar konuları da önem kazanmaktadır. Günümüz çağı çok hızlı bir şekilde değişmektedir. Duygusal zeka burada, kimlerin işlerinde yükseleceğine, kimlerin yükselmeyeceğine hatta çöküşe geçeceğine ve kimlerin gidip, kimlerin kalacağına karar verir Yapılan istatistiklere göre; İnsanların yüzde 50'sinden fazlası, işi öğrenme ve geliştirme motivasyonu eksikliği çekmektedir. 10 kişiden 4'ü iş arkadaşlarıyla birlikte çalışma becerisine sahip değildir. Yeni başvuruların yalnız yüzde 19'u iş alışkanlıklarına ilişkin kendini disiplin etme gücüne sahiptir. Liderlik eğitimlerine harcanan milyarlarca doların getirisi beklenenin çok altında olup, paranın gereksiz harcanması ile karşılaşılmaktadır. Değişim girişimlerinin yüzde 70'i insanların, liderlik yeteneği, ekip çalışması, inisiyatif alma, değişime ayak uydurabilme gibi çeşitli problemleri yüzünden, beklenen sonuçların elde edilememesine neden olmaktadır. Bu bir ekip işi Eğer bir şirkette çalışanlar, görüş ve düşüncelerini birbirlerine rahatça açabiliyorlarsa, birbirlerini eleştirebiliyor ama bundan kimse incinmiyorsa, şirkette işbirliği ve dayanışma duygusu varsa, çalışanlar girişimde bulunabiliyor ve bu yönde destekleniyorsa, yani şirkette "biz" havası varsa işte o zaman o şirket duygusal zeka boyutunda çalışıyor diyebiliriz Duygusal zeka, kendini ve diğer insanları anlamanın bir yoludur. İnsan ilişkileri şirketler için, zihinsel özelliklerden daha fazla hayati öneme sahiptir. Günümüz yönetim anlayışında bireysel üstün özellikler ve başarılar değil, ekiplerin üstünlükleri ve başarıları önem kazanmaktadır. Ekipte birlikte çalışabilmenin, başarılı ve verimli olabilmenin yolu da, ekip üyelerinin duygusal zekaya sahip olmalarıyla yakından ilişkilidir. Başarı ve duygusal zeka Ortak yaşamın tüm alanlarında duygusal beceriler, IQ'dan iki kere daha fazla yararlıdır. Lider ve yöneticilerin hemen hemen yüzde 90'ı duygusal zeka sayesinde başarılıdır. Çünkü duygusal zeka; ilişkileri sürdürmenin, dinleme, empati kurma ve yapıcı eleştiri sağlamanın sanatıdır. Farkındalık makamı burada da var Kişisel farkındalık, çevrenizdekilerin duyguları, amaçları ve farkındalıklarını da etkiler. Şirketlerin uzak amacı, kişiler arası stresi an aza indirmek ve kişiler arası işbirliğini en yüksek seviyeye çıkarmaktır. Duygusal patlamalarını kontrol edemeyen kızgın çalışanlar, modern şirketlerde artık takdir görmemektedir. Farkındalık; kişisel amaçlar ve şirket amaçlarına ulaşmada, kişiyi motive etmede de aynı şekilde yararlıdır. Yüksek duygusal zekalı çalışanlar, "insanların duygularıyla ilgili empati kurma", davranışını gösterirler. Yüksek duygusal zekalı bireylerin yeteneklerini kullanmaları ile, birbirlerini etkilemeleri olumlu olduğu gibi, bu etkileme bir görevden çok bir zevk haline gelir. Bu da şirket için açık bir yarardır. İyi dinleyici olmak gerekir Çok sık olarak iyi konuşmacılar, iyi bir dinleyici değildir. Dinlemede başarısızlık, "sen önemli değilsin, ama ben önemliyim" mesajını gönderir. Dinleme becerileri olmayan bir çalışan, duygusal zekanın bir yönü olan, çalışma arkadaşlarını anlama ve empati kurmada başarısız olur. Çalışanlar öncelikle, hem birbirlerini açık olarak anlama, hem de duygularını anlamayı başardıklarında, şirketlerin gelişiminde gerekli olan yeteneği yapıcı eleştirilerle sağlamış olurlar . Terfi için duygusal zeka Günümüz insan ve kaynakları yöneticilerine göre, bir kişinin sahip olduğu zeka düzeyi (IQ), onun işe alınmasını sağlarken, duygusal zekası kişinin terfisini belirlemektedir. Şimdilerde en iyi performans gösterenler listesinin başında, IQ'su ya da teknik becerileri yüksek olanlar değil, iş arkadaşlarıyla sağlıklı iletişim kurabilen, ekip çalışmasına yatkın duygusal zekası yüksek kişiler yer almaktadır Yapılan iş önemli İşyerinde duygusal zekanın önemi, yapılan işe göre değişebilir. Örneğin, bir işi yapmak için teknik becerileri olmayan birini çalıştırmak ister misiniz? Birçoğumuz bunu istemez. Peki çok iyi teknik becerilere sahip fakat duygusal zekaya sahip olmayan birini çalıştırır mısınız? Belki evet belki de hayır. Bu sorunun cevabı biraz da, işin doğasına bağlıdır. Bazı işler, diğerlerine göre, yüksek oranda duygusal zekaya ihtiyaç duyar. ?Duygusal zeka?nın formülü Rock'a göre iş yerinde yüksek duygusal zekanın anlamı, açık düşünce+sağlıklı duygular+uygun hareketlerdir. Duygusal zeka, yaşam olaylarının çerçevesini yeniden çizme yeteneğidir. Ve bu, yeni işyerinde, merkezde bulunan yeterliktir. Bu anlayışla duygusal zekanın önemine inanan yeni işyerinde duygusal zeka, IQ'dan her zaman daha önde olacaktır.

Yazar:Efser Selamet

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...