Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

Stres Yönetimi / Psikolojik Sorunlar

Stres Yönetimi

Stres Yönetimi; bireyin strese neden olan olumsuz durumlarla, etkin olarak, başa çıkabilmesidir. Etkin Stres Yönetimi, kendisini iyi hissetmek ve yüksek bir enerji düzeyine sahip olmak isteyenler için gereklidir.
Yaşanılan stresin hemen hemen tamamına yakını algılardan, düşüncelerden, kişisel özelliklerden ve inançlardan kaynaklanmaktadır. Stres altındayken vücudunuzu germek sizi daha kırılgan yapar. Kırılabilirsiniz. Ancak kaslarınızı gevşetmeyi, solunumunuzu rahatlatmayı ve tüm vücudunuzu yumuşatmayı öğrendiğiniz zaman içinizdeki kuvvete ulaşıp, harekete geçmenizi sağlayacak güce kavuşabilirsiniz.

Neler Strese Yol Açar?
Stresin bir çok sebebi vardır: Yetiştirilmesi gereken işler, trafik, topluluk önünde konuşma yapmak, patronunuz, toplantılar, örgütsel değişim vs. Birkaç kişiye, kendilerini nelerin strese soktuğunu sorun, hepsinden farklı cevaplar alırsınız; çünkü stresi herkes ayrı şekilde algılar.

Bir değişim sırasında, önceden tahmin edilebilecek bazı normal safhalardan geçersiniz. Bu safhaları ayırt edip tanıyabilirseniz, fazla sıkıntı yaşamadan atlatabilirsiniz. Bu biraz, mevsimlerin değişmesini izlemeye benzer. Mevsimlerin değişiminin, en azından kabaca tahmin edilebileceğini ve yaklaşmakta olan mevsime hazırlanmak için yapılabilecek şeyler olduğunu bilirsiniz. İlkbaharda bahçenizde laleler açmasını istiyorsanız, sonbaharda lale soğanlarını ekersiniz. Yazın toplayacağınız sebzelerin fidelerini, ilkbaharda dikersiniz ve değişim yaşanır. Değişimin aşamalarını öğrendikçe, herhangi bir aşamada aldığınız önlemlerin, daha sonraki aşamalarda gerçekleşen değişiklikleri kabul edebilmeniz için temel teşkil ettiğini göreceksiniz.

Stres altında olduğunuzda mutlaka mücadele veya kaçış yollarını seçmek zorunda değilsiniz. Stres, anlaşacağınız bir olgu olabilir. Hem sakin hem de üretken olmanız mümkün. Bunu da ancak stresi yöneterek başarabilirsiniz.

Stres yönetiminde başarılı olmak, uzun vadeli kazanım için kısa vadede katlanmayı gerektirir. Uzun vadede rahat, sağlıklı ve mutlu bir hayatı garantiye almak kısa vadede belli bir rahatsızlık gerektirebilir. Buna klasik bir örnek: Egzersiz yapmak. Belli bir egzersiz programına başladığınızda zorluk hissedersiniz; hareketleri beklenen süre içerisinde tamamlamak, koşulması gereken mesafeyi koşmak, günlük egzersiz programını sonuna kadar yapıp tamamlamak hep zor şeylerdir. Kimi zaman egzersizi kesip programı yarıda bırakma isteği duyarsınız. Bu nedenle belli bir felsefeye, sizi kolay değil; akılcı kararlar verme yönünde motive edecek bir dizi inanç ve beklentiye ihtiyacınız vardır.

Herhangi bir soruna takılıp kalabilirsiniz. Bu durumda bütün hayatınız felç olmuş gibi hissedersiniz. Bu, arabanızın kuma saplanması gibidir. Motorunuz çalışır, benzin yakar, tekerlekleriniz döner ve lastikleriniz yanar ama yine de arabanızı yerinden kıpırdatamazsınız. Bunu duygu dünyanızda yaşadığınız zaman kendinizi yiyip bitirirsiniz. ?Kuma saplanmak? üzere olduğunu veya saplandığını fark edebilmek stresinizi yönetmek demektir.
Eğer farkında olursanız kumdan kaçabilir veya saplandığınız yerden kurtulabilirsiniz. Günümüzde kumluk alanlardan tamamen uzak durmak mümkün değildir. İşin ilginç yanı, ilerlemeniz gereken yol tam da kumun içinden geçmektedir ve bir kumluğu aştığınızda karşınıza bir diğeri çıkacaktır. Mesela, iş hayatınızın rayına oturduğu bir sırada anneniz hastalanıp sizin bakımınıza ihtiyaç duymaya başlayabilir. Şundan emin olabilirsiniz ki ?her zaman bir engel çıkar? Buna alışın! 2000'lerde yaşamanın getirdiği bu gerçeği kabul edin. Zorlukları ve problemleri fırsatlara çevirme konusundaki yeteneğiniz, değişim ve stres yönetimi uzmanı olmanız konusunda anahtar rolü oynayacaktır.

