Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Ara

İnsanları Etkileme Sanatı-2 / Psikolojik Sorunlar

İnsanları Etkileme Sanatı-2

İKNA
İkna; karşıdaki kişiyi, iki tarafın da uygun gördüğü bir
çözüme doğru götürmek için kullanılan sistematik yöntemlerdir.
Etkileme gücü yüksek kişilerin bunu başarabilmek için
kullandığı teknikler vardır.
İkna, kişinin bir kararı ya da hareketi kabul etmesini
sağlamak için konuşmayı ve konuşmayı destekleyici davranışları
sistematik bir süre içinde birlikte kullanmaktır. İknanın
sekiz aşaması olup bunları şu başlıklar altında
toplayabiliriz:

Sohbet-Giriş-Durum-Problemler-Olasılıklar-Teklifler-İtirazlar-Pozitif
hareketler
İkna konusunda üzerinde duracağımız diğer bir konu ?İKNA
TEKNİKLERİ? dir. Bu kuralları; kişisel güvenilirliği yavaş
yavaş edinmek, bağdaştırma, resim yapmak, başınızı sallamak,
tekrar, duygusal uyarım, psikolojik rahatlama başlıkları
altında toplayabiliriz.
İkna konusunda konuşma becerimizin de büyük payı vardır.
Konuşma becerileri, sözcükleri kullandığımız, cümleleri
kurduğumuz ve sesimizin tonunu ayarladığımız tarzla ilgilidir
ve çeşitli tamamlayıcı parçalardan oluşur. Bunlar; diksiyon,
sözcükler, iletme hızı, ses ve tonlamadır.
d. YÜZLEŞME
Yüzleşme, etkileme sürecinde sıkça göz ardı edilen bir
aşamadır. Bu belki de doğuştan gelen iç yapımızın karşımızdaki
kişiyle uyuşmaması halinde bunun ilişki üzerinde ters bir etki
yaratacağını düşünmemizden kaynaklanmaktadır. Etkin bir
yüzleşme için, fikir ayrılıklarıyla başa çıkmak amacıyla
kullanılan stratejiler benimsemek önemlidir.
Araştırmalarda gözlenen başarılı etkileyiciler, diğer
insanlarla kendilerinden emin bir şekilde yüzleşme becerileri
gösterdikleri, sakinliklerini korudukları ve kontrollü
tavırlar sergiledikleridir.
KENDİNİ ORTAYA KOYMAK
Kendini ortaya koyma, karşı tarafı anladığını gösterebilme,
düşündüğünü, hissettiğini ve istediğini açıkça belirtebilme ve
beklenen sonucu açıklayabilme yeteneğidir. Aynı zamanda her
iki taraf için de yararlı olabilecek bir uzlaşma
sağlayabilmeyi de içerir. Elbette bu sürekli kendi istediğimiz
biçimde davranmamız ve başkalarına üstünlük sağlamaya
çalışmamız anlamına gelmez. Yani, kendini ortaya koymak, doğru
şeyleri, doğru zamanda ve doğru biçimde yapabilmektir.
Kişisel sorumluluk felsefesinden yola çıkarak bulunan ve
etkileme durumlarında kullanıldığında faydalı olacak
yaklaşımlar vardır:
Karşınızdaki kişiye ve kendinize karşı dürüst olmak.
Ne istediğinizi, neye ihtiyacınız olduğunu, ne
düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi belirli ölçülerde
söyleyebilmek.
Güven telkin etmek ve pozitif davranışlar sergilemek, her
iki tarafın da haklarını ve ihtiyaçlarını gözeterek bir
uzlaşmaya gitmeye hazır olmak.
Kendini ortaya koyma davranışı, bireylerin ve diğer
insanların değerlerini göz ardı etmemek, bir etkileme
durumunda her iki tarafın da haklarını gözetmektir. Bu durum
davranış doğrusu üzerinde aşağıda gösterilmiştir:
e. DEğİŞİM
GTEYD modelinin son aşaması olan değişim, etkilenmiş bireyin,
kabul ettiği kararları nasıl harekete geçirdiğini
göstermesidir. Değişim ayrıca kişinin kendi etkileme
becerilerini geliştirme konusuna ve kendi davranışları
üzerinde nasıl kalıcı bir değişiklik yaratabileceği meselesine
de ışık tutar.
Değişim aşaması ikinci derece öneme sahip üç özellik içerir.
Birinci özellik değişikliğe hazırlıktır; bu, davranışlarda
kalıcı değişime neden olur, değişiklik sürecini anlama ve
değişimi sabit kabul edebilme yeteneği üzerinde yoğunlaşır.
İkinci önemli özellik uyum gösterebilmedir. Bu, değişimin
