Bütün insanlar üç sınıfa ayrılmıştır: Hareket ettirilemeyenler, hareket ettirilebilenler ve hareket edenler.
Ara

Psikoterapi Nasıl Çalışır? / Psikolojik Sorunlar

Psikoterapi Nasıl Çalışır?

Psikoterapi geçmişte yaşanan sorunlarla şimdikileri anlamlı bir şekilde birleştirerek farklı bir bakış açısı getirir.Psikoterapi insanların yaşamlarındaki problemleri Yorumlayarak yani, kişinin geçmişte yaşadığı sorunlarla bu günde yaşadığı sorunları anlamlı bir şekilde birleştirerek farklı bir bakış açısı kazanmasını sağlarlar.

Bir örnek verelim:
Deniz 21 yaşlarında bir öğrenci. En yakın arkadaşı Melis ile dengesiz bir arkadaşlığı var. Melis ilişkide daha güçlü ve sürekli olarak ikisi adına kararları veren birisi. Deniz kendi güçsüzlüğüne kızıyor ve bu yüzden kendisini aşağı görüyor. Diğer tüm ilişkilerinde de benzeri sorunlar yaşıyor ve daha güçlü olmayı başaramadığı için suçluluk duygusu yaşıyor. Nihayet bir gün yaşamını kendi istediği gibi yaşayabilmek için terapiye geliyor.
Deniz küçükken, ne zaman annesinin istemediği ama kendi arzuları doğrultusunda hareket etse, annesi tarafından cezalandırılır veya azarlanır. Annesinin bu katı yaklaşımları sonucunda kendi duygu ve düşüncelerini açıkça ifade etmemesi gerektiğini öğrenir. Bu duruma karşılık olarak, Deniz yapılması gerekenleri geciktirerek yada erteleyerek, Pasif-Agresif bir tarz ile gerçek duygularını gizli bir şekilde ifade etmeyi öğrenir. 20 yaşına gelene kadar Deniz ve annesi arasındaki bu düzen iyice oturur. Deniz geciktirme yada erteleme tekniğini şimdiki yaşamında da kullanmaya devam eder. Nitekim, Deniz üniversite'ye başlayacağında annesi oturup Deniz ile konuşur ve kendisine üç seçeneği olduğunu söyler. Hayatta iyi bir yaşama sahip olabilmesi için ya Tıp, ya Hukuk, yada Ekonomi okuması gerektiğini ifade eder. Deniz doktor yada avukat olamayacağını düşünür ve Ekonomi okumaya karar verir. Fakat okula başladığında derslerden hiç keyif almadığını farkeder. Esas ilgi alanı gazetecilik olmasına rağmen bu konuda her hangi bir değişiklik yapmayı düşünemez bile. Bir iki defa terapisti, bölümünü değiştirmesi ihtimali üzerinde konuşmaya çalışır ama Deniz, bu konuda konuşmak istemediğini, kararın çoktan verildiğini ve üzerinde tartışmanın hiç bir anlamı olmadığını ifade ederek, farklı seçenekler üzerinde düşünmeyi bile reddeder.

Terapi ilerledikçe, Psikolog, Deniz'in şimdiki davranışları ile çocukken geliştirdiği savunma mekanizmaları arasında bağlantı kurmaya çalışır. Yorumların etkili olabilmesi için, artık işe yaramayan bu savunma mekanizmasının nasıl geliştiğini ve Deniz'in annesine karşı duyduğu kızgınlığı detaylı bir şekilde konuşması gerekir. Zaman içinde, yargısız ama meraklı bir yaklaşım geliştirdikçe, terapisti ile birlikte Deniz, artık işlevi kalmamış olan eski savunma mekanizmalarını, şimdiki ilişkilerinde nasıl kullandığını görmeye başlayabilir.
Aşağıdaki örnek, terapistin yorumlama tekniğini kullanarak nasıl geçmişte yaşanan problemleri, bu günkü zorluklarla ilişkilendirdiğini göstermektedir.Terapist, Deniz'in arkadaşı ile yaşadığı problemi yorumlamaya çalışır.

Deniz:
Bazen, en yakın arkadaşım olmasına rağmen Melis'den nefret ediyorum. Dün büyük bir kavga ettik. Bu şekilde kavga etmek bütün gecemi mahvediyor.

Terapist:
Senin için anlamı büyük olan bir insan ile sürekli kavga etmek üzücü bir durum. Ne oldu?

Deniz:
Bildiğin gibi birlikte olduğumuz zamanlarda Melis hep ne yapacağımıza karar verir. Son terapi görüşmemizden sonra, bir değişiklik yapmanın zamanı geldiğine karar verdim ve dün akşam benimle birlikte üniversitede verilen gazetecilik seminerine katılmasını istedim. Gazeteciliği çok seviyorum, para yapabileceğimi bilsem kesin bu işi kariyer olarak düşünürdüm.

