Anasayfa
Hakkımızda
Danışmanlıklarımız
Bireysel Danışmanlıklarımız
Kurumsal Danışmanlıklarımız
Eğitimlerimiz
Bireysel Eğitimlerimiz
Kurumsal Eğitimlerimiz
İletişim
Mail
:
Şifre
:
Giriş Yap
|
Şifremi Unuttum
|
Üye Ol
Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Seçiniz
Merak Ettiklerinizde
Psiko Keyf | Psiko Bilgite
Köşe Yazılarında
Haberlerde
Psiko Faydande
Psikolojik Sorunlarda
Ara
Beden Merkezli Gestalt Terapisi / Psikolojik Sorunlar
Analistler için bir tabu olan hastaya dokunma konusu ve birtakım somatik
egzersizlerin W. Reich ile analize girmesinden bu yana, psikoterapide beden ile ilgili
çok yol katedildi. Geleneksel psikoterapilerin yanı sıra çeşitli beden terapileri
geliştirildi.
Bu yaklaşımların ortak özelliği ve geleneksel terapilerden ayrılan en önemli yanı,
kişiyi zihinsel, duygusal ve bedensel bir bütün olarak ele alması. Ayrıca ?üzerine
konuşmak? yerine, doğrudan keşfetmeye, deneyime dayalı olması.
Örneğin; kişi, duygusal bir sorunu nedeni ile başvurduğu Gestalt terapisinde, terapist,
bu sorunu sadece duygusal olarak değil, zihinsel, duygusal ve bedensel olarak nasıl
yaşandığına odaklanarak anlamaya ve kişiye yardım etmeye çalışır Çeşitli
deneyimsel teknikler vasıtasıyla bu sorunun o kişinin geçmişinde ve halihazırdaki
ilişkilerinde nasıl bir duygu, düşünce ve bedensel duruş yarattığına dair farkındalığını
yükselterek, yeni algılar ve yeni seçenekler oluşturmasına yardımcı olur.
Gestalt terapisti Kepner'a göre, kişinin yürüyüşüne ve bedeninin duruşuna bakarak
duygusal ve düşünsel tarihini ve bugününü anlamak mümkün. Kişinin diğer insanlar
ve dünya ile - başka bir deyişle ?öteki? ile- nasıl bir ilişki kurduğu, dünyayı dost ya da
düşman bir yer olarak algıladığı ve bu algı üzerinden nasıl bir savunma geliştirdiği
bedeninde yazılı.
Hemen hepimiz havuzda ya da plajda tuhaf bir şekilde dolaşan insanlar
görmüşüzdür. Göğüs kafesi abartılı şekilde dışarıda, karnı içeri çekik, omuzlar kalkık,
baş yukarı yönelmiş bir erkek düşünün. Bu saldırgan görünüşlü ?şişik horoz? erkeğin
hikayesini dinlediğimizde büyük olasılıkla, dünyayı tehdit edici/saldırgan bir yer olarak
gördüğünü, insanlara güvenmediğini, dolayısıyla gelecek saldırılara karşı hazırlıklı
olmak için bedenini ?kabartarak? dolaştığını anlarız.
Ancak bu insan yürüyüşünü dünyanın en doğal yürüyüşü kabul eder ve böyle
yürüdüğü için terapiste gitmez. Terapiste gitme nedeni büyük olasılıkla diğer
insanlarla olumsuz ilişkileridir. Bu olumsuzluklara sebep olarak da diğer insanların
saldırganlığını ve kötülüğünü gösterir ve onlardan şikayet eder.
Beden merkezli çalışan bir Gestalt terapisti, bu kişinin dikkatini, yürüyüşüne ve
bedenini taşıma biçimine çeker. Bu tip bir farkındalık, bedenimizi psikolojik yapımız
doğrultusunda taşımamız ilk etapta büyük şaşkınlık yaratır. Çünkü genelde beden,
sanki bizim sahiplendiğimiz, bütünlüğümüzün bir parçası değil, biraz aşina
olduğumuz bir komşu gibidir. Bir şekilde, ?taşıyıp? sürüklediğimiz, ya da bizi ?taşıyan?
cefakar bir dosttur.
Bas bas bağırıp çeşitli ağrılar ya da fiziksel sıkıntılarla zorla dayatana kadar yardıma
başvurmayız. Yardım aşamasında ise, doktordan bedenimizde olup bitenlerin tıbbi bir
açıklamasını ister ve ilaç veya ameliyatla düzeltilmesini talep ederiz. Bizden ayrı bir
nesneymiş gibi değiştirilmesini buyururuz.