lehinde bir tavır almak ve bir takım tarz ve davranışlar
geliştirmek demektir.
Değişim aşamasında son özellik ise azimdir. Bu, bırakmanın ya
da teslim olmanın daha kolay bir çözüm gibi göründüğü anlarda
yılmayıp devam edebilmek anlamına gelir. Bu bizim, yargıda
bulunma ve karar verebilme yeteneğimizle de yakından
ilgilidir. Çünkü neyin ne zaman bırakılmasını gerektiğini
bilmek önemli bir güçtür.
GTEYD modelinin beş aşaması içinde bir çok pratik ve bilişsel
teknik yer almaktadır. Giriş aşamasında, etkileme durumu için
hazırlığın önemi belirtilmiştir.
Hazırlık, durumu karşınızdaki kişinin bakış açısından
görmektir. Bu bazen gereksiz bazen zaman harcama olarak
görülse de aslında daha sonra kar getirecek bir yatırımdır.
Hazırlığın yapılması her etkileme durumunda mümkün değildir;
ancak bunun için biraz zaman varsa, kişinin olaya zihinsel
olarak hazırlanması çok iyi sonuç verir.
Karşılanmanın ilk anlarında güçlü bir etki yaratabilmek çok
önemlidir. Dış görünüşümüzü, vücut hareketlerimizi ve
konuşmalarımızı gözden geçirmeniz gerekir, çünkü ikinci bir
etki yaratma şansınız asla olmayacaktır.
İlişkinin başlarında sempati kazanmak ve yakınlık kurmak da
ayrı bir öneme sahiptir. Bu, karşınızdaki kişiyi güven telkin
etmeniz ve onu rahatlatmanız anlamına gelir. Ancak bu sadece
konuşmanın başında yapılıp sonradan unutulmamalıdır.
Kazandığınız sempati ve kurduğunuz yakınlık, bütün etkileme
süreci boyunca korunmalıdır.
Teşhis aşaması, karşınızdaki kişinin bakış açısını
belirlemekle ilgilidir. Etkileme durumlarında yaygın olarak
yapılan bir hata, karşıdaki kişinin nasıl biri olduğunu
anlamadan ona kendi görüşlerinizi empoze etmeye çalışmanızdır.
Buradaki önemli faaliyetler dinleme ve soru sormadır. Dinleme,
konuşma becerileri ve konuşma dışı iletişim ile vücut dili
becerilerini içeren, karşınızdaki kişinin düşündüklerini ifade
edebilmesini yardımcı olacak aktif bir faaliyettir.
Etki aşaması karşınızdaki kişinin vücut dilini dikkatle
okumanız gereken, aynı zamanda karşı tarafa doğru mesajın
verildiğinden emin olmak için kendi vücut dilinize de dikkat
etmek zorunda olduğunuz bir zaman dilimidir.
Bu aşamada kullanılan bazı beceriler ve teknikler vardır,
bunları ?İkna Etme? adı altında toplanmıştır. Bazı özel
durumlarda, karşınızdaki kişiye onun davranış biçimi ve
bunların yarattığı etkiler konusunda yaptığınız
değerlendirmeleri iletmeniz gerekir. Bu aşamada bize yardımcı
olacak bazı konuşma becerileri vardır.
Zorlu etkileme durumlarında, genellikle yüzleşmenin olması
gereken durumlarda, karşılaşılabilecek güçlüklerle nasıl başa
çıkılacağı konusunda bazı seçenekler vardır. Agresif ve pasif
davranışların arasında bulunan davranışlar çok uygun olabilir.
Çünkü bu tür davranışlar, her iki taraf içinde yararlı
olabilecek çözümler sağlayabilir. Ancak, daha pasif yada daha
agresif davranışların gerekli olduğu durumlarda olabilir.
Burada önemli olan nokta, kendi tarzınızın ve o durumda
kullandığınız yaklaşımın bilincinde olmaktır.
Duygularla uğraşmak zorunda kaldığınız yüzleşme durumlarında
anahtar, kontrollü tavırlardır, başka bir deyişle karşınızdaki
kişi kontrolü kaybedip duygusal bir hale geldiğinde sakin
kalabilmeniz gerekir.
Bu durumda son olarak iki yönlü değişim aşamasını, yani diğer
insanları etkilemesi ve kendi kişisel etkileme becerilerimizin
gelişmesine yardım edecek, değişikliğe uyum gösterebilme, azim
ve kararlılık özellikleri üzerinde durulmuştur.

Mahmut ŞAYLIKAY

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 0
Bu yazıya daha önce yorum yapılmamış ?
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...