Melis'e benimle gelmesini sorarken biraz endişeliydim ama ilgileneceğini düşündüm, fakat Melis daha önceden akşama bir partiye gitmek üzere plan yapmış. Hoşlandığı birisi var ve partide o kişide olacakmış. Önce seminere gidip sonra partiye gidebileceğimizi söyledim ama bu fikrime hiç yanaşmadı. Bana sorarsan o gece ayrılıp kendi planlarımızı yapmamızın hiç bir sakıncası yoktu ama Melis bir anda öfkelendi.

Terapist:
Ne söyledi?

Deniz:
Bana güvenilmeyeceğini ve seminerden sonra partiye gitmenin bu gerçeği değiştirmediğini söyledi. İyi bir arkadaş olsaydım, kendi zevklerimi ön plana koymayı bırakıp kendisi ile partiye gideceğimi ve beğendiği kişi ile tanışmasına yardım edeceğimi söyledi. Gerçek bir arkadaş olmadığımı ve bencil sadece kendini düşünen bir insan olduğumu iddia etti.

Terapist:
Bunları sana söylediğinde nasıl hissettin?

Deniz:
Kendimi çok kötü hissettim, semineri iptal edip partiye gittim. İşin ilginç tarafı, isteği olduktan sonra Melis mutlu oldu ve bana iyi davranmaya başladı. Fakat genede kendimi iyi hissetmedim. Bütün gece kafamın içinde kavgayı düşünüp durdum ve uyuyamadım. Hala üzgün hissediyorum (göz yaşları belirir ve bir mendil almak için uzanır.)

Terapist:
Oldukça sıkıntılı bir gece olmuşa benziyor. Melis'e iyi bir arkadaş olmak için yoğun bir çaba sarfediyorsun ama sana özgürlük tanımadığı için bu zor oluyor.

Deniz:
Evet! Gerçektende bu durum beni aşırı derecede zorluyor. Ama insanların farklı düşünceleri olması ve bunu konuşmak istemesi normal değil mi?

Terapist:
Elbetteki normal, ama bu soruyu soruyor olman senin kendi tercihlerini ifade etmenin ve aynı zamanda iyi bir arkadaş olmanın mümkün olabileceğinden emin olmadığını gösteriyor.

Deniz:
Evet. Melis söz konusu olunca kendimden emin olamıyorum. Sanki benden hoşlanması için her şeyi onun istediği gibi yapmalıymışım gibi hissediyorum.

Terapist:
Bu gerçekten zor ve baskı yaratan bir durum, çünkü Melis'den farklı olan her hangi bir isteğini ifade etme imkanı bulamıyorsun. Bu durumda olmanı nasıl açıklıyorsun?

Deniz:
Nasıl yani?

Terapist:
Mesela ilişkilerinde bu türden bir baskıyı daha önce hiç yaşamış mıydın?

Deniz:
Bilmiyorum, belki... Sanırım daha önce Sinem ve Arzu'dan bahsetmiştim sana. Çocukken benim en iyi arkadaşımdılar. Hiç bir zaman Melis kadar kötü olmadılar ama bazen onun gibi beni yönetmeye kalktılar. Ama bunda benimde suçum var. Kendimi savunamıyorum.

Terapist:
Ailenden birisi ile hiç böyle hissettin mi?

Deniz:
Sanmıyorum, bilmem...

Terapist:
Benim bir fikrim var, ama sana doğru gelecek mi bilmiyorum. Bu konuda ne hissettiğini bana söyle lütfen.

Deniz:
Tamam, nedir?

Terapist:
Sence Melis, Sinem ve Arzu ile olan ilişkin biraz annenle olan ilişkine benzemiyor mu?

Deniz:
Nasıl yani?

Terapist:
Daha önce annenin meslek seçimin üzerinde ne kadar etkili olduğundan bahsetmiştin. Bir taraftan annen ile aranda özel bir bağ var ve onu çok seviyorsun dolayısıyla anneni üzmek istemiyorsun ama diğer taraftan farklı bir meslek konusunda kendi tercihlerini ifade edebilmen için gereken özgürlüğü bulamıyorsun.

Deniz:
Ve eğer annem bana kızarsa, kendimi gerçekten çok kötü hissediyorum.

Terapist:
Çok kötü? Biraz daha hissettiklerinden bahseder misin?

Deniz:
Onunla kavga etmek istemiyorum, çünkü değmez. Benim için en iyi olanı bildiğine eminim. Ekonomi okumak o kadarda kötü değil.

Terapist:
Oldukça zor bir durum. Annen ile daha açık bir şekilde konuşabilmeyi ve duygularını ifade edebilmeyi istediğini anlıyorum ama tıpkı Melis gibi sana öfkelenmesinden çekiniyorsun.

Deniz:
Doğru

Terapist:
En büyük sıkıntı, senin önemli bir ilişkiyi sürdürebilmek için kendi arzularını ve düşüncelerini bastırmaya çalıştığında ortaya çıkıyor.

Deniz:
Evet biliyorum ama buna alıştım artık. Annemle ilişkimiz, onun istediği gibi davrandığım sürece çok iyi.

