Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Öğretmen / Psikolojik Sorunlar

Öğretmen

Öğretmenin adı bayan Şompson'du ve 5.sınıf öğrencilerinin

önünde ayakta durduğu ilk gün onlara bir yalan söyledi. Çoğu

öğretmen gibi, onlara baktı ve hepsini aynı derecede

sevdiğini söyledi. Bu mümkün değildi, çünkü orada en önde,

sırasına adeta çökmüş gibi oturan küçük bir öğrenci vardı.



Adı Teddy Stoddard. Bir önceki yıl, bayan Şompson,

Teddy'i gözlemiş, onun diğer çocuklarla oynayamadığını;

giysilerinin kirli ve kendinin de hep banyo yapması gereken

bir halde olduğunu görmüştü ve Teddy mutsuz da olabilirdi.



Çalıştığı okulda bayan Şompson, her öğrencinin geçmişteki

kayıtlarını incelemekle de görevlendirilmişti ve Teddy'nin

bilgilerini en sona bırakmıştı. Onun dosyasını incelediğinde

şaşırdı. Çünkü; birinci sınıf öğretmeni:

"Teddy zeki bir çocuk ve her an gülmeye hazır.

Ödevlerini düzenli olarak yapıyor ve çok iyi huylu...

Ve arkadaşları onunla olmaktan mutlu..." diye yazmıştı.



İkinci sınıf öğretmeni:

"Mükemmel bir öğrenci, arkadaşları tarafından sevilen,

fakat evde annesinin amansız hastalığı onu üzüyor ve

sanırım evdeki yaşamı çok zor.." diyordu.



Üçüncü sınıf öğretmeni:

"Annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Babası ona

yeterince ilgi gösteremiyor ve eğer birşeyler yapılmazsa

evdeki olumsuz yaşam onu etkileyecek.? diye yazmıştı.



Dördüncü sınıf öğretmenine gelince:

"Teddy içine kapanık ve okula hiç ilgi göstermiyor,

hiç arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor." demişti.



Şimdi bayan Şompson sorunu çözmüştü ve kendinden

utanıyordu. Öğrenciler ona güzel kağıtlara sarılmış süslü

kurdelerele paketlenmiş yeni yıl hediyeleri getirdiğinde

kendini daha da kötü hissetti. Çünkü Teddy'nin armağanı

kaba kahverengi bir kese kağıdına beceriksizce sarılmıştı.

Bunu diğer öğrencilerin önünde açmak ona çok acı verdi.



Bazıları, paketten çıkan sahte taşlardan yapılmış,

birkaç taşı düşmüş bileziği ve üçte biri dolu parfüm şişesini

görünce gülmeye başladılar, fakat öğretmen, bileziğin

ne kadar zarif olduğunu söyleyerek ve parfümden de birkaç

damlayı bileğine damlatarak onların bu gülmelerini bastırdı.



O gün okuldan sonra Teddy öğretmenin yanına gelerek;

"Bayan Şompson, bugün hep annem gibi koktunuz" dedi.



Çocuklar gittikten sonra öğretmen yaklaşık bir saat kadar

ağladı. O günden sonra da çocuklara okuma, yazma,

matematik öğretmekten vaz geçerek onları

eğitmeye başladı. Teddy'ye özel bir ilgi gösterdi.

Onunla çalışırken zekasının tekrar canlandığını hissetti.

Ona cesaret verdikçe çocuk gelişiyordu. Yılın sonuna dek,

Teddy sınıfın en çalışkan öğrencilerinden biri olmuştu.



Öğretmenin, hepinizi aynı derecede seviyorum yalanına

karşın Teddy, onun en sevdiği öğrenci olmuştu.



Bir yıl sonra, kapısının altında bir not buldu. Teddy'dendi.

Tüm yaşantısındaki en iyi öğretmenin kendisi olduğunu

yazıyordu. Ondan yeni bir not alana kadar 6 yıl geçti.

Notunda liseyi bitirdiğini ve sınıfındaki üçüncü en iyi öğrenci

olduğunu ve bayan Şompson'un halâ hayatında gördüğü

en iyi öğretmen olduğunu yazıyordu. Dört yıl sonra, bir mektup

daha aldı Teddy'den. O arada zamanın onun için zor olduğunu

çünkü üniversitede okuduğunu ve çok iyi dereceyle mezun

olmak için çok çaba sarfetmesi gerektiğini yazıyordu. Ve

bayan Şompson halâ onun hayatında tanıdığı en iyi öğretmendi.

Daha sonra dört yıl daha geçti ve bir mektup daha geldi.

Çok iyi bir dereceyle üniversiteden mezun olduğunu ama daha

ileriye gitmek istediğini yazıyordu. Ve halâ bayan Şompson

onun tanıdığı ve en çok sevdiği öğretmendi.

Bu kez mektubun altındaki imza biraz daha uzundu.

Şeodore F.Stoddard Tıp Doktoru.



Bu hikaye burda bitmedi. İlkbaharda bir mektup daha aldı

bayan Şompson. Teddy hayatının kızıyla tanıştığını

ve evleneceğini yazmıştı. Babasının birkaç yıl önce öldüğünü,

bayan Şompson'un düğünde damadın anne ve babası için ayrılan

yere oturup oturamayacağını soruyordu. Tabii ki oturabilirdi.



Tahmin edin ne oldu?

Bayan Şompson törene giderken özenle sakladığı

birkaç taşı düşmüş olan o bileziği taktı,

Teddy'nin ona verdiği ve annesi gibi koktuğunu

söylediği parfümden sürmeyi de ihmal etmedi.



Birbirlerini sevgiyle kucaklarlarken, Teddy, onun kulağına

"Bana inandığınız için çok teşekkürler bayan Şompson,

kendimi önemli hissetmemi sağladığınız için ve beni

böyle değiştirdiğiniz için de..." diye fısıldadı.



Bayan Şompson gözünde yaşlarla ona karşılık verdi:

"Yanılıyorsun Teddy... Ben değil, sen bana öğrettin.



Seninle karşılaşıncaya kadar

ben öğretmenliği bilmiyormuşum..!"



Yazarı bilinmiyor

İngilizce'den çeviren: Doğugül Kan

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...