Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

Şiddetin Kaynağı / Psikolojik Sorunlar

Şiddetin Kaynağı

1. İçgüdüsel Bir Davranış Olarak Saldırganlık
Saldırganlığın iç güdüsel bir davranış olduğunu ve dolayısıyla öğrenilmeden insanın doğasında varolduğunu savunan yaklaşımın ilk önemli temsilcisi Freud'dur.Ayrıca McDougall ve Lorenz'in isimleri de konu dahilinde ayrıcalıklı bir önem ifade eder.Bunlara göre insanlar kendilerini aç, susuz, ya da cinsel olarak uyarılmış hissedebildikleri gibi, saldırgan da hissedebilmektedirler.

2. Nöro-Fizyolojik Hasar Olarak Saldırganlık
Birçok araştırmacı tarafından, saldırgan kişilikli ve dolayısıyla sürekli denebilecek sıklıkta saldırgan davranışlar sergileyen bireylerde saldırganlığın sinir sisteminin tahrib olmasından kaynaklanan nedenleri bulunduğu savunulmuştur.Savunanların başında Egaz Moniz gelir.

3. Öğrenilmiş Bir Davranış Olarak Saldırganlık
Hayvanlar üzerinde yapılan birçok araştırma sayesinde şiddetin öğrenildiğine ilişkin önemli kanıtlara ulaşılmıştır.Çocukluk döneminde görülen her çeşit kötü davranışın, çocuklarda saldırgan davranışları arttırdığı ve bununda dış dünyaya olumsuz bakmaya ve yaklaşmaya yol açtığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bandura, insanların birbirlerine karşı saldırgan tutumlarında, yaşayıp kazandıkları deneyimlerin etkilerini taşıdıklarını savunur.

Saldırganlığın toplumsal kökeninin tespit açısından Zimbardo'nun yaptığı bir deney önemlidir:Gönüllüler arasından seçilen 24 denek iki gruba ayrılır.Denekler boş bir cezaevine yerleştirilirler ve gruplardan birisine gardiyan diğerine ise tutuklu rolleri verilir.Tamamen rastgele seçilen ve yine rastgele iki gruba ayrılarak kendilerine rolleri bildirilen denekler, deneye ne kadar devam ederlerse o kadar ücret alacaklardır.Deneklere oynayacakları rollerin isimleri bildirilir ve ek olarak sadece gardiyan rolünü oynayacaklara tutuk evinin etkin biçimde işleyişi için gerekli olan akla yatkın ölçüde düzenin sağlanıp, sürdürülmesi gerektiği söylenir; daha başka birşey bildirilmez, davranışlara ilişkin hiçbir talimat verilmez.Herkez rolünü kendi algıladığı biçimde oynayacaktır.Ancak ne var ki, 2 hafta sürmesi planlanan deney sadece 6 gün sürdürülebilir; 6.gün zorunlu olarak deneye son verilir.Çünkü, tutuklu rolünü oynayan deneklerin çoğu, şiddetli akli sorunlar gösteren zavallı,ürkek,uysal bireylere dönüşürler.Aşırı duygusal çöküntü, ağlama, öfke ve şiddetli kaygı tutuklularda en yoğun gözlenen davranışlar olur.Tutuklularda gözlenen bu normal dışı davranışların en önemli nedeni gardiyan rolünü oynayanların kendilerini rollerine iyiden iyiye kaptırmalarıdır.Gardiyanlar kendilerini öylesine kaptırırki deneyin sona erdirilmesinden rahatsız olur ve bu kadar kısa sürede bitmesine tepki gösterirler.Gardiyanların tutuklulara yönelik davranışları genellikle sadistçedir.Deneyin saldırganlığın kökeniyle ilgili tartışmalara referans olabilecek yönüne gelince deney, toplum, içinde üstlenilen rollerin gücünü açığa vurur.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...