?Sinsi? Stres
?Sinsi? stres bir çok insan için ciddi bir sorun kaynağıdır. ?Sinsi? stres kaynakları yavaş yavaş biriken küçük problemler, tabiri caizse ?bardağı taşıran damlalar?dır. Bir an için düşünün: Bir sabah saatiniz çalmadı ve geç uyandınız, ekmekleri kızartırken yaktınız, bir baktınız ki çayınız bitmiş, üstüne üstlük işe giderken bütün trafik ışıklarında durmak zorunda kaldınız! Bu durumu hiç yaşadınız mı? Bunun gibi birkaç günü arka arkaya yaşamak zorunda kalırsanız, ciddi şekilde strese kapıldığınızı hissedersiniz.

Sinsi stres altında olup olmadığınızı anlamak için şu soruları cevaplayabilirsiniz:
1. Çoğu zaman, hatta iyi bir uykudan sonra bile, kendinizi yorgun hissediyor musunuz?
2. Son zamanlarda, sanki hayatınızdaki her şey kötü gidiyormuş gibi duygulara kapılıyor musunuz?
3. Çoğu zaman kendinizi sinirli hissediyor musunuz?
4. Çoğu zaman hayal kırıklığı hissediyor musunuz?
5. Yapılacaklar listenizi hazırlamak her geçen gün daha da zorlaşıyor mu?
6. Birilerinin ne zaman, eskisi kadar verimli olmadığınızı fark edeceğini düşündüğünüz oldu mu?
7. Hasta olmamanıza rağmen, sık sık kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlar oluyor mu?
8. Başınıza gelenler için sürekli kendiniz dışında suçlayacak birini mi arıyorsunuz?

Bu sorulara verdiğiniz ?evet? cevapları ne kadar çoksa sinsi stres altında bulunma ihtimaliniz de o kadar fazladır. Sinsi stres tükenmeye yol açar.
Stres belirtilerinden korkmaya gerek yoktur. Onlar, yaşamınızı yeterince yönetemediğiniz konusunda uyarı verirler.

Bazı insanlar karşılaştıkları her durumda bir tehlike ve stres öğesi görürken, bazıları kendi paylarına fırsat ve heyecan görürler. Sufi Rumi'nin dediği gibi ?Bir dilim ekmeğin sizin için anlamı, aç olup olmamanıza bağlıdır?. Herhangi durumun memnuniyet verici veya stresli olup olmadığına, algınıza bağlı olarak, siz karar verirsiniz. Karşılaştığınız durumlar karşısında neler hissettiğiniz onları nasıl algıladığınıza bağlıdır.
Bir tehlike algılandığı anda bütün vücudunuzda bir alarm harekete geçer. Kalp atışı hızlanır, kan el ve ayaklardan çekilir ve derin kas gruplarında birikir. Ayrıca göz bebekleri büyür, çene kasılır, kan dolaşımına çok yüksek miktarlarda adrenalin, şeker ve yağ karışır. Solunum yavaş, derin diyafram solunumundan, yüzeysel gögüs solunumuna dönüşür. Kişi hayati bir tehlike karşısındaysa bu mekanizmalar çok işe yarar. Fakat, kişi bir müşterisinin telefonuna cevap vermek durumundaysa ?mücadele veya kaçma? tepkisini harekete geçirmek, vücudu boş yere yıpratacaktır.
Bu biraz araba kullanmaya benzer. Eğer devamlı fren yaparak kullanırsanız, arabanız hiçbir zaman kapasitesi olan maksimum hız veya güce erişemez. Bir süre sonra fren balatalarınız aşınıp erir. Aynı şekilde vücudunuz da eriyip gidebilir.

Stresinizin yönetimini ele almadıkça, vücudunuz ardı ardına ?mücadele veya kaçma? tepkisi yaşar ve yavaş yavaş bir takım belirtiler görülmeye başlar. Bu belirtilerin niteliği kişiden kişiye değişir. Her insanın bir zayıf noktası, devamlı olarak strese maruz kaldığı zaman açık veren, zayıf bir yönü vardır.

