Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

Meslek Seçerken Dikkat / Psikolojik Sorunlar

Meslek Seçerken Dikkat

Meslek Seçerken Dikkat

Kendini Tanıma: Meslek seçimi açısından bir kimsenin kendisini tanıması demek, onun meslek seçiminde rol oynayan kişilik özellikleri yönünden kendini açık ve doğru bir biçimde değerlendirebilmesi demektir. Meslek seçim kararını etkileyen en önemli kişilik unsurları yetenekler,ilgiler ve değerlerdir.

Yetenekler : Yetenek, öğrenme gücü, belli bir eğitimden yararlanabilme gücü olarak tanımlanabilir. Yetenek, kalıtımla getirilen gizil gücün, eğitim ve çevre etkisiyle geliştirilmiş kısmı ifade eder. Böylece bir kimsenin, belli bir yaşa kadar geliştirdiği becerilere bakarak onun yeni bir eğitim sürecinden ne kadar yararlanabileceği kestirilir. 

Çalışma hayatında çeşitli yeteneklerini farklı düzeylerde gerektiren pek çok meslek vardır. Bir kimse bir mesleği ya da mesleğe hazırlayan bir eğitim programını seçerken hangi yetenek türüne ne derece sahip olduğu düşünmeli ve en çok sahip olduğu yeteneğini kullanabileceği çalışma alanı araştırılmalıdır.

Bir öğrencinin, üniversite giriş sınavlarına başvurmadan çok önce çeşitli alanların gerektirdiği yetenek düzeyi ile kendisinin hangi alanlarda ne düzeyde yeteneğe sahip olduğu konusunda bilgi sahibi olmasında yarar vardır. Aksi halde ya yeteneğinin üzerinde ya da altında yetenek gerektiren bir alana yönelmesi söz konusudur. Sahip yeteneğin üzerinde yetenek gerektiren bir alana yönelen bir kimse büyük bir olasılıkla o alana girme fırsatı bulamayacak ya da sınırda bir puanla girse bile başarı şansı çok zayıf olacaktır.yeteneğinin altında alanlara yönelenlerde ise can sıkıntısı ve doyumsuzluk görülecektir. Yeteneklerine uygun çalışma alanlarına yönelen bir kimse hem sahip olduğu yetenekleri geliştirme fırsatı bulabilir hem de mesleğinin başarılı bir üyesi olabilir. O halde meslek seçme durumunda olan bir öğrenci güçlü ve zayıf olduğu alanları göz önüne almalı ve en çok sahip olduğu yetenekleri en fazla gerektiren meslekleri tercih etmelidir. Bir kimse hangi konuları zorlanmadan, zahmetsizce öğrendiğine ve o konularda sınıfta öğretilenlerin de üzerinde bazı genellemeler yapabildiğine, hangi alanlarda ise sadece derste kendisinden beklenenleri yerine getirebildiğine bakarak yeteneklerini az çok değerlendirilebilir.

İlgiler : insanlar yaptıkları herhangi bir işten, katıldıkları herhangi bir etkinlikten doyum sağlamak isterler. Bir kimse yaptığı herhangi bir işin sonunda para, takdir, ödül gibi çeşitli kazançlar elde edebilir. Bundan başka bir de işin kendisi kişiye doyum sağlayabilir. Yani kişi o işi yapmakla mutlu olabilir, uzun ve yorucu bir çalışma süresinin sonunda kendisini huzurlu ve ruhen dinlenmiş hissedebilir. Böyle bir kimse, kısıtlayıcı koşullar altında dahi o işi tekrar tekrar yapma isteği duyabilir. Kısaca herhangi bir zorlama altında olmadığı ya da kendisine bir ödül vaad edilmediği takdirde bir kişi kendiliğinden bazı faaliyetlere girişiyor ve bundan doyum sağlıyorsa bu kimsenin o tür faaliyetlere karşı ilgisi olduğu söylenebilir. 

Bireyin seçme özgürlüğü olduğu durumlarda gerçek ilgiyi saptama olasılığı daha yüksektir. Bir kimse önünde çeşitli faaliyet imkanları bulunduğu halde hep belli bir faaliyet türüne yöneliyorsa o faaliyete ilgisi olduğu söylenebilir. 

Bir kimsenin ilgi duyduğu bir faaliyet alanı genellikle onun yetenekli bir alandır. İnsan yalnızca yetenekli olduğu alanlarda başarılı çalışmalar yapabilir.

Değerler : İnsan davranışlarının amacı bir takım ihtiyaçları karşılamaktır. İnsanlar ömürlerinin yaklaşık üçte birini kapsayan meslek faaliyetlerinden doyum beklerler. Meslek faaliyetlerinin sonunda beklenen doyum genellikle meslek değeri olarak adlandırılır. İlgilerin de belli faaliyetlerin yapılması sırasında yaşanan mutluluğu ifade eden bir kavram olduğuna değinilmişti. Ancak ilgi, faaliyetin özünden duyulan doyumu, değer ise o faaliyetin yapıldığı ortamdan ve getirdiği toplumsal ödüllerden kaynaklanan doyumları içerir. Örneğin bir kimse bir doğa olayının nedenlerini merak edebilir ve bunu açıklamak için araştırma yapabilir. Olayın nedenini bulmak için giriştiği çabalar ve eriştiği sonuç kişiyi mutlu ediyorsa ve kişi bu nedenle bu tür çalışmaları yapmaya hep istekli oluyorsa bu “ ilgi “dir. Bu bilimsel çalışması sonucunda önemli bir bulgu elde eden bu kişi ödüllendirilebilir; kendisine yüksek ücretli bir iş verilebilir, ünü çevresine yayılabilir ve popüler olabilir. Ancak kişiyi güdüleyen bu faktörler çalışmanın özünden çok sonucundan elde edilen doyumlardır. Bir kimsenin “Ben ne için çalışıyorum”, “ Mesleğimden, hayattan ne bekliyorum” gibi sorulara verdiği cevaplar o kişinin meslek değerlerini yansıtır. Bu cevaplar “ Yeteneklerimi geliştirmek için”, “ Sevdiğim faaliyetleri yapıp mutlu olmak için “ ya da "Çok para kazanıp zengin olmak için"  vb. olabilir. 

