Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Hayata Dair

Hayata Dair

“Amacı olmayan tekneye hiçbir rüzgar faydalı olmaz.”

İnsana amaç lazım, yaşayabilmesi için... Su gibi, hava gibi, ekmek gibi...  Bunlar hayatta kalmanın şartları! Peki, ya diğer ihtiyaçları? Yaşamak için sadece fiziksel ihtiyaçlarımızın gideriliyor olması yeterli mi?

“Mutlak her suretin, her resmin asıl hakikatı vardır. Herşeyin suretini bırak, manasına bak!”  der Mesnevi... “Yolcu dikkatini görünenin ötesine odaklamalıdır.”

Ama biz görünene takılırız genelde, görünmeyen o kadar önemsenmez...

İnsanoğlunun bir somut yanı vardır, bir de soyut, yani maneviyatı. Bir somut ihtiyaçları vardır, bir de soyut. Manevi ihtiyaçları!

Manevi tarafımızı beslemek gibi, dua etmek gibi, ihtiyacı olan birilerine yardım etmek, kitap okumak, öğrenmek gibi... 

Ama en önemlisi bu hayatta bir “yaşam amacımızın” olması...!

Amaçsız bir insan aslında gerçek anlamda yaşamaz... Yavaş yavaş solar, canlılığını, diriliğini yitirir... Yaşar görünür, ancak ölüyordur içten içe... Mutsuzdur, neden mutsuz olduğunu bilmeden... Arayıştadır, neyi aradığından habersiz... Kızgındır, öfkelidir hayata karşı, asıl sorunun farkında bile olmadan... Rotası olmayan, başıboş seyreden, rüzgar nereye sürüklerse oraya sürüklenen tekneden farksızdır.

Bize amaç lazım;
Bu hayatta yaşadığımızın ayrımına varabilmemiz için...
Her sabah güne dipdiri başlayabilmek için...
Hayatımızın kontrolünü kendi elimize alabilmemiz için...
Dış dünyadansa kendinden beklemeyi bilen, kendine inancı yüksek bireyler olabilmek için...
Geleceğe umutla bakabilmek için...
Kendisiyle barışık mutlu ve huzurlu insanlar olabilmek için...

Sevgiyle kalın,

Alev Güleryüz
DTÖ DESIGNER

Okunma Sayısı: 492  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...

Tüm Yazılar