Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Öğrenmede Bilişsel Yaklaşım / Psikolojik Sorunlar

Öğrenmede Bilişsel Yaklaşım

Bilişsel yaklaşımı anlatmak için biliş kelimesinin tanımı üzerinde durulmalıdır. Biliş ,insan zihninin dünyayı ve çevresindeki olayları anlamaya yönelik yaptığı işlemlerin tümüdür. Bilişselciliğe göre öğrenme ;öğrencinin ne bildiği ve ona nasıl ulaşabildiğidir. Burada temel ilgi davranışçılıkta ki gibi dışsal etmenlere değil ,öğrencinin içsel olarak kullandığı bilişsel süreçlere yöneltilmiştir. Örneğin bilişselcilerin sıklıkla vurguladığı içsel süreçlerden biri olan bilgi işleme etkinlikleri özde öğrenciye sunulan bilgilerin en iyi biçimde aynen belleğe kayıt edilmesi amacını taşımaktadır. İçeriğin yapısallaştırılması öğrencinin dışsal uyarıcılarla dikkatinin sağlanması ,güdülenmesinin gerçekleştirilmesi ,pekiştirilmesi gibi tüm bu nedenlerle bilişsel yaklaşımla öğretim uygulamaları üzerinde beklenen değişimi oluşturamamıştır. Bilişsel öğrenme kuramcıları davranışçıların aksine öğrencilerin sunulan bilgileri alan durağan bireyler olmadığı ancak bilgiyi alan bunu kodlayan hafızaya kayıt eden ve gerektiğinde hafızadan geri çağırıp kullanan bireyler olduğunun savunmuşlardır. Bu anlayış ile birey ve öğrenilecek içerik arasındaki etkileşim süreci irdelenmeye başlanmış ve bu süreç boyunca bireyin gösterdiği bilişsel öğrenme etkinlikleri tanımlanmaya ve açıklanmaya çalışılmıştır. Diğer bir değişle,bilişsel kuramcılara göre de öğrenme bireyin belirlenmiş hedefler doğrultusunda gözlenebilir ve ölçülebilir davranışlar sergileyebilmeleri olarak yorumlanmıştır. Birey belli bir zaman ve yerde öğrendiği bilgiyi istediği yer ve zamanda uygulama yetisine sahiptir. Örneğim okulda öğrendiğimiz bilgileri , aradan bir süre geçtikten sonra sınavlarda hatırlayabilir; yada yıllar sonra günlük hayatımızda bir problemi çözer iken kullanabiliriz. Bu durum bireyin öğrenilen bilgileri belli bir yerde depolama kapasitesine sahip olduğunu göstermektedir. Birey bu özelliği sayesinde belli bir durum karşısında çeşitli davranışlar ortaya koyabilir.

Dışarıdaki uyarıcının insanın duyu organları tarafından alınması ile davranışa dönüştürülmesi sürecinde bilgilerin nasıl kazanılıp depolandığı doğrudan gözlenememekle birlikte bununla ilgili çeşitli hipotezler geliştirilmiştir. Günümüzde bunlardan en çok kabul göreni bilgiyi işleme kuramıdır. Bu kuram bireyin bilgiyi toplama örgütleme depolama ve hatırlama aşamalarıyla ilgilenir.
Bilgiyi işleme kuramının iki temel sayıltısı vardır. Bunlar :
1- öğrenme sürecine ögrenci aktif olarak katılmak zorundadır. Birey dışarıdaki uyarıcıların duyu organlarına gelmesine beklemek yerine aramak eğilimindedir. Birey etkileşim kurduğu uyarıcılara kendisi anlam verir ve yorumlar.
2- Ön bilgiler ve bilişsel becerileri duyularına gelen uyarımları anlamasına ve yorumlamasına yardımcı olur.

Kaynak : http://www.zezencay.cjb.net

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...