Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.
Ara

Çağdaş İş Yaşamında Ruh Sağlığı / Psikolojik Sorunlar

Çağdaş İş Yaşamında Ruh Sağlığı

İş psikiyatrisi ya da endüstriyel psikiyatri, psikiyatrinin bir dalıdır. Endüstriyel çalışma düzeninin getirdiği ruhsal problemleri ele alır, endüstrinin getirdiği ruhsal bozukluk yapan nedenleri araştırır ve bu araştırma bulguları ışığında koruyucu yöntemlere başvurur; ortaya çıkan ruhsal bozuklukları da ortadan kaldırmaya (tedavi etmeye) çalışır. Bunu yaparken endüstriyel organizasyonun yönetiminde psikiyatrik görüşleri uygulamak görevini de üzerine almıştır.
Klasik anlamda endüstri psikiyatrisi, adından da anlaşılacağı üzere, endüstri çalışanları ile ilgilenir. Bunda, ilk adından söz edilmeye başladığı yıllardaki endüstriyel çalışmanın acıklı zorluğu etkili olmuştur. İş yaşamındaki gelişmelere paralel olarak, ilgi alanları da genişlemiştir. 40 yıl önceki yazılarda, ?fabrika? sözü edilirken, bugün daha çok ?işyeri? sözcüğü kullanılmaktadır. Bunun nedeni açıktır. Günümüzde, 3-5 kişinin çalıştığı atölyelerden, yüzlerce kişinin çalıştığı süpermarketlere, daha fazla kişinin çalıştığı ihracat şirketlerine kadar, hepsi işyeridir. Bu örneklemeye, iki kardeşin işlettiği büfeyi de ekleyebiliriz. Bu durumda, çalışan kişi, hangi işi yapıyor olursa olsun, hangi sektörde (devlet veya özel teşebbüs; üretim veya hizmet) çalışıyor olursa olsun, işyerindeki hiyerarşide nerede olursa olsun, iş psikiyatrisinin ilgi alanında durmaktadır. Buna, devlete ait işyerlerini de ekleyebiliriz. Sözgelimi, yüzlerce hekimin çalıştığı, yüzlerce memur ve hizmetlinin görev yaptığı, binlerce hastanın yattığı bir hastaneyi de ekleyebiliriz. Bu anlamlar için ?toplu? işyeri sözcüklerini kullanabiliriz.
Öyleyse, en uygun adlandırma ?iş psikiyatrisi? olmalıdır. Bu kitabın başlığı olan ?Çağdaş İş Yaşamında Ruh Sağlığı? da, bu kavrayışa uygun görünmektedir..
Çalışanları psikolojik yönden değerlendirerek üretimi artırmayı hedefleyen endüstri psikolojisi uygulamalarına paralel olarak ortaya çıkan endüstri psikiyatrisi, bugün çalışma alanını daha da genişletmiştir. Bu gelişmelerle, ana başlık onyıllar içinde değişme göstermiş, endüstriyel psikiyatri, occupational psychiatry (oküpasyonel psikiyatri), ya da ?mental healş in workplace (işyerinde ruh sağlığı) gibi başlıklarla ele alınır olmuştur. Bu nedenlerle kitabın konusu, klasik söyleyişle endüstri psikiyatrisidir. Ancak, sanayi alanı dışında kalan işyerleri de gözönüne alınarak ve koruyucu hekimlik ilkelerine vurgu yapmak üzere, ?Çağdaş İş Yaşamında Ruh Sağlığı? başlığı tercih edilmiştir.
Birbirlerine yakın olmakla birlikte, endüstri psikolojisi (industrial psychology) ya da örgüt psikolojisi (organization psychology), psikolojinin verilerini kullanarak, personel seçimi ve eğitimi, çalışma koşullarının iyileştirilip iş veriminin artırılması, işkazalarının önlenmesi, iş tatmini gibi endüstri ortamının getirdiği problemlere çözüm arayan psikoloji disiplinidir. Endüstri psikiyatrisi ise, konuya tıp bakış açısıyla yaklaşır. Amacı, endüstriyi iyileştirmek, üretimi artırmak kadar, hatta ilk önce insanı iyileştirmeyi amaçlar. Çağdaş bir uygulama olan koruyucu hekimlik ilkeleriyle hareket eder.
Psikiyatri, ruh hekimliği demektir. Ruh sağlığı ise, daha çok koruyucu hekimlik ilkeleriyle hareket eden koruyucucu psikiyatriyi ifade etmek üzere kullanılır. İş yaşamı da, sadece endüstriyel iş alanını değil, tüm iş alanlarını kapsar. Örneğin, üniversite ortamı niçin böyle bir çalışmanın dışında kalsın? Üniversite bir toplu iş yeri değil midir; burada da bir organizasyon, hiyerarşi yok mudur? Burada da vardiyalı çalışma, kaza riski yok mudur? Başka işyerleri de örnek gösterilebilir. Bütün bunlar dikkate alınırsa, iş yaşamı kapsamıyla konuyu ele almak daha mantıklı görünmektedir.
Hekimlikle ilgili birçok kitapta, vaka örnekleri bulunur. Bir hastalık anlatılır ve hem o hastalığı anlamayı kolaylaştıracak, hem okuyucunun dikkatini yoğunlaştırmasına yardımcı olacak vaka öyküleri eklenir. Bu kitapta da, birçok konu, yazarın deneyimlerini yansıtan kısa öykülerle süslenmeye çalışılmıştır. Bu örneklerde, işyeri olarak genellikle banka sözü edilmesine rağmen doğaldır ki banka burada sadece bir semboldür.
Doğrusunu söylemek gerekirse, endüstri psikiyatrisine ilgi duymaya başladığım 70'li yılların başlangıcında, işyerlerinde, özellikle organizasyon konularında, ülkemizdeki ve hatta dünyadaki bilgi birikimi bugünkü boyutta değildi. Artık ülkemizde de profesyonel yöneticiler var. Bugün, ülkemizin en iyi beyinleri, işletme, endüstri mühendisliği, iş idaresi vb. konusunda eğitim almaya aday olmaktadır. Bu bakımdan, endüstri yönetimi profesyonellerinin konularında daha yetkin, işyerlerinde ruh sağlığı konusunda daha bilinçli duruma geldiği kuşku götürmez. Bunun yanında, iş yönetimi eğitimi almamış kişilerin, bir şekilde toplu işyerlerinde yönetici olduklarında daha doğrudan deyişle oluverdiklerinde ya da liyakatleri bulunmadığı halde, hatır, torpil, partizanlık vb. nedenlerle böyle bir göreve getirildiklerinde, sorun iyice büyümektedir.
İş Psikiyatrisi, sonuçta, konuya mültidisipliner yaklaşımın bir ürünüdür. Sevk ve idarecilik, ekonomi, sosyoloji, psikoloji, özellikle endüstriyel psikoloji, mühendislik, ergonomi, mimarlık, tıp ve psikiyatri, özellikle sosyal ve koruyucu psikiyatri ancak birlikte konunun üstesinden gelebilir. Birden çok bilimin işbirliği yapmasını gerektiren böyle bir konuda, kuşkusuz eksiklikler hatta kusurlar bulunacaktır. Bunun yanında, konuya değişik bakış açılarıyla da yaklaşılabilecektir. Bütün bunlar dikkate alındığında, bu kitapta görülebilecek kusurların olağan karşılanması ve hataları konusuna toleranslı yaklaşılması yazarın dileğidir. Özetle tüm eksik, kusur ve hatalarım için de bağışlanma diliyorum

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...