Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

Çok Ayıp

Çok Ayıp


Ya birinin ayıbını örtesin ya da o ayıp gelir seni bulur. Sende yapmaya başlarsın?
Ya önündeki çamuru temizle ya da çamura bulan.

Öyle bir haldeyiz ki birbirimizin ayıplarını arar olduk. Kim yanlış yapmış, kim hata yapmış, kim ayıp etmiş bunları gün yüzüne çıkartmak için çalışır olduk.
 
En çok seyrettiğimiz diziler, en çok ayıbı olan diziler oldu artık. Aldatmaları, adam öldürmeleri, birilerinin arkasında iş çevirmeleri, intikam yeminleri etmeleri artık bu diziler sayesinde çok rahat kabul eder olduk. Ve artık normalleştirdik, hayatımıza geçirdik.
Gazete alırken ayıpları en bol olanı yani 3. sayfa haberleri bol gazeteler alır olduk.
Nerede birinin bir hatası var nerede bir insan yanlış yapmış onu konuşur olduk.

Sonra bu durum bizi bir bize düşman etti. Bir birimize düşman olduk.

Eskilerde bir ayıp işlendiğinde untanılırken, insanların yüzü kızarırken, şimdiler de ise ayıplarımıza güler geçer olduk. Artık eskisi kadar utanmıyoruz, utanmaz olduk. 

Ama ne gariptir ki bizler başkalarının ayıplarına o kadar odaklanmışız ki kendi ayıplarımızı görmez olduk. Hatta bazen kendi ayıbımızı örtmek için başkalarının ayıplarını gün yüzüne çıkarır olduk.

Ayıp konuşur, ayıp eder olduk.

Oysaki,
Bir hadiste Peygamber efendimiz der ki:

"Her kim bir müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını, kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeylerini örterse, Allah~u Teâlâ da kıyamet gününde onun ayıplarını örter. Her kim müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği birşeyini ortaya çıkarır ve dile verirse; Allah da onun ayıplarını, kimsenin bilmesini istemediği hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi içinde de olsa onu rezil eder. Müslüman kardeşinin ayıplarını örten, bir ölüyü diriltmiş gibidir. "

Hadi ölüleri diriltelim?


Dönüşüm Konağı
Erdem Özbay

Okunma Sayısı: 1489  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...

Tüm Yazılar