Terapist:
Bu senin Melis ile olan ilişkinin kaynağını ve nasıl geliştiğini gösteriyor. Küçük bir çocuk iken, duygularını bastırmak ve annenin istediği şekilde davranmak kolaydır ama artık büyüdün ve kendine ait farklı arzulara ve düşüncelere sahipsin. Dolayısıyla bunları bastırmak çok daha zorlaşmış durumda. Bu da senin kendi içinde çelişki yaşamana ve mutsuz olmana sebep oluyor.

Yukarıdaki örnekte terapist Deniz'in arkadaşı ile yaşadığı problemi, annesi karşısında kendi isteklerini ve fikirlerini savunmaktan duyduğu korku ile birleştiriyor. Gerçekte, Deniz'in sürekli kendisine ne yapacağını söyleyen ve patronluk taslayan arkadaşlar seçmesinin temelinde Tekrarlama Dürtüsü yatmaktadır. Freud tarafından ortaya konulan bu terim (Repetition Compulsion), kişinin eskiden yaşadığı ve bir türlü çözüme ulaşamayan bir sorunu yeni ilişkilerinde tekrarlayarak yeniden yaşamaya çalışmasını ifade eder. Tıpkı oturmuş bir kalıp gibi, kişinin tüm ilişkilerini aynı kalıp içinde yaşaması anlamına gelir.

Bu açıdan bakınca Melis'in, duygusal olarak Deniz'in annesinin yerini aldığı düşünülebilir. Bu nedenle tıpkı annesi gibi yeri değiştirilmez gibi hissedilir. Dolayısıyla Deniz kendisine kötü davranmasına rağmen bu insan ile ilişkisini sürdürmeye devam eder ve bir türlü bırakmayı başaramaz.

Terapi süresince, annesi konusuna yoğunlaştıkça, Deniz, annesinin üzerine kurmuş olduğu kontrole karşı (annesinin sevgi ve ilgisini Deniz'in davranışlarına göre geri çekmesi yada vermesine karşı) bilinçaltından tepki verdiğini anlamaya başlayabilir. Büyük ihtimalle Deniz'in annesine duyduğu öfke zaman içinde kendisine dönüşerek kendisini küçük görmesine, güvenini kaybetmesine ve suçluluk duygusu hissetmesine yol açtı. Deniz annesine duyduğu öfke ve kızgınlığı kendi içine yöneltmek yerine terapinin güvenli ortamında dışarı çıkarmayı başarabilirse, kendine olan güveni geri gelmeye başlayabilir.

Zaman içinde bölüm tercihi ve diğer konularda annesi ile bir erişkin gibi konuşabileceğini hayal edebilecek kadar cesaret kazanabilir. Hatta kendi ilgi alanı doğrultusunda yaşayabileceği, kendi yeteneklerini geliştirebileceği ve aynı zamanda annesinin ilgisini ve sevgisini de koruyabileceği ihtimalini de düşünmeye başlayabilir. Terapi boyunca, psikoloğun yardımları ile bu şekilde olayları önceden zihninde canlandırmaya başlayabilir ve daha sonra gerçek hayatta bu adımları uygulayabilmek ve annesi ile konuşabilmek için kendini hazırlayabilir. Böylece Deniz'in annesi ile olan ilişkisi sağlıklı bir hale dönüştürülebilir. Deniz ve annesi meslek seçimi konusunda aynı fikirde olmasalar bile, açıkça ve dürüstçe konuşabildikleri için birbirlerine daha yakın hissetmeye başlayabilirler.

Diğer taraftan Deniz'in kendine olan güveni arttıkça ve kendi duygularını bastırmanın istediği türden tatmin edebilecek bir arkadaşlığı garantilemediğini görmeye başlayabilir ve Melis ile daha dürüst bir ilişki geliştirmeyi başarabilir. Eğer Melis bu tür bir eşitliği tolere edemezse, Deniz yeni arkadaşlar edinmek için aramaya başlayabilir.

Okunma Sayısı: 0  / Yorum Sayısı: 1
 

zatalim 19.12.2009 10:28:36 Tarihinde yorumlamış

yemin ediyorum sırf yorum yazmak için uye oldum tamamen farkında oldugum ve degiştirmeye yemin ettiğim ve bunun için okadar acı cektıgım ve içimde olanları dısa yansıtamadıgım için saf damgası yediğim aslında okaddar çok sey anlatabılırımkı içinde bulundugum duyguları yansıtmak için ancak zihnimde dahi bulundugum durumun sebebine i kelime türetemediğim duygularımın tercümanı olan bir makale olmus süpersiniz ya artık daha dikkatli olcam işallah çok şeyin farkındaydım yıllarca sosyal fobi konusunda tedaviler gördüm okadar psikologlarda konustum şu yazı kadar etkili olmadı teşşkkur ederim hislerimi kelimelere dökme araccılılıgına vesile oldugunuz için
Yöneticiye Bildir
Yorum
Üye olmak için tıklayınız...