Bu bağlamda Gestalt beden terapisi bizleri bu ?parçacı? yaklaşım yerine ?bütüncül?
bir yaklaşıma davet eder. Bedenimiz, iç dünyamız ve ilişkilerimiz ile ilgili
farkındalığımız arttıkça yani bedenimize sahiplendikçe, kendimize ve ilişkilerimize,
var oluşumuza dair sorumluluk almaya başlarız. Sorumluluk aldıkça dünya gözümüze
başka görünmeye başlar ve bu süreç dünya üzerindeki fiziksel varlığımız devam ettiği
sürece zenginleştirici bir biçimde sürer.
Daha önceki şişik horoz tavrını takınan erkek, terapiste ilk başvurduğunda
sorunlarının kaynağı olarak diğer insanların tutumlarını gösterirken, süreç içinde
edindiği farkındalıkla, bedenini taşıma biçiminin sonuçlarının sorumluluğunu almaya
başlar. Bu duruşun tarihçesi ve oluşumunu anlamak; değişimin en önemli parçasıdır.
Bu kişi büyük bir ihtimalle oldukça negatif tutumlu ebeveynler tarafından büyütülmüş
ve savunmasız bir çocuk olarak kendini koruyabilmek için o zamanlar ihtiyacı olan bu
duruşu zamanla kemikleştirmiştir. Artık küçük bir çocuk olmadığı, bir yetişkin olarak
kendini koruma konusunda bir çok aracı olduğunu keşfettikçe, bu şişirilmiş, hava
yastığı haline gelmiş beden ?söner?, normal boyutlarına iner. Böylece saldırgan
görünümünden kurtulduğu için, ilişkide olduğu insanları tehdit eden havasından
kurtulur ve ilişkilerindeki olumsuzluklar hızla düzelir.
Bu örnek problem, elbette geleneksel psikoterapiler aracılığı ile de çalışılabilir. Ancak,
haftalar boyu süren seanslarda problem ?üzerine konuşmak? ile doğrudan problemle
çalışıp, çeşitli bedensel duruş egzersizleri yapmak ve hemen şimdi burada iki duruş
arasındaki farkı yaşantılamak, ümit aşılama ve ekonomik olma açısından oldukça
farklı iki seçim ve sonuçtur.
Birincisinde haftalar boyu önemli bir farkındalık olmayabileceği, dolayısıyla değişim
yaşanmayacağı için umut azalabilir. İkincisinde ise, değişim hakkında konuşulmaz,
hemen yaşanır ve ümit aşılanır, küçük de olsa bir değişim olmuştur. O seansa giren
kişi ile çıkan kişi aynı insan değildir.
Bırakalım seçimi acılarından kurtulma amacıyla psikoterapiye başvuranlar yapsın!
Meltem İdiğ Çamuroğlu
Okunma Sayısı:
0
/ Yorum Sayısı:
0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Üye olmak için tıklayınız...
Buluşun Öncüleri
Psiko - Sağlık
İlişki Problemleri
Merak Ettikleriniz
Psiko Kefy
Sosyal Fobi
Kadın - Erkek
Başarı Hikayeleri
Seçkin Öyküler
Kişisel Gelişim
Depresyon
Sağlık Psikolojisi
Psikolojik Sorunlar
Okul Problemleri
Business Psikoloji
Kaliteli Sözler
Bilişsel Terapi
Tebessüm
Psiko - Siyaset
Panik Atak
Diger Fobiler
Psiko - Eğitim
Paradokslar
Gestalt Terapi
Neuro Psikoloji
İlginç Bilgiler
Psiko - Spor
Psiko - Aile
Hiper Aktivite
Hazır Cevaplar
Psiko - Analiz
Davranışsal Terapi
Psiko - Kitaplık
Obsesif - Kompulsif
Psiko - Çocuk
Kilo Sorunlari
Psiko - Kitap
Psikoloji Nedir?
Çocuk Psikolojisi
Dikkat Eksikligi
Psikoloji Tarihi
Kognetif Terapi
Psiko - Dinamik
Psikoterapi Nedir?
Bagimlilik Problemleri
Konusma Bozuklugu
Psikiyatri İlaçları
Sinema Terapisi
Duygusal Zeka
Psiko Biyografi
Ergen Psikolojisi
Kompleksler
Psikoloji Ekolleri
Psikolojinin Alt Dalları
Psikoloji Etiği
IQ
Araştırma Yöntemleri
Savunma Mekanizması
Psiko - Drama
Ruhsal Zeka
Andropoz Psikolojisi
Asabiyet
Beden Dili
Bilinçaltı
Değişim
Diksiyon
Empati
İkna
İletişim
İnsan Tanıma
Karar Vermek
Korku
Menopoz Psikolojisi
Mutluluk
Özgüven
Sabır
Stres
Şiddet
© donusumkonagi.net Psikoloji Portalı
Tüm Hakları Saklıdır - Dönüşüm Konağı Psikoloji Enstitüsü - Kullanım Sözleşmesi