Olumlu düşünme ile stresten olumlu bir biçimde yararlanmayı öğrenmek kendimize verdiğimiz zararı en aza indirecektir.

Stresten kurtulmak için öncelikle ?stres yönetimini? öğrenmemiz gerekiyor.
Hayatınızda seçme şansınız vardır; yaşamınızın nasıl olacağını da seçebilirsiniz, olaylar sizi değil, siz olayları denetleyebilirsiniz. Stresli ve tükenmiş ya da oldukça mutlu, sağlıklı ve verimli bir kişi olabilirsiniz. Sağlıklı, mutlu ve verimli olanların daha farklı inanç ve beklentileri olduğunu görüyoruz. Zihinleri mantıklı ve olumlu düşüncelerle, tolerans, sabır, akılcılık ve iyi bir mizah anlayışı ile doludur.

Stres Yönetimi... Nasıl mı?
Stresten kurtulmak için arkadaşlarınızı hayata daha olumlu bakan kişiler arasından seçmeğe çalışın, sürekli karamsar düşünceler ortaya atan, felaket senaryoları üreten kişilerden uzak durun. Düşüncelerinizi kategorize edin; olumlu, faydalı, ahlaklı, yapıcı düşüncelerinizi aklınızda tutun, beyninizi kemiren olumsuz, zararlı düşünceleri silip atın. Olumsuz bir durumla karşılaştığınızda içinizden derin nefes alarak 10'a kadar sayın ve bu olayı nasıl fırsata çeviririm diye düşünün. Her güne yeni bir gün heyecanı ile başlayın, geçmişten pişmanlık duymayın, anın keyfini çıkarın, anı yaşarken aklınızı meşgul eden faydasız düşünceleri uzaklaştırın, geleceği planlayın önlemlerinizi alın ancak gelecek için endişelenmeyin. Kriz günlerinin olabileceğini düşünerek hem ekonomik durumunuzu hem de düşünce yapınızı ona göre hazır tutmaya çalışın, hayatta her şeyin ak ya da kara olmadığını bilin, griler ile yaşamaya ve yönetmeye kendinizi hazır hissedin, hayatınızda her şeyi kontrol altında tutamayacağınızı kebul edin. Dengeli beslenerek, alkol ve sigara gibi zararlı maddelerden uzak durarak beden sağlığınızı korumaya özen gösterin. Hayatın tümünden zevk alın, gerektiğinde kendinize dahi gülün. Mutluluk kadar kaygının da insanlar için olduğunu bilin. Duygularınızı rahatça ifade edin. Enerjinizi ve zamanı etkili ve verimli kullanın.

''Stres yönetimi'' konusunda yukarıda anlatılanların aşağıda maddeler olarak özetleyebiliriz; verilen tekniklerin hepsi, hepimize uygundur diye bir şey yok, içinden kendimize ve hayat biçimimize uyanları seçerek ya da kendimize uygum seçenekler oluşturarak bir şeyler yapabiliriz.

Stres Yönetiminde Bireysel Başa Çıkma Yöntemleri
1- Etkin zaman yönetimi
2- Rahatlama Uygulamaları
a- Meditasyon, yoga
b- Derin Nefes Alma Yöntemi
3- Olumlu Düşünme, olumsuz düşünceleri uzaklaştırma
4- Egzersiz ve Beden Hareketleri
5- Davranışsal Açıdan Kişinin Kendini Kontrol Etmesi
6- Olumlu İletişim Kurma, Sosyallik
7- Gıda Kontrolü, alkol, kafein ve sigaradan uzak durmak
8- Hobi edinmek
9- Değiştirilemeyecek durumların kabullenilmesi
olarak sıralanabilir.

Son Söz;
Stres yönetimi yaşam kalitenizi ve hayatın her alanında verimliliğinizi ve performansınızı artıracaktır.
Stres konusuna farklı bir bakış açısıyla yaklaşan Çinli Düşünür K. G. Yung'un şu sözleri de çok mânâlı: "Zıtlıklardan, problemlerden ve aykırılıklardan korkmayın, onlar bizim varoluşumuzun temel taşlarıdır. Mücadele için vicdanımız ve aklımız yeterlidir. Önce kendinizin sonra karşınızdaki insanın stresini çözün. Size sınırlı verilmiş olan ömrünüzün kıymetini bilin, geçen zamanın tekrar geri gelmeyeceğinin bilincinde
gülümseyin?... :)

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...