İlgiler daha çok meslek alanlarından birine yönelişimizde rol oynayan kişilik özelliğimizdir. Değerler ise genelde belli bir meslek alanında iş ya da pozisyon tercihinde etkili olmaktadır. Bilindiği gibi belli bir meslek alanında çok değişik iş ve pozisyonlar bulunabilmekte ve bunlar bireylerin değişik ihtiyaçlarına farklı düzeyde cevap verebilmektedirler. Değerleri yakından tanıyan bir kimse, bunlara uygun iş ve pozisyonları kolaylıkla bulabileceği mesleklere yönelebilir ve eğitimi sırasında kendini o pozisyonların gereklerine göre yetiştirilebilir.
Meslek Seçiminde Ailenin Rolü: 

Ailenin sosyoekonomik düzeyi ( SED ) kişinin meslek seçiminde önemli bir faktördür. SED’i düşük olan ailelerde gençlerin yetenek ve ilgileri doğrultusunda meslek seçmelerine destek verilmediği görülmüştür. SED’i yüksek olan ailelerde ise tam tersi bir durum araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Aile baskısı ve koşullandırma yoluyla eğitilen bir gencin ya baba mesleğine yöneldiği ya da ailesine baş kaldırarak idealindeki mesleğe sahip olabilmek için aile ortamından uzaklaştığı gözlenmektedir.

Bazı ebeveynler, kendi çocukluk ve ya gençlik yıllarında yapamadıklarını çocuklarının yaşantısında gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu aile modellerinde kişinin mesleğe uygunluğu, başarısı, mutluluğu düşünülmeden ailenin istekleri doğrultusunda genç adına kararlar verilmektedir. 

Bazı ailelerde görülen bir başka hatalı davranış örneği de meslek seçiminde gencin desteksiz, yardımsız ve başıboş bırakılmasıdır. Aileler bu şekilde davranarak demokratik bir tutum sergilediklerini zannetmektedirler. 

Kendi arzu ve özlemlerine ters düşse de çocuğun seçimini onaylayan ve ona destek olan aileler de yok değildir. Sayıları çok olmamakla birlikte bilgili ve bilinçli bir şekilde çocuğunun meslek seçimini olumlu yönde etkileyen ailelerin varlığı inkar edilemez. 


Meslek Seçiminde Çevrenin Rolü: 

Çevre faktöründe ebeveynin dışında hayranlık duyulan bir yetişkinin belli bir alanda çalışması gencin o yetişkinin mesleğine yönelmesine sebep olabilir. 
Gencin yakın ilişkilerde bulunduğu arkadaşlarından etkilenmesi de söz konusudur. Bu etkilenme olumlu ya da olumsuz yönde gerçekleşebilir. Gencin arkadaş grubunda etkili olan üyelerin meslekler ve meslek seçimi hakkındaki görüşleri genci etkilemektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda arkadaş çevresinin meslek seçiminde aile üyelerinden daha büyük etkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır.


Meslek Seçiminde Meslekleri Tanımanın Rolü: 

Genç; tercih etmek istediği meslekler hakkında bilgi toplamalı ve bu meslekleri çeşitli kaynaklardan tanımaya çalışmalıdır. Genç; mesleklerin çalışma ortamlarını ve koşullarını, meslekte aranan yaş, yetenek, cinsiyet özelliklerini, yapılacak işin niteliğini, mesleğe nasıl hazırlandığını, meslekteki ilerleme şansını, kazanç durumunu, iş bulma imkanlarını ve işin geçerliliğini bilmelidir. Gerekirse bu alanda daha önce kariyer yapmış olan kişilerle görüşmeli onların yaşadıkları zorlukları, kazançlarını ve kayıplarını öğrenmelidir.

Meslek tercihlerini yapmadan önce genç kendisine şu soruları sormalıdır;

Gelecekte nasıl bir yaşam düşlüyorum? 

Yeteneklerim ve özelliklerim, istediğim meslekte başarılı ve mutlu olmama yeterli mi? 

Nelere karşı ilgim ve merakım var? Hangi konularda öğrenmeye açığım?

Ne tür bir işe emek harcamaktan sıkılmaz ve şikayet etmezdim?

İkinci, üçüncü, dördüncü vb. derecede sevdiğim ve ilgi duyduğum meslekler var mı? 

Seçmeyi düşündüğüm mesleğin çalışma şartları, iş bulma olanakları, geleceği, ekonomik yeterliliği vb. beklentilerime uygun mu? 

Kendimi 30 yaşlarında nasıl görüyorum? Nasıl bir hayat yaşamak isterim? 

Büyük bir şirkette mi çalışmak isterim, serbest çalışmayı mı tercih ederim?

Büyük şehirde mi, küçük şehirde mi çalışmak isterim?

Emin bir iş mi istiyorum yoksa risk almaya hazır mıyım? 

Seyahat etmeyi seviyor muyum? 

Nerede çalışmak bana zevk verir?  Açık havada mı, bina içinde mi? 


Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...